Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

ACİL DUYURU!

30 Haziran 2017 Cuma / No Comments
risalei nur kısa sözler, hayatı ebediye, dünya hayatı, sözler, altın sözler, risale menkıbeler, said nuri, bediüzzaman, mektubat, şualar, risalei nurdan sözler, altın öğütler,

Bütün sevdiklerinize acil duyuru! 

Durum ciddi! 
Dünya madem fanidir. 
Hem madem ömür kısadır. 
Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur.
Hem madem hayat-ı ebediyen burada kazanılacaktır. 
Hem madem dünya sahipsiz değil. 
Hem madem şu misafiri dünyeviyenin gayet Hakim ve Kerim bir müdebbiri vardır.
Hem madem ne iyilik ne de kötülük cezasız kalmayacaktır. 
Hem madem 'Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez' sırrınca teklifi malayutak yoktur. 
Hem madem zararsız yol, zararlı yola mürehcahtır. 
Hem madem dünyevi dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır. 
Elbette en bahtiyar odur ki, dünya için ahireti unutmasın, ahiretini dünyaya tercih etmesin. 
Hayatı ebediyesini, hayatı dünyeviyesi  için bozmasın. 
Malayani için şeylerle ömrünü telef etmesin.
Kendini misafir kabul edip, misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin. 
Selametle kabir kapısını açıp saadeti ebediyeye girsin. 


risalei nur kısa sözler, hayatı ebediye, dünya hayatı, sözler, altın sözler, risale menkıbeler, said nuri, bediüzzaman, mektubat, şualar, risalei nurdan sözler, altın öğütler,  




HAYIRLI CUMALAR

29 Haziran 2017 Perşembe / No Comments
cuma tebriği, cuma mesajları, en güzel cuma mesajları, cuma namazı, cuma günü, hz ömer sözleri

Hayırlı Cumalar 
*
Kalbin ahlakına edep denir. Hz. Ömer 
*
Cuma gününün hayır ve 
bereketi üzerinize olsun. 
*

Bu yazı, cuma tebriği, cuma mesajları, en güzel cuma mesajları, cuma namazı, cuma günü, hz. ömer sözleri, ile ilgilidir. 


AŞK NEDİR?

28 Haziran 2017 Çarşamba / No Comments
altın sözler, aşk insanı, aşk nedir, aşk sözleri, aşkın anlamı, aşkın manası, aşkın tanımı, aşkın tarifi, damar sözler, en etkili aşk sözleri, en güzel aşk sözleri, mermi sözler,

AŞK NEDİR? 

İnsan namlusuna 
Sevgi mermisi sürüp 
seri atış yapmaya Aşk denir...Acer

*

Aşkın tarifi

Antoine Bret: "Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur."

Hiç bir şey eskisi gibi değildir artık. Varlığınızın merkezi bir anda değişmiştir. Öncelikleriniz; aileniz, işiniz, ya da okulunuz artık belki de önceki gibi ilk sırada değildir.
Bitmek bilmeyen işiniz için hayıflanmak yerine, dilinizde sevdiğiniz melodileri mırıldanırken buluverirsiniz kendinizi.

Her zaman yürüdüğünüz o kasvetli yol artık daha bir güzeldir. Güneş daha bir ısıtır içinizi. Yıldızlar daha bir parlaktır ama yalnız sizin için. Bir anda dünyanın en cesaretli insanı olabilecek kadar güçlü, bazen de minik bir kız çocuğu gibi ürkek, kırılgansınızdır.

Toz pembedir dünyanız.

Bu toz pembe harika halin adi aslında sevilme ihtiyacımızdır. Aşkta aranan yalnızca sevgi ve mutluluk değildir. Aynı zamanda manevi doyum ve bütünlük durumunu özleyişimizdir.

Çünkü aşk, bize tamamlanmışlık duygusunu yaşatır ve eksik olan parçamızın artık bizimle beraber olduğunu düşünmemizi sağlar.

Aşk, bu anlamda tıpkı bir puzzle gibidir. Parçalar önce, onunla yerine oturur sonra ise, onunla tamamlanır.

Kişi bu sevilme ihtiyacını karşıladığı zaman o güne kadar aldığı yaraların ,sarıldığına, güvensizlik duygusunun güvene dönüştüğüne, belki de ruh eşine kavuştuğuna inanır. Geçmişten getirdiği yaralarını başka bir insanın varlığıyla gidermeye çalışıyordur.

Aslında "Ben Seni Seviyorum" demek "senin beni sevmeni istiyorum" demektir. Çünkü birinin bizi sevdiği düşüncesi, eksik olan yanlarımızı bize unutturur. Bizi tam ve bütün hissettirir.

Bazı insanlar için, geçmişteki aşkın açtığı yaraların kabuk tutmasını sağlamak zordur. Geçmişin izlerini taşıdığından yeni bir ilişkide mutlu olabilmesi zorlaşır. Tartışmalarda kişi hep başa dönerek ve eskiyle kıyaslama yaparak çıkılmaz girdaplarda bulur kendisini.

Bu durum onun mutsuzluğunu ve hayal kırıklığını her geçen gün biraz daha arttırır. Ne kendisi mutludur ne de büyük umutlarla başladığı yeni ilişkisindeki üçüncü insan...

Bir diğer grup ise, bir türlü uzlaşma sağlayamadıkları, sorunlar yaşadıkları anne ve babalarına benzer eşler seçerler kendilerine. Amaçları geçmişteki kötü giden o ilişkiyi yeni ama onlara benzer biriyle telafi etme, düzeltme çabasıdır.

Bu çözüm yolu, belki de çekilen acıların, sıkıntıların yeniden yaşanmaması için atılan adımlardır. Yapılanlar bir nevi kendimizi garantiye almaya çalışmalarıdır.

Sonuç olarak aşk, eksik olan diğer yanımızı bulma çabasından ibarettir. Kötü giden eksik yönler, yeni biriyle telafi edilmek istenir hep.

Geçmişi değiştirip bugünden zevk alabilme düşüncesi bu dertten muzdarip tüm insanlara hoş gelir. Bu yüzden kendisini tamamlayabilecek, yeniden mutlu hissedebilecek yollar arar. Ne yazık ki aşık olan kişi, gösterdiği mutlu olma çabasıyla sınanan ve ayrılıkla sınava tabi tutulan bir varlıktır.

Bailey: "Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır."

Uzm. Psk.Tuba GÜNGÖR ASLAN /doktorsitesi.com


aşkın tarifi, en güzel aşk sözleri, en etkili aşk sözleri, damar sözler, mermi gibi sözler, aşk nedir, sert sözler, aşkın tanımı, altın sözler, aşkın anlamı, aşk sözleri, aşkın manası, aşk insanı

ELVEDA EY ŞEHRİ RAMAZAN

24 Haziran 2017 Cumartesi / No Comments
ramazan ayı, ramazan bayramı, ramazan ayının faziletleri, ramazan ilahileri, ramazana elveda ilahisi sözleri, ramazana veda ilahi sözleri, ramazana elveda kasidesi sözleri,

Elveda ey Şehr-i Ramazan elveda,
Elveda ey Şehr-i Rahmet elveda,
Elveda ey,
Elveda ey Şehr-i Kur'an elveda.

Onbir aylık yoldan geldin,
Mü"minlere rahmet oldun,
Asilere azab oldun,
Elveda ey Şehr-i Ramazan elveda.

Onbir ayın sultanısın,
Dertlilerin dermanısın,
Hakk'ın bize ihsanısın,
Elveda ey Şehr-i Ramazan elveda.

Ey Kur-an ve rahmet ayı sen Şehr-i Mübarek'sin,
Mü"minlere hem gereksin, sırat üstünde muratsın,
Elveda ey vahyi mübarek elveda,
Elveda ey Şehr-i Rahmet elveda,
Elveda ey mübarek Ramazan elveda,




Bu yazı, ramazan ayı, ramazan bayramı, ramazan ayının faziletleri, ramazan ilahileri, ramazana elveda ilahisi sözleri, ramazana veda ilahi sözleri, ramazana elveda kasidesi sözleri, ile ilgilidir.

CUMA MESAJLARI

23 Haziran 2017 Cuma / No Comments
cuma mesajları, en güzel cuma mesajları, resimli cuma mesajları, cuma tebriği

Cuma Gününün hayır ve bereketi üzerinize olsun. Amin 
*
Hayırlı Cumalar dilerim. 
*
Cumanız mübarek olsun. 


cuma mesajları, en güzel cuma mesajları, resimli cuma mesajları, 

EN GÜZEL AŞK SÖZLERİ

22 Haziran 2017 Perşembe / No Comments
kahraman tazeoğlu kitapları, kahraman tazeoğlu şiirleri, kahraman tazeoğlu sözleri, en güzel aşk sözleri, aşk şiirleri, aşk mesajları, en güzel aşk mesajları, altın sözler


EN GÜZEL KAHRAMAN TAZEOĞLU SÖZLERİ

Korkma ve sen sana gözIerimden bak! Gör nasıI seveceksin kendini.

Ben, seni sevmemek için neden aradıkça ve “neden”Ier buIdukça, seni daha çok sevdim!

Sen, bana rağmen kendine iyi bak. Ben, sana rağmen hoşça kaIırım.

Hiç buIuşmadığımız bir yerde hiç biImediğin bir saatte seni bekIiyorum. GeImen pekte anIam ifade etmiyor. Ben seni bekIemeyi haIa çok seviyorum.

Şimdi ne bugünsün, ne de yarın.

Eğer insan unutmak istemezse, bir günü biIe hatırIar on yıI sonra… Ve unutmak isteyen, bir günde unutur on yıIı.

OIsa oIsa sadece bir yarım,yada eksiIen yanım.

İdama giderken hisIerim, güneşim yüzünü görmeyi bekIedim hep. KaIemi kırık bir aşkı mühürIedim yüreğime. ? Unuttum? diye haykırırken biIe unutmadığımı ispatIıyordum kendime.

Kimseyi bir başkası gibi sevmemeIi insan. Çünkü kimse bir başkası değiI.

Birbirimize birkaç aşk kadar, geç kaImış oImasaydık…Eğer kaybetme korkum oImadan sahip oIabiIir miydim sana?

ÖzIedin mi beni,dedim Sustu ! Nefesini en derinden aIdı ve, ÖzIenmez mi , dedi!

Giderek değiI, unutarak vesaireIeştirdin sen bu aşkı. ‘Sen’ uçurumIarından, ‘Ben’ denizIerine düştüm. Kendi içimde boğuIacak bir öIümü mü hak ettim Rabbim! Onu, kendimi kendi içimde boğacak kadar mı sevdim?

Git artık yar sustukIarını bna harcama.! YasIanma gôzIerime bu yükü kaIdıramam.

Aramadığın yerIerde oImayı seçiyorum nedense. KarşıIaşma ihtimaIimizin oImadığı. OIamayacağı. İIk ışıktan sağa dönüyorum hep. Senden değiI, seninIe karşıIaşmaktan korkuyorum.

AkIım kara kış eIIerim seni üşüyor bugün günIerden soğuk.

GözyaşIarın süzüIüyor saçIarına doğru. Her bir damIa dağIıyor beni. Bin parçaya ayrıImış bedenimin tek bir parçası biIe dokunamıyor sana. ÖyIe uzağındayım ki.

Acının yan etkisi, güçIü bir karakter armağan etmesidir size.

Sen benim, görmek için bakmaya biIe gerek duymadığım ezberimsin.

Kimi giden; kendisinden sonra geIecek daha iyi birine yer açar. Kimi giden de; kendisinden sonra geIecekIeri biIe götürür.

RastgeIe seviImedin ki, rest çekiIip gidiIesin.

Sen benim hayata en uzun merhabamdın. Beni kısacık bir eIvedaya nasıI sığdırabiIdin?

En dipteysen düşemezsin.

Affet. Bende sevgiIer mevsimIik değiI. ÖyIe hiçbir saat diIimiyIe kıyasIayamam düşIerimi. Sığdıramam ki seni bir ömre.

ÖyIe fakirdi ki çocukIuğum eceI geIse aImazdı.

Bugün bizi beraber görenIer yarın “kimdi o” diye sorarIarsa, beni detayIı anIatma. Kısaca “ömrümün geri kaIanı” dersin.

BeIki de sen aşka aşıktın, ben üstüme aIındım.

Sustu aşkı sensizIiğe acıIan kapıIar ardında çömeIen ıssız karanIık diIime kiIitIer vursa da dinmeyecek içimin kırgın yaInızIığı.

Kendi eksikIerine bakmadan başkaIarında mucizeIer arama.

Çok mu saftım yoksa çok mu kaptırdım. sahi ya uzun uzun gözIerine daIardım. Ne biIeyim işte bir vardın, şimdi yoksun.

Yeni hayatIar görmeye değiI, gördükIerimi unutmaya gidiyorum.

Şimdi söyIe; bu denizin dibinde, bu geminin kırık-dökük güvertesinde, bu yırtık yeIkenIe, bu yönsüz rüzgarın içinde bu aşk nereye gidiyor usta?

Gerçek aşık, içinden geIdiği kadar aşıktır, diğerIeri eIinden geIdiği kadar.

Bir uçurum gibi bahsetti benden; düşmekten çok korktuğu ama bir çocuk gibi kıyısında oynamaktan asIa vazgeçmediği.

Sakın geri geIme! AçıIacak bir yaraya daha yer kaImadı kaIbimde.

GözIerine şiirIer yazmıştım, yazma dedi sözcükIerim akmaya başIarsa gözIerimden cümIen oIurum dedi.

Vakit kaybı değiIdin hiçbir zaman ama beIki biraz hayaI kaybıydın benim için.

Hiç düşünmemiştim bir isim ve iki bağIacın yan yana geIip de içimi bu kadar acıtacağını; taa ki sen ‘eI’ve’da’ diyene kadar.

Pişman değiIim seni sevmekten. Sen adıma yakışan en derin yarasın.

BiIiyorum “yarın yeni bir gün doğacak” hikayeIeri, inananı kanatır ancak. O yüzdendir sadaka vaatIere tenezzüI etmeyişim.

GeIişi güzeIdin sen sevgiIim, gidişi değiI.

Ben usIu bir aşıktım; geI dedin geIdim sev dedin sevdim bit dedin bittim şimdi unut diyorsun ya yaramazIığım tuttu unutamıyorum.

İnancı kırıImayan hiçbir aşk bitmezdi oysaki. İnancımı da aIıp gitmeseydin!

Hiç kimsenin iyi geImediği yerden sarıyorsun yaraIarımı. Hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Ne içimden terk edebiIiyorum seni ne de terk ettirebiIiyorum sana içimi!

İki ayrı uykuda iki ayrı rüyanın birbirine dokunması gibiydi aşk. Sen bunu biImiyordun. Toydun. Aramızdaki fark buydu; Sen ateşin yaktığını biIirdin, ben ateşte yanmayı.


Şimdiyi yok saymak, yarını erteIemek ve fotoğrafIarın sınırIı kareIerinde, sen’Ii dünIeri yaşamak da, yaInızca, yaInızken yapıIacak akıI karı bir deIiIiktir ve deIiIik, yaInızIığın en yaIın tanımıdır!

Son sigaram gibiydin sen sevgiIi, kıyamazdım içmeye. O cebimde kırıIdı, sen kaIbimde.

Evdeki bayat ekmek gibiydin.Ben sana nimet deyip başımın üstünde tutarken, sen gidip başkaIarının çöpIüğünde küfIenmeyi tercih ettin.

Aşka inanmak kendini sevmektir yüzündeki ünIemi bozmadan. BiImez misin? Sana aşkın iki kişiIik bir yaIan oIduğunu öğretmediIer mi? Neden her seferinde kanıyorsun öyIeyse?

Bana geIdiğin yoI aşk izIerinIe doIuydu. Bir doIu aşkın izini örtüyordu şiirIerin. GeImek eyIemi pörsümüştü adımIarında Oysa ben geIişini “miIat” sayacak kadar başIıyordum aşka.

Ben seni yere göğe sığdıramazdım, sen benim üstüme basıpta mı geçtin ? SöyIe; ne zaman başIadın, ne zaman bittin ? Zaten geç kaImıştın, bir de erken gittin. Canıma tak ettin ayrıIık, inan yettin.


Bu yazı, kahraman tazeoğlu kitapları, kahraman tazeoğlu şiirleri, kahraman tazeoğlu sözleri, en güzel aşk sözleri, aşk şiirleri, aşk mesajları, en güzel aşk mesajları, ile ilgilidir.

ESMA-ÜL HÜSNA-12 (YA HAKK-YA KAVİYY)

/ No Comments
dualar, kısa ve öz dualar, sağlık duası türkçe, sağlık için zikir, kansızlık için dua, kalp ve ruh temizliği nasıl olur, yolculukta kazadan korunma duası, kazasız belasız yolculuk için dua, maneviyatı geliştirmek


SAĞLIK VE KUVVET İÇİN DUA

EL HAKK;

Tavsiye edilen zikir şekli “Yâ Hakk Yâ Allah” şeklindedir.

Ya Hakk ismi şerifini günde 116 kere okumaya devam eden kişilerin vücutları sağlıklı ve güçlü olurken kansızlığa da iyi gelir.

Ya Kaviyy ismini zikreden kişiler maddi ve manevi olarak kuvvetlenir. Himmetleri artarken günde 126 kere bu ismi zikredenlerin kalp ve ruhlarının kuvveti de artar. Yolculuk esnasında okunduğu takdirde kaza bela görünmez. Ağır bir yükü kaldırmak gerektiğinde bu isim zikredilirse yük size ağırlık vermez Allah’ın izni ve inayetiyle.

EL KAVİYY;

Kuvvetli, kudretli, her şeye gücü yeten, çok güçlü, pek güçlü manalarına gelmektedir.
Allah için hiçbir acziyet söz konusu olamaz. O tam ve mükemmel bir kudretin sahibidir.
Tıpkı Firavun’un yolundan gidenlerle onlardan öncekilerin gidişatı gibi onlar da Allah’ın ayetlerini tanımadılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalamıştı. Çünkü Allah Kaviyy (Çok kuvvetli) ve azabı çok çetin olandır. Enfal/52

Hem Allah, kâfirleri herhangi bir hayra ulaşmadan hınçlarıyla defetti. Bu şekilde Allah, müminlere savaşta kâfi geldi. Allah Kaviyy (çok güçlüdür), çok üstündür. Ahzap/25

Bu yazı; dualar, kısa ve öz dualar, sağlık duası türkçe, sağlık için zikir, kansızlık için dua, kalp ve ruh temizliği nasıl olur, yolculukta kazadan korunma duası, kazasız belasız yolculuk için dua, maneviyatı geliştirmek ile ilgilidir.

YOLCULUK VE SEFERDEN DÖNÜŞ DUASI

/ No Comments
dualar, yolcu ile ilgili hadisler, seyahat ile ilgili hadisler, yolculukla ilgili güzel sözler, savaşa çıkarken okunacak dua, savaş duası arapça, sefer duası, sefer duası türkçe


YOLCULUK VE SEFERDEN DÖNÜŞ DUASI

İbnu Ömer (RA) anlatıyor:

"Resûlullah (SAV),
seferden dönerken, uğradığı her tümsekte üç kere tekbir getirir, arkadan da:

لَاإلهَ إَّ اللّهُ وَحْدَهُ َ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ المُلْكُ، وَلَهُ الحَمْدُ، وَهُوَ عَلى كُلِّ شَئٍ قَدِيرٌ
 آيِبُونَ تَائِبُونَ عَابِدُونَ سَاجِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ. صَدَقَ اللّهُ وَعْدَهُ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ، وَهَزَمَ ا‘حْزَابَ وَحْدَهُ

"Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerîke leh, lehü'lmülkü ve lehü'lhamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir.
(Allah'tan başka ilah yoktur. O tekbir, ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'nadır. O herşeye kadirdir) dönüyoruz, tevbe ediyoruz, kulluk ediyoruz, secde ediyoruz, Rabbimize hamdediyoruz. Allah va'dinde sâdık oldu, kuluna yardım etti. (Hendek Harbi'nde) müttefik orduları tek başına helâk etti" derdi.
[Buhârî, Daavât 52, Ömer 12, Cihâd 133, 197, Megâzî 29; Müslim, Hacc 428, (1344); Muvatta, Hacc 243, (1,421); Tirmizî, Hacc 104, (950); Ebû Dâvud, Cihâd 170, (2770).]

AÇIKLAMA:

1-Bazı rivayetler, burada mutlak gelen sefer'i açar: "...Gazve" "Hacc" veya "Umre seferinden dünüşte..."
2- Allah vaadinde sâdık oldu cümlesi ile, Allah'ın sabredenlere, mü'minlere zafer vereceği, dinin muzaffer olacağı, âkibetin muttakilere ait olacağına dair Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'da va'detmiş bulunduğu hususların (A'râf 128; Hûd 49) gerçekleştiğini, bunların hep tahakkuk ettiğini ifâde eder. Bâzı rivâyetler, bu sözü Resûlullah'ın Usfân Seferi'nden dönerken söylediğini belirtir. Bu sefer, hicretin altıncı yılında cereyan etmiştir. O zamana kadar Bedir zaferi, Hendek zaferi gibi ciddî savaşlar yapılmış ve kesin zaferler elde edilmiştir. Nitekim duanın devamında geçen:
هَزَمَ اَْحْزَابَ وَحْدَهُ
"Ahzâbı tek başına hezimete uğrattı" cümlesi Hendek Savaşına temas etmektedir. Çünkü, Medîne'yi saran müttefik müşrik orduları, Müslümanlara çok zor günler yaşatmışlardır. Hendek'te Müslümanlara sayıca pek üstün olan bu çeşitli müşrik kabilelerinin ittifakıyla ortaya çıkan orduyu, Cenab-ı Hakk'ın gönderdiği fırtına darmadağın etmiş, geri çekilmeye, kuşatmayı kaldırmaya zorlamıştı, İlâhî yardım pek bârizdi. Onun için, Müslümanların zihninde pek canlı olan bu maddî yardımı Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu duada görüldüğü üzere zaman zaman hatırlatacaktır.
Şunu da belirtelim ki, bazı âlimler buradaki ahzâb (hizipler, gruplar, müttefikler) ile, İslâm'a karşı teşkîl edilecek bütün ittifakların kastedildiğini, binaenaleyh, nerede bir İslam düşmanı ittifak zuhûr edecek olsa, Cenab-ı Hakk'ın lütfu ile hepsinin dağıtılacağını söylemişlerdir.

Bu yazı, dualar, yolcu ile ilgili hadisler, seyahat ile ilgili hadisler, yolculukla ilgili güzel sözler, savaşa çıkarken okunacak dua, savaş duası arapça, sefer duası, sefer duası türkçe ile ilgilidir.

YOLCU VE YOLCULUK DUASI

/ No Comments
yol duası türkçe, dualar, yola çıkanın arkasından okunacak dua, yola çıkarken okunacak dua, iyi yolculuk mesajı, hayırlı yolculuklar duası, yolcuya dua, sefere çıkmak ile ilgili hadisler

YOLCULUK ÖNCESİ OKUNACAK DUA

İmam Mâlik'e ulaştığına göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) sefer arzusuyla ayağını bineğinin özengisine koyduğu zaman şu duayı okurdu:

بِسْمِ اللّهِ
 اللَّهُمَّ أنْتَ الصَّاحِبُ في السَّفَرِ وَالخَلِيفَةُ في ا‘هْلِ، اللَّهُمَّ ازْوِ لَنَا ا‘رْضَ، وَهَوِّنْ عَلَيْنَا السَّفَرَ. اللَّهُمَّ إنِّى أعُوذ بِكَ مِنْ وَعثَاءِ السَّفَرِ، وَكآبَةِ الْمُنْقَلَبِ، وَمِنْ سُوء المَنْظَرِ في المَالِ وَا‘هْلِ


"Bismillah!
Allah'ım! Sen seferde arkadaşım, ailemde vekilimsin.
Allah'ım, bize arzı dür, seferi kolaylaştır.
Allah'ım, yolun meşakkatlerinden, üzüntülü dönüşten, mal ve ailede vukûa gelecek kötü manzaralardan sana sığınıyorum". [Muvatta, İsti'zân 34, (2, 977).]

AÇIKLAMA:

1- Allah'ın sefer arkadaşı ve evde vekil olarak tavsifi, hiçbir mekânın onun emrinden, hükmünden hâriç kalmadığını, her yerde mü'mine huzur verdiğini ifâde eder. Öyle ise Zât-ı Zülcelâl hazretleri yolcuya sefer sırasında selâmet vermek, rızık vermek, yardım etmek, muvaffak kılmak gibi çeşitli nimetleriyle beraberlik sağlamaktadır. Mü'min mazhar olduğu her hayrı Allah'tan bilerek onun huzurunu her yerde hisseder, yolculuk sırasında bile. Keza yolcu, geride kalan ailesi hakkında da aynı düşünce ve duyguları taşıyarak yolculuğunu huzur içinde devam ettirir.

2-"Bize arzı dür" cümlesi, yolculuğun süratli geçmesi için yaplmış bir duadır. Arz'dan maksad yoldur. Yolculuğun kolay, engelsiz geçmesi sür' at kazandırır. Kolaylaştırmak'tan murad sühulet'tir, meşakkate mâruz kalmamaktır.

3- Üzüntülü dönüş'le sefer sırasında üzüntü verici durumlarla karşılaşmak kastedilir. Bu, meşakkatlerden hâsıl olan sıkıntılar değildir, insanı üzecek ve üzüntüsü devam edebilecek durumlardır. Resûlullah (aleyhissâlatu vesselam) bunlardan Allah'a sığınmaktadır, tıpkı, geride bıraktığı mal ve âileye gelebilecek kötü hallerden sığındığı gibi.

Bu yazı, yol duası türkçe, dualar, yola çıkanın arkasından okunacak dua, yola çıkarken okunacak dua, iyi yolculuk mesajı, hayırlı yolculuklar duası, yolcuya dua, sefere çıkmak ile ilgili hadisler ile ilgilidir.

SEVİLMEK İÇİN DUA

/ No Comments
sevilmek ile ilgili sözler, sevilmek için dualar, herkes tarafından sevilmek sayılmak için dua, sevilmek icin ozel dua, insanlar arasında sevilmek için dua, sevdiğin tarafından sevilmek için dua


Sevilmek ve Kalplerde Kabul Görmek İçin Dua:
Cevşen'i Kebir'deki dua ve yakarışlardan olan bu dua halis bir niyet için, nefsi sadıkla 70 defa okunur.

Allahümme inni es'elüke bismike ya Hannan,
Ya Mennan,
Ya Deyyan,
Ya Burhan,
Ya Rıdvan,
Ya Sultan,
Ya Gufran,
Ya Subhan,
Ya Müste'an,
Ya Za'l-menni ve'l-beyan.
Subhaneke ya ilahe ente egavsa hallisna Mine'n nar.



Bu yazı, sevilmek ile ilgili sözler, sevilmek için dualar, herkes tarafından sevilmek sayılmak için dua, sevilmek icin ozel dua, insanlar arasında sevilmek için dua, sevdiğin tarafından sevilmek için dua ile ilgilidir.

HATİM DUASI

/ No Comments
HATİM DUASI

hatim duası, hatim neden yapılır, hatim nedir, hatim duası türkçe, hatim duası arapça, en güzel hatim duası, hatim hakkında rivayetler, kuran oku


Hatim Duası Türkçe Okunuşu



Hatim Duası Arapça Okunuşu



Bu da günümüzde bir takım bid'atlara konu olan bir meseledir. Gerçi: "Kur'an-ı hatmedenin kabul edilecek bir duası vardır" anlamında iki hadis rivayet edilmiştir.(Suyûtî, el-Câmi'us-sağîr) Ancak bunlar meşhur hadis kitaplarında bulunmadıktan başka, çok zayıf kabul edilen hadislerdir. Bu yüzden Hanefilere göre hatim yapıldığında cemaatle dua yapmak mekruhtur; çünkü bu konuda Rasulullah'tan birşey nakledilmemiştir.(Hindiye V/318) Hele duâda, okuyanların ve kendileri için okunanların isimlerini zikretmek riyâya sebep olacak çirkin bir bid'attır. Maalesef câmilerde hocalar bu bid'atı çoğunlukla maddî gayelerle icra etmektedirler. Onları bundan vazgeçirmek de zordur. Onları iknaya uğraşmaktansa bilmeyenlere işin doğrusunu anlatmaya çalışmak daha iyidir. Çünkü "alışmış kudurmuştan beterdir". Bundan olacak ki, "Ramazan'da hatimlerin bitiminde duâ yapmak mekruhtur; ama bununla fetva vermemek gerekir." denmiştir.( agk..)

Bu hadislerle, zayıf da olsalar, fazîlet babında amel edilebilir, dense dahî onları, hatim yapanın tek başına, ya da en fazla çoluk çocuğu ile dua etmesi şeklinde anlamak mümkündür. Enes b. Mâlik'in hatim yaptığında eşini ve çocuklarını toplayıp duâ yapmış olması da bunu destekler. Böyle olursa hatim duası müstehap olur, demişlerdir.

Araştırmamızın buraya kadar olan kısmını yazdıktan sonra konu hakkında başka kaynaklarda da şu rivâyetlere rastladım:

1) Ibn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den naklettiğine göre: "Rasûlullah Kur'an'ı hatmettiği zaman ayakta dua ederlerdi". Beyhakî'nin "Su'abü'l-Îmân"da kaydettiğine göre Rasulullah (s.a.s):"Kim Kur'an'ı okur da Rabbine hamdeder, O'nun Rasûlüne salât eder ve Rabbinden mağfiret dilerse, karşılığında hayrı talep etmiş olur." buyurmuştur. Beyhâki'nin yine aynı yerde Ebu Ca'fer'den naklettiğine göre Ali b. Hüseyin Rasûlullah'ın Kur'an'ı hatmettiğinde, ayakta olarak O'na yanaşır hamdle hamdettiğini ve ... dua ettiğini söylemiştir. Ibn Durays'in nakline göre Abdullah b. Mes'ûd: "Kur'an'ı hatmedenin kabul olacak bir duası vardır" demiştir.( Buraya kadar olan rivâyetler için bk. Suyûtî, ed-Dürru'l-mensûr VNI/698-99) Demek ki bu söz hadis değil, Ibn Mes'ud'un sözüdür. Abde b. Lübâbe ve Mücâhid: "Kur'an hatmedildiğinde yapılan duanın makbûl olduğu söylenirdi" demişlerdir.(Suyûtî, et-Tibyân fi-âdâb-i hameleti'l-Kur'an 126; Dârîmî, Sünen N/470; Nevevî el-Ezkâr'da, Hakem b. Uteybe'den sahih senetlerle rivayet edildiğini söyler)

2) Ibrahim (en-Nehaî) demiştir ki: "Kişi Kur'an'ı gündüz okursa, melekler ona akşama kadar salât ederler, gece okursa sabaha kadar salât ederler." Süleyman el-A'meş: "İşte bu yüzden arkadaşlarımızın gecenin ve gündüzün başında hatmetmek istediklerini gördüm" demiştir.(Dârimî N/469); Benzer sözler başkalarından da rivayet edilmiştir. (Nevevi, el-Ezkâr 87) Mâlîk b. Dînâr'ın: "Kur'an'ın hatmedilişinde hazır bulunun" dediği vâkîdir.( Bu ve önceki iki rakamın alıntıları için bk. ed-Durays el-Becelî, Fedâilü'l-Kur'an, (Tahkik: Gazve Bedir, Dimesk 1408-1987) 44-45)


Bu yazı, hatim duası, hatim neden yapılır, hatim nedir, hatim duası türkçe, hatim duası arapça, en güzel hatim duası, hatim hakkında rivayetler, ile ilgilidir.

HATİM

/ No Comments
hatim nedir, hatim nedir kısa, hatim nedir din, hatim neden okunur, hatim kaç günde bir okunur, hatim duası, en güzel hatim nasıl okunur, kuranı kerim okuma,


HATİM NEDİR? NEDEN OKUNUR?

Kur’an’ın devamlı tilaveti müstahabtır. Allah Kur’an tilavetini adet edinenleri "Gece saatlerinde Allah’ın ayetlerini okurlar"(Ali İmran: 3/113) ayetiyle övmektedir.

“Şu Kur’an-ı hafizanızda korumaya özen gösteriniz. Nefsim kudret elinde olan Allah’a  yemim ederim ki, Kur’an’ın hafizadan çıkıp kaçması, bağlanmış devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha süratlidir.

Hatim: Sözlük anlamı, mühürlemek, sona erdirmek ve bitirmek. Istılahta; Kur'ân-ı Kerim'i başından sonuna kadar okuyup bitirmeye hatim denmektedir. Bir kimsenin Kur'ân-ı Kerîm'i hatmetmesi demek, Kur'ân'daki 114 surenin tamamını okuyup bitirmesi demektir. Hatim, Kur'ân'ı yüzünden okumak suretiyle yapılabileceği gibi, ezberden okumakla da yapılabilir.

Kur'ân-ı Kerîm'i okumanın fazîletine dair Hz. Peygamber'den pek çok hadis nakledilmiştir: "Ümmetimin ibadetinin en faziletlisi, Kur'ân okumaktır", "Evlerinizi namaz kılmakla ve Kur'an okumakla nurlandırınız".

Bunlardan başka olarak, Kur'ân okunan yere melekler, rahmet ve huzurun indiği, Kur'ân okuyanın misk kabına benzediği, Kur'ân okumanın gıpta edilecek bir durum olduğu, Kur'ân'ı ezberleyenlerin toplumun en şereflileri olduğu sözkonusu hadislerde anlatılan hususlardır. Bu nedenle sahabe Kur'ân okumaya büyük önem vermişler ve sabah evden çıkmadan önce bir miktar Kur'ân okumaya büyük önem vermişler ve bunu alışkanlık haline getirmişlerdi.

Hatmin faziletleri hakkında da Hz. Peygamber'den birtakım hadisler nakledilmiştir. Ebû Hüreyre'den nakledilen bir hadiste, bir adamın kalkıp, ey Allah'ın Rasûlü, hangi amel daha faziletlidir veya hangi amel Allah'a daha sevimlidir, diye sorduğu, Hz. Peygamber'in de: "Konup göçendir ki, Kur'ân sâhibi (hâfız) Kur'an'a evvelinden başlar, sonuna kadar okur, sonundan başlar, evveline döner ve hatmeder. Böylece o, her zaman konup göçer" buyurduğu anlatılmaktadır. Enes b. Mâlik'ten rivayet edilen bir hadiste de Hz. Peygamber: "Âmellerin en hayırlısı, Kur'an okumaya başlamak ve hatmetmektir" buyurmuşlardır . Onun için müslümanlar, sahabe döneminden bu yana hatim indirmeyi, yani Kur'ân'ı baştan sona kadar okumayı bir alışkanlık haline getirmişlerdi. Nitekim "arza" olayı da bu geleneğin dînî dayanağını oluşturmaktadır.

Burada önemli olan diğer bir nokta da, Kur'ân-ı Kerîm'in yüce manalarını ve ondaki hikmetleri düşünerek okumaya çalışmaktır. Kur'ân okuyan kişinin dili lafızlarla meşgul olurken, kalbi de o lafızların manalarını düşünmekle meşgul olmalıdır. İbn Abbâs şu sözleriyle bu konunun önemini dile getirmiştir: "Âğır ağır, manasını düşünerek yalnız sure okumayı, tamamını okumaktan daha çok severim".

Kur'ân okuyan kişi, rahmetle ilgili bir ayet okuduğunda gönlü mesrur olur ve Allah'ın kendisine de o rahmeti vermesi için dua eder. Bir azab âyeti okuduğunda da durur. O âyetin mânâsı üzerinde düşünür, o âyet kafirlerle ilgili ise, kendisinin iman üzere olduğunu itiraf eder ve "Allah'a inandık, sadece O'na" der, sonra da kendisini Cehennem azabından koruması için Allah'a dua eder. Kur'ân tilaveti böylece canlılık kazanır, okuyucu dâima Kur'ân'ın kendisine hitap ettiğinin bilincinde olur, olmalıdır.
[/i]
En güzel hatim nasıl olmalıdır?

“Önce Kur'an'ı okumaktan maksadın onu anlamak ve yaşamak olduğunu söyleyelim. Bu yüzden camide yapılan va'zı dinlemek, (manasını anlamadığı) Kur'an dinlemekten daha sevaptır denmiştir.(F. Hindiye V/317) Yine bu yüzden, manasını düşünme mümkün olamıyacağı için Kur'an'ı üç günden kısa sürede hatmetmek mekruhtur denmiştir.(F. Hindiye V/318) Çünkü Kur'an'ın kendi ifadesi ile o "hayatta olanları uyarmak için" indirilmiştir. Okunması da, yaşanmasını sağlayacağı için ibâdettir: Yoksa başlı başına "Kur'an hatmetmek" diye bir ibadet yoktur. Hatta Imam Mâlik: "Câmilerde Kur'ân'ın hatmedilmesi Rasûlullah'ın sünnetinde olan bir şey değildir." (Kurtubî XX/248) derken, sırf hatmetmiş olmak için hatmetmeyi kastetmiş olmalıdır.

Onun için en güzel hatim; herhalde Kur'an'ın anlamaya çalışarak okunduğu hatimdir. Hepsini anlayamayan, imkanı kadar anlar. Meselâ Ramazanda mukabele okuyan kadınlar-erkekler, hiç olmazsa her cüzden bir sayfanın mealini, sağlam bir mealden okuyarak manasını düşünebilir ve böylece Kur'an'ın ne olduğunu bir nebze anlayabilirler. Kur'an'ı bir yılda bir kere hatmedebilen onu terketmiş olmaktan kurtulmuş olur. Hafızların ise kırk günde bir hatmetmesi güzeldir. (F. Hindiye V/317)

Hatmin bitirilişinde "ihlâs suresi"ni üç defa okumanın hoş olmadığını söyleyen fıkıhçılar varsa da, çoğunluk bunun güzel olacağını, bunun okuma esnasında yapılan hatâlar için bir telâfi sayılacağını söylemişlerdir. Kur'an'ı Kerimi dinleyen dinlemiş olma sevabı, okuyan da okumuş olma sevabı alır. Dinleyen okumuş olmaz. Ancak gaye Kur'an'ı hatmetmek değil, düşünmek ve anlamak olduğu için, dinleyen okuyandan daha çok sevap alır. Çünkü dinlerken daha iyi düşünülür. Ama müslümanın Kur'an okumayı bilmesi de ayrı bir görevdir. Yani, nasıl olsa dinlemek daha sevap, diye Kur'an okumayı öğrenmemek câiz olmaz.

Durum böyle olunca her satır için bir "Ihlâs" okuyan da Kur'an'ın tamamını okumuş olmaz, satırları sayısınca "ihlâs" okumuş olur.(F. Hindiye V/317) Öyle yapacağına okuyanı dinlemesi ve bir yandan da okumayı öğrenmeye çalışması, Allahu a'lem, daha sevap olur.

Kaç günde bir hatim yapılmalıdır?

Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Abdullah b. Amr (r.anh)’a nasıl hatim yaptığını sorunca o: “Her gece” diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Ayda bir defa Kur’an’ı hatmet” buyurdu.  O ısrar edince 20 günde hatmetmesini, bir daha ısrar edince 10 günde hatmetmesini,  daha fazlasını  yapabileceğini söyleyince de Peygamber Efendimiz:”Şu halde 7 günde bir hatim yap, artık bunun üzerine artırma” buyurdular.

“Kur'an-ı Kerim'in hatmi çok sevaptır. Peyamber SAS’in: "Hatim indirildiği zaman yapılan dualar makbul olur." diye bir müjdesi var. Onun için, o zaman el açıp hatim duası yapıyoruz. Çünkü o zaman dualar makbul.

Kur'an-ı Kerim'in hatmini tavsiye etmiştir Peygamber Efendimiz. Bu hususta tavsiyeleri, meselâ her ayda bir hatim indirilmesi tavsiyesi vardır. Kur'an-ı Kerim bizim bölümlememizde otuz cüz olduğuna göre, her gün bir cüz okumak demektir. Arabî aylara göre 30 gün çeken aylarda otuz günde, 29 gün çeken aylarda da en sonuncuda iki cüz okuyarak otuz günde bitirmek olabilir. "25 günde bitirilsin" tavsiyesi vardır, adamına göre... "20 günde bitirilsin, 15 günde bitirilsin, 10 günde bitirilsin" diye tavsiyesi vardır.

Yedi günde bitirme hızlı okuyabilen bazı hafızlar için güzel bir usüldür. İşte o zaman, bir günde okunan miktara menzil deniliyor. Hind baskıları, Pakistan baskıları bu yedi günlük yerleri işaret etmişlerdir. Çünkü onlarda buna riayet eden alim çok. Sonra üç günde okuma vardır. Yâni bir günde on cüz okuyarak. Ondan daha hızlı okumayı Peygamber Efendimiz mânâsı anlaşılmaz diye, yâni takip edilemez diye tavsiye buyurmamıştır.

Diğer bir hadis-i şerif. Ahmed ibn-i Hanbel Abdullah ibn-i Amr (RA)'dan rivayet etmiş:

"Kur'an'ı bir ayda bitir. Yirmibeş günde bitir. Onbeşte bitir. Onda bitir. Yedide bitir. Üç günden daha hızlı okuyan mânâsını fehmedemez, derinliğini kavrayamaz. Çünkü hızlı okuyacağım, diye geçer." buyurmuş.

Demek ki üç günden daha hızlı yapanlar artık çok olağanüstü bir şey yapmış oluyorlar.”

Kıraat Miktarı Ve Hatim

Selefin okuma miktarı hususunda çeşitli uygulamaları vardı. Sahabeden dördü gündüz, dördü gece olmak üzere, bir günde sekiz hatim yapanlar olduğu gibi, günde dört, üç, iki veya bir hatim indirenler de olmuştur.

Hz.Aişe bu şekilde tilaveti hoş karşılamamıştır. Onların okuyuşlarıyla, okumamaları arasında fark olmadığını söyler. Ayrıca Kuranı iki yada üç gecede bir hatmedenler de vardı. Hatim müddetinde itibar edilen üç gündür. Bazıları bundan daha kıssa sürede hatmetmeyi kerih(mekruh) görürler.

Kur’an’ı dört, beş, altı ve yedi günde bir hatmedenler de olmuştur ki bu en güzel ve doğru olandır. Kays b. Ebu Sa'saa'nın şöyle dediği rivayet edilir. Ya Rasulullah Kuranı ne kadar sürede hatmedeyim?" "Onbeş günde bir" deyince Rasulullah Kays: "Benim bundan fazlasına da gücüm yeter" deyince rasulullah "O halde haftada bir hatmet" buyurdu.

Ebu Hanife şöyle der: "Kim senede iki defa hatmederse hakkını vermiş olur." Çünkü rasul vefat edeceği sene Cibril'e iki kez hatmetmişti."

Ahmet b. Hanbel ise: "Özürsüz hatmin kırk günü aşması mekruhtur" der.
Abdullah b. Ömer de Kırk gün taraftarıdır.

İmam Nevevi el-ezkar adlı eserinde hatim müddetinin şahıslara göre değiştiğini ifade eder. Ve şöyle devam eder: "Kişi anlayacağı kadar ayetle iktifa etmelidir." Dini ve içtimai önemli mevkilerde olanlar işlerine mani olmayacak şekilde tilavet etmelidir. Bunların dışındakiler bıkkınlık sınırına vardırmadan kıraatı mümkün mertebe çoğaltmalıdırlar.”

Kur'an-ı Kerim'in Okunması

Kur'an-ı Kerim okunması Müslümanlar için büyük bir ibadettir. Çok yüksek bir zikirdir. Kur'an-ı Kerim'i okumak zikirdir ve çok sevaplıdır. Peygamber SAS Efendimiz bu hususta pek çok teşviklerde bulunmuştur.

Kur'an-ı Kerim'in değil okunması, yüzüne bakmak bile çok sevaptır. İnsan okuma bilmese bile, bu Allah'ın kelâmıdır diye yüzüne baksa, sevap kazanır. Kur'an-ı Kerim'i sevmek, Allah'ın ismini sevmek, hürmet etmek dahi insana çok sevap kazandırır. Ama okunduğu zaman, sevap çok daha fazla olur. Hattâ Allah-u Teàlâ Hazretleri her harfine on hasene verir. O bakımdan Kur'an-ı Kerim tilâvet ve kıraatine çok önem vermemiz lâzım ve okumaya müdâvim olmamız lâzım! Harflerini öğrenip okumamız lâzım!

Kur'an-ı Kerim okunurken tertîl ile okunur. Tertîl ile okumak Kur'an-ı Kerim'in kendine mahsus bir güzel edâ ile okumaktır. Sahabe-i kiram öyle okumuşlardır. Peygamber Efendimiz öyle okumuştur.Yâni Kur'an-ı Kerim düz bir konuşma gibi, bir nutuk gibi okunmaz. Bir güzel edâ ve sedâ ile okunur.

Lahn-i Arab, yâni Arap'ın üslûbuna, şîvesine göre okunması, hüzünle okunması; ehl-i kitâbın kendi kitaplarını okudukları gibi değil de, daha böyle bir ciddî, vakarlı, dokunaklı şekilde okunulması, hattâ okunurken ağlanması tavsiye buyrulmuştur.

"Biz şimdi ne yapalım? Hiç olmazsa Kur'an-ı Kerim'in günde bir sayfasını okuyalım! Bu bir safyasını okurken de mânâsını, mealini meal kitaplarından, tefsir kitaplarından takib edelim. Böylece hiç olmazsa bir senede bir hatim tamamlayalım diye tavsiye ediyorum.

"Kur'an-ı Kerim'i hüzn ile okuyun, mahzun mahzun okuyun. Çünkü o mahzun indi"

Nice nice acı olaylar, mücadeleler, kâfirlerin zulümleri ile karşılaşılarak indi. İmanından dolayı müslümanlar, sahabe-i kiram ne kadar eziyet çektiler. Hüzünle okunacak yâni. Şarkı değil, lâletayin bir mûsıkî parçası değil. Ciddiyetini gösterecek tarzda okumak lâzım!

”Kur'an-ı Kerim'i okuyun ve ağlayın! Ağlamak gelmiyorsa bile içinizden, ağlıyormuş gibi kendinizi ağlamağa zorlayın! Kur'an-ı Kerim'i dümdüz okuyan da bizden değildir."

Kur'an-ı Kerim'i biraz şöyle kendisine mahsus, güzel Kur'an-ı Kerim okuyuşuyla okumak lâzım.

"Kur'an-ı Kerim'i öğreniniz, okuyunuz ve ondan sonra uyuyunuz!" Yâni Kur'an-ı Kerim'in bir okunması tatlı olacak, yatmadan önce okunacak, ondan sonra uyunacak.

"Çünkü Kur'an-ı Kerim'i öğrenen, okuyan ve onun ahkâmına uyan, içi misk kokusu dolu bir dağarcığa benzer. Kokusu her tarafa yayılır, herkes mest olur, memnun olur. Ama Kur'an-ı Kerim'i bildiği halde, okumadan uyuyan kimse de, içinde Kur'an-ı Kerim var ama, o ağzı bağlı bir misk torbasına benzer. Yâni misk var ama kokusu yok, çünkü ağzı bağlı."

"Kur'an-ı Kerim'i üç kişi öğrenir, üç tip insan, üç cins insan öğrenir:

   1. Onunla iftihar edip, böbürlenmek için öğrenen insan. Yâni, ben Kur'an biliyorum diye tavır koyup, fiyaka satan, ilmiyle böbürlenen. Bu makbul değil.
   2. Kur'an-ı Kerim'le yiyen, geçimini sağlayan, yâni dünyalığını sağlayan kimse; bu da makbul değil. Yaptığı iş günah.
   3. Sırf Allah rızası için okuyan. Rabbim bana ne öğretmiş, ne emir buyurmuş, ben onu tutayım diye ihlâsla okuyan."

Vefat etmiş kimselerin ardından hatim okumak

“Mürşid-i kâmiller, evliyâullah, insanları mânevî bakımdan terbiye eden, ma'rifetullaha erdiren, ahlâkını güzelleştiren, nefsini terbiye eden büyük evliyâullah, mürşid-i kâmiller de talebelerinden sevap alır, müridlerinden sevap alır. Onlar zikir yaptıkça, onlar hayır yaptıkça, onlar güzel ahlâklı oldukça, tatlı dilli oldukça, insanları mutlu edecek hayırlar yaptıkça, mürşid-i kâmillerinin, şeyhlerinin defterine sevap yazılmağa devam eder durur. Evlâdın ille kendi sulbünden, kendi zürriyetinden has evlât olması mecburiyeti yoktur; talebe de olur, mürid de olur. O zaman insan yine sevap kazanmağa devam eder.

Tabii, sadece kendisi salih bir insansa, kendisi memnun olur, kabri genişler, nurlanır, ışıldar, ruhu şad olur, makakı artar. Ama kendilerine hediye edilen kimseler bir de evliyâullahsa, yâni Allah'ın mübarek, sevgili kulları ise; o zaman hediye edenlere de onlar karşılık verirler. Yâni vefat etmiştir amma, evliyâullaha Allah selâhiyet verdiğinden onların himmetleri, mânevî faydaları, lütufları kendilerine iyilik eden kimselere vâsıl olur.”

“Mü'minin vefat eden bir kardeşine karşı görevleri vardır. Cenazesini kaldırır, geride kalanlarına bakar, yardımcı olur, göz kulak olur. Hayırla yad eder, ruhunu şad edecek hatimler indirir, dualar gönderir, kurbanlar keser, hayır hasenât yapar.”

“Geçmişlerinin kabirlerin ziyaret eder, annesinin, babasının, dedelerinin, akrabasının, hocalarının, sevdiklerinin kabrini ziyaret eder. Ziyaret edemezse, uzaktan Yâsin okur, Tebâreke okur, çeşitli sûreler okuyup, hatim indirip sevabını onlara bağışlar.”

“Kabir ehlini ziyaret etmek, uzaktan okunmuş hatmi ona göndermek; salât ü selâmlar, zikr ü tesbihat yapıp, yetmişbin kelime-i tevhid, binbir İhlâs-ı Şerif okuyup ona göndermek; onun namına kurban kesmek, hayır yapmak, sadaka dağıtmak... vs. Bunların hepsi onun ruhuna gidiyor.”


Bu yazı, hatim nedir, hatim nedir kısa, hatim nedir din, hatim neden okunur, hatim kaç günde bir okunur, hatim duası, en güzel hatim nasıl okunur, kuranı kerim okuma, ile ilgilidir.

AHLAK İLKELERİ

21 Haziran 2017 Çarşamba / No Comments
Cuma Mesajları, cuma hutbesi, islam ahlakı, islam ahlak esasları, hucurat suresi, hucurat suresi fazileti, hucurat suresi edep ve kul hakkı, hucurat suresi emir ve yasakları


İSLAM AHLAKI

Yüce dinimiz İslam’ın ana gayesi, insana hayat vermektir. Canı can kılmaktır. Cana can katmaktır. Rabbimizin, Hucurât Suresinde bizlere öğrettiği ahlâki ilkelere ne kadar da muhtacız. Geliniz, her biri altın değerindeki bu ilkelere hep birlikte kulak verelim. Bu ilkelerden;

1- Birincisi, 
"فَتَبَيَّنُوا" Araştırınız.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا أَن تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû in câekum fâsikun bi nebein fe tebeyyenû en tusîbû kavmen bi cehâletin fe tusbihû alâ mâ fealtum nâdimîn(nâdimîne).Hucurat,6

Rabbimiz, “Ey iman edenler! Bir fasık (Allah’ın emir ve yasaklarını açıktan ve bir endişe, iç burkulması duymadan çiğneyebilen bir kişi) size bir haber getirdiğinde, doğru olup olmadığını tesbit etmek için onu iyice araştırın. Aksi halde, hiçbir gerçeğe dayanmadan bir topluluğa zararınız dokunur da, sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” buyurmaktadır. Bizlere gelen bir haberi araştırıp soruşturmadan, gerçekliğini tespit etmeden onu doğru kabul etmek bizleri yanlış sonuçlara götürebilir. Böyle bir tutum, istenmeyen durumlara, fitne ve fesada sebebiyet verebilir. Neticede yaptığımıza pişman oluruz. Özellikle internet çağı olan günümüzde kötülükler, iftiralar, yalan haberler vs. hızla yayılmaktadır. Bizlerin daha dikkatli olmamız gerekmektedir. Yoksa, önünü alamayız kul haklarının. Allah korusun!

2- İkinci ahlâkî ilke,
 "فَاَصْلِ حوا" emriyle ıslah edici olmaktır.

İnsanlar arasında yaşanan sorunları çözüme kavuşturmaktır. İfsat edici ve yıkıcı değil, yapıcı ve onarıcı; ayrıştırıcı ve bölücü değil, birleştirici ve bütünleştirici olmaktır. Kin, nefret ve şiddetin karanlıklarına karşı sevgi, muhabbet ve kardeşliğin gücünü el birliğiyle hâkim kılmaktır. Tefrika ve çatışmanın bataklığını hep birlikte kurutmaktır.

3- Üçüncü ahlaki ilke 
"وَاَقْسِط وا" yani “adil olunuz”
Hiçbir koşulda hak ve hukuktan, sadakat ve doğruluktan asla ayrılmamaktır.

4- Hucurât Suresi’nin bize öğrettiği dördüncü ahlâkî ilke ise
"ﻻ يَسْخَرْ" Alay etmeyiniz”.

Hiç kimseyi hor ve hakir görmemektir. Âdem ve Havva’nın çocukları olarak aynı özden yaratıldığımızı hiçbir zaman unutmamaktır.

5- Beşinci ahlaki ilke,
"وَﻻ تَلْمِزوا اَنْفسَكمْ" Birbirimizi karalamaktan kaçının.

Küçük bir işaretle veya ima ile de olsa karşımızdakini rencide etmekten sakınmaktır. İnsan onur ve haysiyetini zedeleyecek her türlü söz, tutum ve davranıştan uzak durmaktır.

6- Altıncı ahlaki ilke, 
"وَﻻ تَنَابَزوا بِلََْلْقَا بِ" yani “Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayınız.

Birbirinize lakap takmayınız” emridir. Zira tıpkı insanın kendisi gibi ismi, şerefi ve itibarı da saygıya layıktır, mükerremdir.

7- Hucurât Suresinin bize öğrettiği yedinci ahlaki ilke, 
"اجْتَنِبوا كَث۪يرًا مِنَ الظَّن" Birbirimiz hakkında yerli yersiz zanda bulunmaktan kaçının.

Yani birbirimiz hakkında yerli yersiz zanda bulunmaktan kaçınmaktır. Çünkü insanlar hakkındaki zan, çoğu kez kişiyi yanıltır, günaha sevk eder. Yanlış anlaşılmalara, huzursuzluklara sebebiyet verir.

8- Sekizinci ahlaki ilke,
"وَﻻتَجَسَّسُوا" Başkalarının kusurlarını, eksiklerini araştırmayınız.
Yani başkalarının kusurlarını, eksiklerini araştırmaktan sakınmaktır. Başkalarının mahrem hallerini ifşa etmeye kalkışmamaktır. Bize düşen asıl görevin kendi hata ve kusurlarımızı gidermek olduğunu unutmamaktır.

9- Dokuzuncu ahlaki ilke ise,
"وَﻻ يَغْتَبْ بَعْضكمْ بَعْضً ا" yani “Birbirinizin gıybetini yapmayınız.

Birbirinizi arkadan çekiştirmeyiniz.” emridir. Zira bize düşen, yokluğunda dahi kardeşimizin hak ve hukukunu gözetmektir. Onun varlığını kendi varlığımız gibi görmektir. Haysiyetini kendi haysiyetimiz bilmektir. Yüce Rabbimiz, bizleri bu ilkelere riayet edenlerden eylesin. Özellikle internet çağı olan günümüzde kötülükler, iftiralar, yalan haberler vs. hızla yayılmaktadır. Bizlerin daha dikkatli olmamız gerekmektedir. Yoksa, önünü alamayız kul haklarının. Rabbimiz bizleri Kur’an’ın ve Peygamberimizin ahlakı ile ahlaklananlardan eylesin.


Bu yazı; Cuma Mesajları, anlamlı cuma mesajları, cuma hutbesi, islam ahlakı, islam ahlak esasları, hucurat suresi, hucurat suresi fazileti, hucurat suresi edep ve kul hakkı, hucurat suresi emir ve yasakları ile ilgilidir.

CEVŞEN SONU DUASI

/ No Comments
cevşen duası türkçe okunuşu, cevşen arapça ve türkçe anlamı, büyük cevşen oku, büyük cevşen meali, büyük cevşen anlamı, büyük cevşen türkçe okunuşu, büyük cevşen latince, cevşen son duası


CEVŞEN SONU DUASI

TÜRKÇE OKUNUŞU

Allâhümme Rabbena * hallisnâ * ve ecirnâ * ve neccinâ mine'n-nar * ve 'â-finâ va'fü 'annâ ve edhilne'l-cennete dara kudsike me'a'l-ebrâr *

Bi 'afvike Yâ Mücîr * bi fadlike Yâ Gaffar *

Ve es-elüke bihakki hâzihi'l-esmâi'l-kerîme-ti'ş-şerîfeti ve's-sıfâti'l-celîleti'l-latîfeti en tüsalliye 'alâ seyyidinâ Muhamme-din ve 'alâ âlihî ve sahbihî bi'adedi ha-senâti Muhammedin bismillah *

Has-biyallah * lâ ilahe illallah * şehidallâh * kulhüvallâh * mâşâallâh * rabbiyallah * tebârekallâh * te'âlallâh * tevekkeltü 'alallâh * feseyekfîke hümüllâh * ve hüve's-semî'u'l-'alîm *

Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente'l-emâne'l-emâne lâ uhsî şenâen 'aleyke ente kemâ eşneyte 'alâ nefsik *

Yâ Allah * Yâ Rahman * Yâ Rahîm * Yâ Gafur * Yâ Şekûr *

Es-elüke bimâ ahseytehû 'aleyke min es-mâike'l-hüsnâ ve sıfâtike'l-'ulyâ ve ke-limâtike't-tâmmeti en tağfiralî velivâli-deyye veliüstâzî Sâidi'n-Nursîyyi veli-talebeti rasâili'n-nûri velicemî'i'l-mü'-minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimâti'l-ahyâi minhüm ve'l-emvâti ve terhamenâ rahmeten tüğnî-nâ bihâ 'an rahmeti men sivâke min halkıke ve en takdiye havâicenâ ve tû'-tiyenâ süâlenâ fi'd-dünyâ ve'l-âhirati ve tahtime lenâ bi's-se'âdeti ve'ş-şe-hâdeti ve'l-kerâmeti ve'l-büşrâ 'inde fîraki'd-dünyâ ve tecziye Muhamme-den sallallâhü 'aleyhi vesellem 'annâ mâ hüve ehlühû ve müstehakkuh *

Ve en lâ tekilenâ ilâ enfüsinâ tarfete 'aynin velâ ilâ ehadin min halkik *

Ve tus-liha lenâ şe'nenâ ve en tahrusenâ bi-'aynikelletî lâ tenânıü ve tahfezanâ bi-ruknike'llezî lâ yürâmü Ya Ze'l-celâli ve'l-ikrâm ve en tasrife 'annâ ve 'ammen 'ullika 'aleyhi hâzihi'l-esmâü âfe-te'l-cinni ve'l-insi ve'ş-şeyâtîn *

Ve zelzelete'l-ardi ve dekdekete'l-cibâli min haşyetih *

Ve âfete't-tâ'uni ve'l-vebâi ve 'ayne's-sûi ve vece'a'l-cevârihi ve sâira'l-afât *

Ve tahfezanâ min külli şerrin ve su' *

Ve terzükana's-selâmete ve'l-'âfıyete ve'l-hayra fi'd-dünyâ ve'l-âbirati bi rahmetike yâ erhâme'r-râhi-mîn ve sallallâhü 'alâ seyyidinâ Mu-hammedin ve âlihî ve sahbihî ecma'în. Ve'l-hamdülillâhi Rabbi'l-'âlemîn.

MANASI


Allah’ım,

Ey Rabbimiz sen bizi Cehennem ateşinden halâs eyle, kurtar, necat ver.

Affının hürmetine azaptan koruyan ey Mücîr, fazlının bereketine çok bağışlayan ey Gaffar, bize afiyet ihsan eyle, bizi affet, ebrar denilen iyilerle pâk mukaddes diyarın olan Cennet’e idhâl eyle.

Efendimiz ve ser tacımız olan Muhammed (A.S.M) âl ve ashabına, bu şerefli, büyük ve yüce, şirin ve latif isim ve sıfatlarının hakkı ve hürmeti için Muhammed’in (A.S.M) hasenatı adedince salât ve selâm indirmeni Senden niyaz ediyorum ve istiyorum.

Bismillah, Hasbiyallah (Allah bana kâfi), Lâ ilahe ilâllah, Şehidallah (Allah herşeye şâhid), Kul Hüvallah, Mâşaallah, Rabbiyallah (Rabbim Allah’tır), Tebârekallah (Allah’ın sânı herşeyden yücedir), Teâlâllah (Akla gelen herşeyden Allah üstündür âlîdir), Tevekkeltü alâllah (Allah’a tevekkül edip güveniyorum), Feseyekfîkehumullah (Allah herşeye karşı sana kâfidir) ve Hüve’s-semîu’l Alîm (O herşeyi en iyi işiten ve bilendir).

Sen aczden ve şerikten, münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin El-aman, elaman!

Ben senin medih ve senanı saymakla bitiremem, övgüne gücüm yetmez, sen ancak kendini sena ettiğin gibisin ya Allah, ya Rahman, ya Rahîm, ya Gafur, ya Şekûr, sana kendi hakkında saydığın Esmâ-i Hüsnân, âlî sıfatların ve eksiksiz sözlerin olan kelimât-ı tâmmenle yalvarıyorum bana, anne ve babama, Üstadım Said Nursî’ye, Risale-i Nur talebelerine ve cümle diri-ölü mü’min ve mü’minâta, erkek ve kadın bütün Müslümanlara mağfiret et, günahlarını bağışla. Bize öyle bir rahmet et ki başkalarının merhametine muhtaç olmayalım, dönüp bakmayalım, rahmetinle mest olalım, hacetlerimizi gider, dünya ve ahirette bütün isteklerimizi bize ver.

Dünyadan ayrılırken, her şeyi bırakıp müfarakât ederken, son nefesimizde bize saadet, şehâdet, alın aklığı, ikram, keramet ihsan eyle, hüsn-ü hatime ver.

Efendimiz Muhammed Aleyhissalâtü Vesselama bizim ona yapamadığımız lâyık ve müstehak olduğu her mükâfatı ver.

Bizi bize, nefsimize, mahlûkatın hiç birisine göz açıp kapayıncaya kadar bile olsa bırakma, hiç kimseye havale etme!. Halimizi tavrımızı ıslah et, işlerimizi yoluna koy. Bizi uyku bilmez, gafil olmaz gözünle gözet, koru, bizi karşı gelinmez kuvvet ve desteğinle muhafaza eyle! Ey celâl ve ikram sahibi!.

Bizden ve üzerinde bu isimleri taşıyanlardan, cin ve ins ve şeytanların şer ve âfetini, yer sarsıntısını, dağların korku ve haşyetten dağılıp yıkılmasını, tâûn ve veba âfetini, kötü nazarları, vücut ağrılarını ve diğer bütün âfetleri uzak eyle, bizi her şer ve kötülükten muhafaza et, Ey Erhamürrâhimîn sen bizi rahmetinin hürmetine dünya ve âhirette selâmet ve afiyet ve hayırla rızıklandır.



Bu yazı, cevşen duası türkçe okunuşu, cevşen arapça ve türkçe anlamı, büyük cevşen oku, büyük cevşen meali, büyük cevşen anlamı, büyük cevşen türkçe okunuşu, büyük cevşen latince, cevşen son duası ile igilidir.

ALTIN VE HİKMETLİ SÖZLER-7 (KİBİR-BORÇ-BAĞIŞLAMAK-BİRLİK-BİLGİ)

20 Haziran 2017 Salı / No Comments
büyüklenmek ile ilgili sözler, b harfi ile başlayan sözler, kibir ile ilgili özlü sözler, bilim ile ilgili sözler, bilgi ile ilgili sözler, alim ile ilgili sözler, bedbaht ile ilgili sözler, bedbaht anlamı

BÜYÜKLENME (KİBİR)

Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! (Hz. Ebû Bekir)

Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor. (Ahmed er-Rufai)

Dindarsan kendini beğenmişliği bırak, kendini görmezsen Allah'ı görürsün. (Nasr-ı Hüsrev)

Allah'a karşı isyan bayrağını çektiren günahların başında kibir gelir. (Avn İbn-i Abdullah)

Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama bir günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır. (Seriyyü's-Sakati)

Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar. (Mevlânâ)

Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır. (Ebû Haşim Sofi)

İsyanda olanların mahçup hali, benim için ibadette olanların mağrur halinden daha sevimlidir. (Yahya Vâiz)

Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna dalalet eder. (Hz. Ali)

Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün. (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi)

BORÇ

Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün. (Hz. Ömer)

BAĞIŞLAMAK

Zalimleri bağışlamak yoksullara cefadır. (Sâdî)

BAHTİYARLIK

Allah'a itaat etmek, fakat reddedilmekten korkmak bahtiyarlık alameti; Allah'a asi olmak ama O'nun katında makbul olmayı ummak bedbahtlık alametidir. (Ebû Osman Nisaburi)

BEDBAHTLIK

Bir kimsesinin bedbaht olmasının alameti (işareti, belirtisi) üçtür: 1- Kendisini ilim verilip amelden mahrum bırakılması, 2- Amel verilip ihlâstan mahrum bırakılması, 3- Allah dostları ile sohbete nail olup onlara hürmetten mahrum olması. (Muhammed bin Fadl Belhi)

Altı şey cehaled ve bedbahtlık eseridir: 1- Sebepsiz yere kızmak, 2- Gereksiz ve faydasız konuşmak, 3- Sırrını ifşa etmek, 4- Herkese güvenmek, 5- Dostunu düşmanını ayıramamak, 6- Yersiz ve zamansız nasihatte bulunmak. (Muhammed bin Mansur et-Tûsî)

Beş şey bedbahtlık nişanıdır: Gönül katılığı; göz yaşarmazlığı; hayasızlık; dünya sevgisi; dünya için uzun endişe. (Malik bin Dinar)

BİLGİ-BİLGİN (İLİM-ÂLİM)

Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliği sen korursun, bilgi ise seni korur. (Hz. Ali)

İlim adamları için yokluk içinde yaşadığı halde kanaat sahibi olmaktan daha değerli bir ziynet yoktur. (İmam Şafii)

Kötülükten kaçmayan bilgin, ışık tutan bir kördür, başkalarına doğru yolu gösterir, ama kendisi göremez. (Sâdî)

İlim bir avdır, onun kösteği yazmaktır. (Safiyyü'l-Hılli)

Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik. (Muaviye bin Kurre)

İlim öğrenilen  değil, yaşanandır. Yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir. (İmam Şafii)

İlmin de ehli vadır. Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun. (Süfyan bin Uyeyne)

En güvendiğim sağlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptığım çalışmadır. (Ata bin Meysene)

Önce yol bil, sonra yol göster. Yolu görememişsen mürşitlik davasını bırak. (Nâsır-ı Hüsrev)

İlmi ile amel etmeyen âlim, başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. (İmam Gazalî)

BİRLİK (TOPLULUK, CEMAAT)

Halkın içinden kaçmak marifet değildir. Asıl marifet halkın içinde iken kendi içine dönebilmektir. (Ebû Bekir Şibli)





Bu yazı, büyüklenmek ile ilgili sözler, b harfi ile başlayan sözler, kibir ile ilgili özlü sözler, bilim ile ilgili sözler, bilgi ile ilgili sözler, alim ile ilgili sözler, bedbaht ile ilgili sözler, bedbaht anlamı ile ilgilidir.

İŞLERİN İYİ SONUÇLANMASI İÇİN DUA

/ No Comments
işlerin rast gitmesi için dua, işlerin açılması için okunacak dua, işlerin iyi gitmesi için okunacak dua, işlerin iyi olması için dua, işlerin iyi neticelenmesi için dua, bir işin iyi sonuçlanması için dua


İşlerin İyi Gitmesi ve Sonuçlanması İçin Dua 

Cevşen'i Kebir'deki dua ve yakarışlardan olan bu dua halis bir niyet için, nefsi sadıkla 70 defa okunur.

OKUNUŞU

Yâ Ğâfıra'l-hatâyâ
Yâ Kâşife'l-belây
Yâ Müntehe'r-racâyâ
Yâ Müczile'l-'atâyâ
Yâ Vâsi'a'l-hedâyâ
Yâ Râzika'l-berâyâ
Yâ Kâdiya'l-münâyâ
Yâ Sâmi'a'ş-şekâyâ
Yâ Bâ'ise's-serâyâ
Yâ Mutlika'l-üsârâ
Sübhâneke lâ ilahe illâ ente'l-emâ-ne'l-emâne hallisnâ mine'n-nâr.

MANASI

Ey hataları bağışlayan,
Ey belaları bertaraf eden,
Ey ümitlerin son noktası,
Ey bağışları bol bol veren,
Ey hediyeleri inayet eden,
Ey yaratıklara rızık veren,
Ey arzuları yerine getiren,
Ey (kullarından gelen) şikâyetleri işiten,
Ey yaratıkları (kıyamet günü yeniden diriltip) ayağa kaldıran,
Ey esirleri salıveren!
Münezzehsin sen, Ey kendisinden başka bir ilah olmayan…Kurtar bizi ateşten ey Rabbim!


Bu yazı, işlerin rast gitmesi için dua, işlerin açılması için okunacak dua, işlerin iyi gitmesi için okunacak dua, işlerin iyi olması için dua, işlerin iyi neticelenmesi için dua, bir işin iyi sonuçlanması için dua ile ilgilidir.

ESMA-ÜL HÜSNA-10 (YA HALİM)

/ No Comments
her derde deva dualar, ölümden başka her derde deva dua, her derde deva esmaül hüsna, Her Derde Deva Şifalı Dua, şifalı dualar, her zaman okunacak dua, süper dualar, en güzel dualar


HER DERDE DEVA DUA

EL-HALİM ismi, özellikleri çok olan ve ümidi tükenmek üzere olanlara göre çok şey ifade eden bir ismi ilahidir. Hayata yeniden başlamak isteyenler, bitip tükendiğini, hiç bir şey yapmaya gücü kalmadığını sanıp ümitsizlik karanlığına düşenler veya düşmeye meyledenler, bu isme sıkıca sarılsınlar. Bu mübarek isim gerek kendisi, gerek ailesi ve çocukları, gerek düşmanlarını sakinleştirip, faydalı hale getirmek ve ıslahı için çok faydalıdır.


EL-HALİM zikri/duasının günde 88 defa okunması gerekmektedir.

Tavsiye edilen zikir şekli “Yâ Halîm Yâ Allah” şeklindedir.

1-Ahlak Güzelliği ve Yumuşak Huyluluk İçin Dua

Ahlak güzelliği ve yumuşak huyluluk için okunduğunda faydalı olacaktır.

2-Asabi ve Öfke İçin Dua

 Asabi ve çabuk öfkelenen kişiler okudukları halde yumuşak huylu olurlar.


3-Haylaz ve Yaramazlar İçin Dua

Çok serkeş, haylaz, huysuz ve yaramaz kişiler için okunursa bu kişiler yapılan bu zikirle yavaş ve uyumlu hale gelir.

4-Huysuzlar İçin Dua

Hayırsız koca ve yaramaz kadın (eşi) üzerine okunur. Herkes kendince çekilmez ve katlaması güç olarak bulduğu kişilerin üzerine bolca okuyup üfleyebilir.

5-Zalimler İçin Dua

Hz.Musa(a.s), şerrinden korktuğu Firavun’un yanına her gidişinde “YA HALİM” ismini çokça okurdu. Bunun gibi şerrinden korkulan kişilere karşı okunursa o kişilerin şer ve kötülüklerine engel olur.

6-İyi İdarecilik Duası

Bir işte bir makamda idareci olan bir kimse her gün bu ismi zikrederse, öfkesinden kurtulup, sükunet bulur, idareciliğini rahatça yapar.

7-Sakinleşme Duası

Öfkeli, sinirli ve asabi kimseler, öfkelendikleri anda bu zikri/duayı okurlarsa öfkeleri geçer ve sakinleşirler.

8-Bereket Duası

Bereket ile beraber şer ve beladan korunmak için okunur. Suya ya da gül suyuna okunup eve, iş yerine, ya da araziye serpilirse bereket hasıl olur. herhangi bir araca okunursa, kazadan beladan korunur. Eve serpmekle, her türlü şer ve beladan korunur.

9-Mahkeme Duası

Mahkemede hakimin zulüm ve haksızlık yapmasından korkan kimse, mahkemeye giderken okursa hakimin haksızlık yapmasından korunur.

10-Ağlayan Çocuk Duası

Geceleri ağlayan, uyku uyumayan bir çocuğun üzerine gümüş bir levha üzerine yazılıp yatağına asılırsa ve üzerine okunursa, çocuk huysuzluk yapmadan uyur, güzel ahlaklı, halim ve selim iyi huylu bir çocuk olur.

EL-HALİM (ESMAÜL HÜSNA); 

Çok sakin, hemen öfkelenmeyen, kızmayan, heyecanlanmayan, acele etmeyen hoşgörülü, teenni ile hareket eden, yumuşak huylu, suçlulara hemen ceza vermeyen manalarına gelmektedir.
Allah Teâla Halim’dir. Her günah işleyeni hemen cezalandırmaz. Hışım ve gazapta acele etmez, mühlet verir. Bu mühlet içinde yaptıklarına pişman olup tövbe edenleri affeder. Israr edenler hakkında ise artık hüküm kendine kalmıştır.

Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, O’nu tesbih ederler. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz, onların tesbihlerini iyi anlamazsınız. Şüphesiz o, Halim’dir çok bağışlayandır. İsra/44


Halim ismi Kur’an’ın 15 yerinde geçmekte olup bunlardan 11’inde Allah’a izafe edilmiştir. El-Halim ismi tek başına kullanılmayıp altı ayette “Bütün günahları bağışlayan” anlamındaki El-Gafûr, üç ayette “hakkıyla bilen” anlamındaki El-Alîm, bir ayette “her şeyden müstağni olan, kendi dışındaki her şeyin ona muhtaç olduğu varlık” anlamındaki El-Gani, bir ayette de “az iyiliğe çok mükafat veren” anlamındaki Eş-Şükür ismiyle birlikte anılmıştır.


Bu yazı, her derde deva dualar, ölümden başka her derde deva dua, her derde deva esmaül hüsna, Her Derde Deva Şifalı Dua, şifalı dualar, her zaman okunacak dua, süper dualar, en güzel dualar ile ilgilidir.

ALTIN VE HİKMETLİ SÖZLER-6 (MEŞHUR SÖZLER)

/ No Comments
fikir ile ilgili sözler, anlamlı sözler yeni, düşünce ile ilgili sözler, en güzel anlamlı sözler, meşhurların son sözleri, felsefi özlü sözler, hikmetli sözler, sözler 2017,  en meşhur sözler


FİKİR VE DÜŞÜNCE SÖZLERİ

“Düşünüyorum o halde varım? COGİTO, ERGO SUM.” RENE DESCARTES (1596 – 1650)

“Dünya gene de dönüyor!… EPUR, Sİ MUOVE!” galileo lalilie (1564 – 1642)

“Kendini Tanı!… GNOTİ SEAVTON!” SOKRATES (M.Ö. 468 – 400) – APOLLON TAPINAĞI´NIN CEPHESİNE YAZILAN YAZIT?

“Sen de mi brütüs?… ET TU, BRUTE?” JULİUS CAESAR (M.Ö. 101 – 44) – SON SÖZLERİ

“Buldum!… EUREKA!” ARŞİMED (M.Ö. 287 – 212)

“Her şey sona erdi? CONSUMMATUM EST.” HZ. İSA – SON SÖZLERİ

“Biraz daha ışık!… MEHR LİCHT!” GEOTHE (1749 – 1832) – SON SÖZLERİ

“Geldim, gördüm, yendim? VENİ, VİDİ, VİKİ.” JULİUS CAESAR (M.Ö. 101 – 44) – ÇABUK KAZANILAN BİR SAVAŞ SONRSI?

“Aheste hızlan!… MORE HASTE LESS SPEEK!” ROMA İMP. AUGUSTUS (M.Ö. VII. Y.Y)

“Her şey, akıp gidiyor? PANTA REİ” HERAKLEİTOS (M.Ö. 576 – 480) – FELSEFENİN BAŞLICA İLKELERİNDEN?

“Zaman geri alınmaz bir biçimde uçup gidiyor? FUGİT İRREPARABİLE TEMPUS” LATİN OZANI VİRGİLİUS (M.Ö. 71 – 19)

“Ey çizmeci, çizmeden yukarı çıkma!… SUTOR, NE SUPRA CREPİDAM!” RESSAM APELLE

“Özgürlük, eşitlik, kardeşlik? LİBERTE, EGALİTE, FRATERNİTE.” FRANSIZ DEVRİMİ (1789)

“Olmak ya da olmamak. İşte hepsi bu? TO BE OR NOT TO BE.” WİLLİAM SHAKESPEARE (1564-1616)

“Bir imparator ayakta ölmeli.” ROMA İMP. VESPASİEN (7-79) – SON SÖZLERİ

“At! At! Bir ata krallığımı veririm!” İNGİLİZ KRALI RİCHARD-III (1485) – BİR SAVAŞ SONRASI SON SÖZLERİ?

“Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan iyidir.” T. D. ROOSEVELT (1859 – 1919)

“Aşk her şeye üstün gelir? OMNİA VİNCİT AMOR.” LATİN OZANI VİRGİLİUS (M.Ö. 71 – 19)

“Son gülen, en iyi güler?” JEAN-PİERCE CLARİS DE FLORİAN (1755-1794) –İKİ KÖYLÜ İLE BULUT MASALINDAN?

“Yalnız hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.” SOKRATES (M.Ö. 468 – 400)



Bu yazı, fikir ile ilgili sözler, anlamlı sözler yeni, düşünce ile ilgili sözler, en güzel anlamlı sözler, meşhurların son sözleri, felsefi özlü sözler, hikmetli sözler, sözler 2017, en meşhur sözler ile ilgilidir.

KADİR GECESİ VE DUASI

19 Haziran 2017 Pazartesi / No Comments
cuma hutbesi, cuma, kadir gecesi, kadir gecesi anlamı, kadir gecesinde yapılacak ibadetler,kadir gecesi ayet, kadir gecesi hangi ay, kadir gecesi hutbe, hutbe kadir gecesi

Kadir Gecesi

Bir yandan, rahmet, mağfiret ve arınma iklimi Ramazan-ı Şerif’in son günlerine yaklaşmanın üzüntüsü içinde iken, diğer yandan da bu gece mübarek Kadir gecesini idrak edecek olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Kadir Gecesi’nin kıymeti, insanlığın ufkunda bir güneş gibi doğan Yüce Kitabımız’ın bu gecede indirilmeye başlanmasından gelmektedir. O, eşsiz ilke ve mesajları ile hüzünlü ve bîtap gönüller için neşe kaynağı olmuş, O’na inananlar, O’nun rahmet ve şifası ile huzur bulmuştur.

Yüce Rabbimiz, Kadir Sûresi’nde bu gerçeği bize şöyle bildirmektedir:

اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ
"Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik."  (Kadr; 1)

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِۜ
"Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!"  (Kadr; 2)

لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍۜ
"Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır."  (Kadr; 3)

تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ ف۪يهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙۛ
"Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner."  (Kadr; 4)

سَلَامٌ۠ۛ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
"O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."  (Kadr; 5)

Kadir Gecesi Duası:

“Allahım! Sen affedicisin. Affetmeyi seversin. Bizi de affet!” Tirmizî, Daavât, 84

Kadir gecesi, dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin terk edilip sevgi ve kardeşliğin hâkim kılınması gereken gecedir. Bu gece, rengi, ırkı, dili, mezhebi ne olursa olsun açlık, susuzluk, darlık ve zulümle mücadele eden kardeşlerimizin dertleriyle hemdert olmamız gereken gecedir. Bu gece paylaşma, yücelme ve ilâhî rızaya ulaşma gecesidir.

Bu gecede bize düşen, Rabbimizin sonsuz kudreti karşısında acizliğimizi; ebediliği karşısında faniliğimizi itiraf ederek pişmanlık ve gözyaşlarıyla rahmet-i Rahmân’a sığınmaktır.
Rabbimizin bu gece kendisine gönülden açılan elleri geri çevirmeyeceğini Efendimiz (s.a.s) şu şekilde haber vermektedir:

“İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya edenin geçmiş günahları affolunur." Buhârî, Savm, 6

Kadir Gecesi’ni ihya etmek, her şeyden önce Kur’an-ı Kerim’in kadrini, kıymetini bilmekten geçer. O halde, Ramazan-ı Şerif ayını kalan günlerini de Kadir gecesi gibi değerlendirmeye ve gönüllerimizi Yüce Kitabımız’ın diriltici iklimi ile buluşturmaya gayret edelim. Şu kısacık ömrümüzdeki sayılı nefeslerimizi, sahip olduğumuz bütün nimetleri Yüce Rabbimizin rızası doğrultusunda tüketelim. Böyle mübarek gün ve gecelerin, hayatımızı gözden geçirmemiz ve kendimizle yüzleşmemiz için bir fırsat olduğunu unutmayalım. Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı şu günlerde Efendimiz (s.a.s)’in tavsiye ettiği şu dua ile Rabbimiz’in af ve mağfiretini dileyelim.

Bu mübarek gece vesilesiyle Yüce Rabbimizden, ülkemizi ve bütün dünyayı her türlü terör ve anarşiden muhafaza etmesini niyaz ediyoruz.


Bu yazı, cuma hutbesi, cuma, kadir gecesi, kadir gecesi anlamı, kadir gecesinde yapılacak ibadetler,kadir gecesi ayet, kadir gecesi hangi ay, kadir gecesi hutbe, hutbe kadir gecesi ile ilgilidir.

ALTIN VE HİKMETLİ SÖZLER-4 (SABIR)

/ No Comments
sabır tavsiye eden sözler, sabır sözleri dini, sabırla ilgili sözler hadisler, sabır ile ilgili güzel sözler, sabırla ilgili sözler şems, sabırla ilgili sözler hz ali, sabırla ilgili sözler kısa, sabırla ilgili yazılar


Sabır güzeldir, fakat yoksullarda olursa daha da güzel olur. / Hadis-i Şerif
*
Sabır, hiç yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmendir. / Cüneyt Bağdadi
*
Sabır, kurtuluşun anahtarıdır. / Mevlana
*
Sabır, imanın yarısıdır. / Hadis-i Şerif
*
Sabırlı bir adamın öfkesinden sakınınız. / La RochefoucauId
*
Sabrın en büyüğü, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı sabretmektir. / Ka’bül-Ahbar
*
Şükürle sabır birer binek hayvanı olsalardı, hangisine daha önce bineceğimi kestiremezdim. / Hz.Ömer (r.a.)
*
Yalnız sabredenlere, ecirleri sonsuz olarak ödenecektir. Zümer Suresi / 10
*
Asıl hüner ve afiyet, bollukta sabretmesini bilmektir. / İmam-ı GazaIi
*
Bedende baş ne ise, imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da iman olamaz. / Hz. Ali (ra)
*
Her güç sabır ile zaman birleştirilerek sağlanır. / BaIzac
*
Her söz için doğruluk, her doğruluk için iş, her iş için de sabır gerekir. / Hatim-i Esam
*
Hoşlanmadığına sabretmedikçe, hoşlandığını ele geçiremezsin. / Hz. İsa (as)
*
İnsanlarda riyanın karışmayacağı, hakiki tek vasıf sabırdır. / AbdüIaziz Bekkine
*
Sabır acıdır, ama tatlı meyvesi vardır. / Sadi

Bu yazı, sabır tavsiye eden sözler, sabır sözleri dini, sabırla ilgili sözler hadisler, sabır ile ilgili güzel sözler, sabırla ilgili sözler şems, sabırla ilgili sözler hz ali, sabırla ilgili sözler kısa, sabırla ilgili yazılar ile ilgilidir. 

PEYGAMBER TAVSİYELERİ-3 (ŞİFALI BİTKİLER)

/ No Comments
unutkanlık için şifalı bitkiler, peygamber efendimizin şifalı bitkiler, peygamber efendimizin önerdiği şifalı bitkiler, peygamber efendimizin önerdiği yiyecekler, karpuzun faydaları


ŞİFALARI BİTKİLERLE İLGİLİ TAVSİYELER

HURMA;

Kim sabahları aç karnına Medine’nin ACVE denilen hurmasından yerse o gün ona zehir ve sihir tesir etmez.

Hurma yemek kulunçtan kurtarır.

ACVE hurması Cennet meyvelerindendir. Zehre karşı şifadır.


ÇÖREK OTU ;

Çörek otuna kıymet veriniz muhakkak ki o ; ölümden başka her derde şifadır.


ET ;

Et yemek insanın ahlâk ve cemalini güzelleştirir.

Dünya ve ahrette yiyeceklerin efendisi ettir.


AYVA ;

Ayva yiyiniz, yürek sıkıntılarınızı alır, göğüsteki balgamı temizler. Kalbe kuvvet ve şecaat verir. Şayet hamile kadın yerse çocuğu güzel olur.


BAKLA;

Bir kimse bakla yerse, Cenab-ı Hak o kimseden yediği baklanın misli kadar hastalık çıkarır.


HARDAL – TERE TOHUMU;

Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Cenabı-eceli ve Âlâ onları her derde şifa kılmıştır. (Tere tohumu bala karıştırılır, macun gibi yapılıp yenirse baş ağrısına iyi gelir.)


HİNDİBA;

Hindibayı silkmeden yiyiniz, zira Cennet’ten üzerine damla düşmediği gün yoktur.


KURU ÜZÜM;

Kuru üzüm ne güzel yiyecektir, yemeye mülâzemet ediniz,safrayı izale edip balgamı giderir. Ahlâkı güzelleştirir. Ağız kokusunu güzelleştirir.


İNCİR ;

İncir yiyiniz. Eğer iddia etsem ki Cennet’ten bir meyve geldi, o da incir desem, sözümde yalancı olmam. Basurdan kurtarır, siyatiğe iyi gelir.


İNEK SÜTÜ ;

İnek sütünü içmeye devam ediniz, inek sütü her derde şifadır.

İnek sütüne devam ediniz, zira inek sütü şifa, yağı devadır.


KEKİK – MÜRSAFİ – YAVŞAN OTU;

Evlerinizi kekik otu, yavşan otu ve mürsafi ile tütsüleyiniz.


KARPUZ ;

Karpuzda on şifa vardır ;

1- Yemektir.

2-Şerbettir.

3-Reyhandır.

4-Çövendir.

5-Meyvedir.

6-İç organları temizler.

7-Meniyi çoğaltır.

8-Deri üzerindeki kiri temizler.

9-Rutubet ve soğuklamadan mütevellit hastalığı giderir.

10-Cimayı arttırır.


KARA HELÎLE;

Kara helîle içmeye devam ediniz, şüphesiz ki o, Cennet ağaçlarındandır. Lezzeti acıdır fakat her derde şifadır. ’’


KAVUN;

Yemekten evvel kavun yenirse hazım cihazlarını yakar, hastalıkları giderir.


KINA;

Kınaya devam ediniz. Şüphesiz ki saçınızı, başınızı parlatır, kuvvetlendirir. İnsanın bedenine kuvvet verir. Kabirde şahitlik eder.




Bu yazı,  unutkanlık için şifalı bitkiler, peygamber efendimizin şifalı bitkiler, peygamber efendimizin önerdiği şifalı bitkiler, peygamber efendimizin önerdiği yiyecekler, karpuzun faydaları ile ilgilidir.