Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

ŞEREFLİ VE ONURLU YAŞAMAK!

4 Ağustos 2019 Pazar / No Comments
dik durmak, dünya, dünyanın yükü, kullar, onur, onurlu yaşamak, rızık allahtandır, şeref, şerefli yaşamak, vesileler, onur nedir, onurlu yaşamanın yolları, şeref nedir, nasıl şerefli yaşanır

ŞEREFLİ VE ONURLU YAŞAMAK

Dünyayı sırtına yükleselerde,
şerefini kaybetme  ve onurunla yaşa.
Rızık kuldan değil, Allah'tandır.
Rızkı veren Allah'tır.
İnsanları vesiledir.
İnsanları yine Allah vesile kılar.
Şerefini ve onurunu kaybeden herşeyini kaybetmiş olur. acer

*
Şeref ve Onur ile ilgili güzel sözler

--Haksızlık önünde eğilmeyiniz, o zaman hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz. Hz.Ali(ra)

--Zenginlik ve şeref, herkesin istediği şeylerdir.Eğer bunlar doğru bir yolda kazanılmazsa, pek çabuk kaybedilir. Konfüçyüs

-Şerefini kaybedenlerin, kaybedecekleri başka bir şeyi yoktur. Arthur Schopenhauer

--Sevgiyle başlayıp onurla biten yaşam mutlu yaşamdır. Blaise Pascal

--Şerefini kaybettikten sonra, yaşamaktan daha feci bir ölüm olur mu? Jean J. Rousseau

--Bence, bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla kaimdir. Anonim

--İnsanlığın sadece ekmeğe değil, şerefe de ihtiyacı vardır. Roger Garaudy

--Şerefli bir kişi düştüğü zaman, ona ilk darbeyi ayak takımı indiriyor. Cervantes

--Şeref ve erdem, ruhun süsüdür; bunlar olmasa, beden asla güzel gözükmez. Cervantes

--Şerefli bir insan demek, saygıya değer bir insan, daha açıkçası yolda rastlandıkça dönüp de bakılmaya değer bir insan demektir. Samuel Smiles

--Karakter ağaç ise, şan ve şeref de o ağacın gölgesi gibidir. Biz hep gölgeyi düşünürüz. Oysa karakter ağacın kendisidir. Anonim

--Bedeni zengin kılan, kafasının içidir insanın. En kara bulutlar arasından bile güneş nasıl ışırsa, en sade giysilerden bile dışarı vurur insanın onuru. William Shakespeare

--Şerefe hak kazanmak, ona sahip olmaktan daha değerlidir. Thomas Fuller

--Hayatınıza rehber olarak halkın efkarını değil, kendi ruhunuzu dinleyerek şeref sahibi olabilirsiniz. Plutarchus

--Silahla kazanılan şeref, şerefsizliğin en büyüğüdür. Anonim

Kendi bölümünüzü iyi oynayın; orası tüm onurunuzun beşiğidir. Alexander Pope

--Şan ve şerefe en yakın yol, diğerlerinin sizi nasıl düşündüklerini istediğiniz gibi olmaya çalışmaktır. Sokrates

--Milli şeref, milli servetin en yüksek değeridir. James Monroe

--Kahraman için asıl şeref yabancıları aç koyup sefalete düşürmek değil, devleti uğrunda açlığa da sefalete de katlanmaktır. Çevresine ölüm yaymaz, meydan okur. Vauvenargue

--Ölüm hiçbir şeydir, asıl şerefsiz yaşamak her gün ölmektir. Napoleon Bonaparte

--Hiç kimse kazandıkları için ödüllendirilmemiştir. Onur o kişinin kazandırdıklarının ödülüdür. Calvin Coolidge

--Şerefsizlikten daha sert yatak, daha keskin soğuk, daha acı sefalet olur mu? 
Joseph von Eichendorff

--Şeref ve büyük felaketler, insanın kendi benliğinden doğar. Lao Tzu

--Büyük işler başarıp şeref kazandıktan sonra, bir kenara çekilmesini bilmelisin.
Lao Tzu

--Erdemin armağanı, onurdur. Cicero

--Bir güvercini yemek, bir kartal için şeref değildir. Boccaccio

--Şeref, sarp kayalıklı kumsalsız bir adaya benzer, dışına çıktıktan sonra bir daha içeri girilmez. Nicolas Boileau

--Hiç kimseyi küçük görme. Kendi vakarını tanıdığın gibi başkalarının vakar ve haysiyetini de tanı. Ebu Hanife

--Şan ve şeref, ateş böcekleri gibidir, uzaktan pırıl pırıl yanar fakat yakınından bakılınca ne sıcaklığı vardır, ne de ışığı. John Webster

--Şeref, erdemin parmağına taktığı bir pırlanta yüzüktür. Voltaire

--Değerli adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar. William Shakespeare

--İnsanların en akıllısı ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyâda şeref, âhirette yüksek dereceler nasîb olur. Berîka

--Şerefli bir ölüm, şerefsiz bir ömürden daha iyidir. Tacitus

--Onur verilebilen bir şey değildir, birdenbire ortaya çıkmaz, yavaş yavaş, çok karışık bir biçimde büyüyen bir duygudur. Indra Gandhi

--Önce şeref, sonra hayat. Schiller

--Dünya için haysiyetini, ahret için saadetini heder etme. Schiller

--İnanç kaybolup, şeref öldü mü insan da yok olur. Anonim

--Şeref ve fayda, daima beraber gelmez. Eflatun


onurlu ve şerefli yaşamak, altın sözler, nasıl şerefli yaşanır, onurlu yaşamanın yolları, rızık allahtandır, şeref ve onur ile ilgili sözler, şerefli yaşamak, 

KUL OLMAK

2 Ağustos 2019 Cuma / No Comments

ateş düştüğü yeri yakar, beddua, dua etmek, için için yanmak, intizar, kul olmak, kül olmak, niyazda bulunmak, sineler, yanmak, kulluk, kulluk ile ilgili güzel sözler, kul sözleri, kulluk sözleri, altın sözler

İnsan için için yanar da kimse görmez.
Ateş her zaman düştüğü yeri yakar.
Sineler kavrulur, dilden ah'lar dökülür.
Bazen bir dua, bazen bir niyaz, bazen de intizar.
Birileri yanar kül olur, birileri yanar kul olur.
Aslolan kul olabilmektir.

*
altın sözler, beddua, dua etmek, intizar, kul olmak, kul sözleri, kulluk kavramı, kulluk ile ilgili güzel sözler, kulluk sözleri, kul nedir kulluk nedir, kulluk bilinci, kulluk tanımı

KUL NEDİR? KULLUK NEDİR?

Kulluk, yaratılan insan ile Yaratan Allah arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir ameliyedir. Bu yüzdendir ki, ilk inen vahiyde, Allah’ın yaratıcılığı ve insanın da yaratılmışlığı öne çıkarılmıştır:
“Yaratan; insanı yapışkan bir hücreden yaratan Rabbinin adıyla oku.”(Alak, 96/1-2).
Yine Kur’an’da, insanı Allah’a  kulluk yapmağa davet eden ilk ayette de bu ilişkiye dikkat çekilmiştir:
“Ey insanlar! Hem sizi hem de sizden önceki insanları yaratan Rabbinize ibadet ediniz / kulluk yapanız.”(Bakara, 2/21). 
Bundan anlaşılıyor ki, kulluk insan için bir fıtrat vazifesidir, yaratıcıya karşı bir teşekkür ifadesidir, ruhanî ve cismanî  mekanizmaların yaratılış amacını gerçekleştirmeye yönelik bir kutsal eylemdir.
Şimdi, çok özet bir halde çerçevesini çizmeye çalıştığımız kulluk hakikatini birkaç madde halinde sunmaya çalışacağız: 
Kulluk iki şekilde yapılır: Biri Yaratanın gıyabında, doğrudan ona hitap etmeden yapılan, diğeri ise, onun huzurunda, ona hitaben yapılan kulluk.. 
1. Yaratanın gıyabında yapılan kulluk, şöyle özetlenebilir: 
a. Kulluk:  İnsanın kâinat çapında görülen “salatanat-ı rububiyete”; yaratma, yönetme, düzenleme, dizayn etme gibi harika işlere bakıp, yüce Allah’ın büyüklüğünü tasdik etmek, sanatının güzelliğini alkışlamaktır. 
b. Kulluk: Allah’ın güzel isimlerinin birer yansıması olan varlıktaki güzel sanatları görmek, kendi aralarında bunları müzakere etmek ve birbirinin ibret nazarına sunmaktır.
c. Her birisi birer manevî hazine olan Allah’ın güzel isimlerinin cevherlerini, idrak terazisiyle tartmak, kalbin kıymet-şinaslığıyla takdir edip değer vermektir. 
d. Kulluk: Kâinatı / göklerin ve yerküresinin sayfalarını Allah’ın kudret ve hikmet kalemiyle yazılmış bir kitap olarak algılamak, mütalaa edip tefekkür etmektir. 
e. Kulluk: Kainat çapında görülen harika sanatlar, ince nakışlar, süslü dizaynlar penceresinden bakıp, Yüce Yaratıcının manevî cemal ve kemalini temaşa etmek, onu yakından tanımak, onu sevmek ve ona saygı duymaktır. 
2. Yaratanın huzurunda -ona hitaben- yapılan kulluk, şöyle özetlenebilir: 
a. Kulluk: Her zaman Allah’ın huzurunda olduğunu idrak etmek ve ona göre bir duruş sergilemektir. Eserden müessire / sanattan sanatkâra geçmektir. 
b. Kulluk: Yüce Yaratıcının, harika ve mucizeli sanatlarını teşhir etmek suretiyle kendini tanıttırmak istediğini anlamak ve bu isteğini imanla karşılayıp mukabele etmektir. 
c.Kulluk:  Rahman ve Rahim olan Allah’ın, sonsuz rahmetinin bir yansıması olarak bin bir türlü rahmet ürünlerini sergilemekle kendini sevdirmek istediğini idrak etmek; onun bu isteğini, kendisini severek yerine getirmek, sevgisini ona tahsis etmek ve kendisi de ona kulluk ederek kendini ona sevdirmeye çalışmaktır. 
d. Kulluk:  Sonsuz kerem ve ihsan sahibi olan Allah’ın, maddî-manevî sayısız nimetleriyle insana ikramlarda bulunup,  maddî-manevî duyu organlarına hitap edip, damağına ve dimağına keyif ve lezzetler enjekte etmek isteğini kavramak, buna mukabil; fiilleriyle, sözleriyle, tutum ve davranışlarıyla, hatta elinden gelse varlığının bütün zerreleriyle ona övgülerini, şükranlarını sunmaktır. 
e. Kulluk: Atomlardan galaksilere kadar her yerde yansımaları görünen Allah’ın celal ve cemal sıfatlarına karşı “Subhanellah, elhamdulillah, Allahu ekber” diyerek  hayret içinde ayakta el-pençe durmak, iki büklüm olarak rükua varmak, yüzünü yerlere sürerek secdeye kapanmaktır. 
Ayrıca, kulluk; ibadet ve ubudiyet olarak da ikiye ayrılır: Oruç, namaz, hac, zekât birer ibadet olarak kulluk olduğu gibi, hayatı kolaylaştıran, insanların yararına olan her türlü teknoloji üretmek de bir kulluk görevidir. Örneğin; araba yapmak, gemi yapmak, uçak yapmak, yol yapmak, köprü yapmak, çeşitli sanayi ürünlerini istihsal eden fabrikalar kurmak da bir kulluktur. Şüphesiz, gerek ibadetin gerekse ubudiyetin bir değer ifade etmesi için, Allah’ın rızasını esas yapmak ve işlerinde samimi olmak şarttır.
Kaynak: www.sorularlaislamiyet.com
*
KULLUK İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZLER

Kim Allah'ın kullarının, kendisi için ayakta dikilmesine sevinirse, ateşten bir eve hazırlansın. Hz. Muhammed
*
Allah bir kulunu severse, o kulun yalvarmasını işitmek için, kendisini düşkünlüğe maruz bırakır. Hz. Muhammed
*
Hiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir. Hz. Ali
*
Gönlü aydın ve erdemli bir kişiye kul olmak, padişahların başına taç olmaktan iyidir. Hz. Mevlana
*
Eğer Allah'ın ermiş ve veli kulları olmasaydı, yeryüzü bütün içindekilerle beraber batardı. Eğer sadıklar olmasaydı, insanlar hayvanlar gibi olurdu. Hasan-ı Basri
*
İşi adaletle yap, buna gayret et; hiçbir zaman zülüm etme; Allah'a kulluk et ve onun kapısına yüz sür.  Yusuf Has Hacib
*
Kulun Allah'tan korkusu, Allah'ı bilmesi kadardır. Malik Bin Dinar
*
Kullukta, emeklilik yoktur. Ömer Sevinçgül
*
Kulluk, her an Allah Teâla'ya muhtaç olduğunu bilmek ve O'nun Resûlüne tam tabi olmaktır. Cüneyd-i Bağdadi
*
İnsanlar hür oldular ama yine Allah'ın kuludurlar. Bediüzzaman Said Nursi
*

ateş düştüğü yeri yakar, beddua, dua etmek, intizar, kul olmak, kül olmak, niyazda bulunmak, sineler, yanmak, kulluk, kulluk ile ilgili güzel sözler, kul sözleri, kulluk sözleri, altın sözler