Yazı Duyurusu

Menu

"BEKLEMEK" ŞİİRLERİ

 beklenen şiirleri, büyük doğu, özdemir asaf şiirleri, atilla ilhan şiirleri, necip fazıl kısakürek şiirleri, ölüm, beklemek şiirleri, aşka inandıran şiirleri, resimli sözler, can yücel şiirleri, aşk şiirleri,

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti  istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar? 

..N.F.K
aşk şiirleri, aşka inandıran şiirleri, atilla ilhan şiirleri, beklemek şiirleri, beklenen şiirleri, can yücel şiirleri, necip fazıl şiirleri, ölüm, özdemir asaf şiirleri, resimli sözler, 
*

Seni Beklemek......

Seni bekliyorum. 
Sabırla, inançla. 
En karanlık anda bile aydınlanıyor dünyam bir gün gelecek olmanla. 
Bunca meşgalenin arasında aklımın bir köşesindesin hep. 
Gün batımının kızıllığında yudum yudum içiyorum sana özlemimi. 
En güzeli bu belki de. Seni özlemek. 
O buruk ama bir o kadar haz dolu içkinin tadına varmak yani.

Seni bekliyorum. 
Sana yakışan bir özlemle
Usanmasız, tatlı bir bahar akşamı dinginliğinde. 
Ufuklara yakıştırıyorum en çok aramızdaki mesafeyi.
Ne kadar uzakta olursa olsun görürsün ya hani. 
Hani uzansan tutacakmışsın gibi. 
Hani uzansam eline değecekmişim gibi. 
Dokunmaya kıyamayıp biraz daha seyrine dalar gibi.

Seni bekliyorum. 
Sardunyam her açtığında, 
Radyoda sevdiğim şarkı çaldığında, 
Yağmur sonrası havaya karışan toprak kokusunda müjdeleniyorsun biliyorum.

Seni beklemek,
Tabiattan ayrı düşmemek demek. 
Cama konan kuşa, 
Ansızın çıkan rüzgara, 
Misket oynayan çocuklara, 
Peşine takılan sokak köpeklerine selamınla durmak demek.

Seni beklemek, 
Tüm dünyayla barışmak demek. 
Gürültücü komşuya, 
Israrlı pazarlamacıya, 
inatçı arkadaşa, 
Geç gelen ustaya, 
Pazar sabahı çalan telefona tebessüm etmek demek.

Seni beklemek,
Tüm tatların tadına varmak demek. 
Her yudumunda çayın, 
Her kaşığında çorbanın, 
Her tanesinde üzümün,
Her diliminde ekmeğin tadına varmak demek.

Seni beklemek,
Sabırla büyümek demek.
Yaz gelene kadar kışın,
Yemiş verene kadar dalın,
Pişene kadar aşın,
Ağrısı geçene kadar başın
Nazını çekebilmek demek.

Seni beklemek,
Hayatı iki kişilik yaşamak demek. 
En güzel film sahnelerini, 
En güzel roman satırlarını, 
En güzel dizeleri iki kişilik yaşamak demek.

Seni beklemek,
Bunca beklemenin sana değdiğini bilmek demek.

Seni bekliyorum. 
Geleceksin bir gün biliyorum.
Seni en özlediğim anda çıkacaksın karşıma. 
Ve ben seni gördüğüm anda anlayacağım beklenen olduğunu…

(Mart 2010)

Oya Erişmiş

*

Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri---Cemal Süreyya

*

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım

Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından

Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından

Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar

Şu aranıp duran korkak ellerimi tut

Bu evleri atla bu evleri de bunları da

Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım

İnecek var deriz otobüs durur ineriz

Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya

Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum

Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun

Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam

Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım

Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda

Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım

Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum

Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi

Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor

Seni aldım bu sunturlu yere getirdim

Sayısız penceren vardı bir bir kapattım

Bana dönesin diye bir bir kapattım

Şimdi otobüs gelir biner gideriz

Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç

Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin

Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat

Durma kendini hatırlat

Durma göğe bakalım---Turgut UYAR

*

Merhaba Nalan... bu sen misin,
Yoksa sen mi sandım;
Biri çimdiklesin beni...
Şöyle ışığa gel de göreyim,
Beni dümdüz eden,
O yalandan da yalan gözlerini

Merhaba Nalan...
Amortiden mi çıktın güzelim?
Bak yine şapşal ettin bizi...
Oysa ne güzel unutmuştuk
Ve ne güzel sona ermişti,
O gerzek pembe dizi!..

Hani, son bölümde sen yamuk yapıp
Fabrikatör Nubar Bey'in
Tarabya köşküne gitmiştin...
Hani, arkadaşım Halit Akçatepe'nin yanında
Beni acayip refüze etmiştin...
Ve işte o an gözümde,
Eskicinin bile almadığı
Bir eski eşya gibi, bitmiştin!..

Merhaba Nalan..
Pişmanlıklar denizinin biletsiz yolcusu...
Merhaba, artist olma hayallerinin
İkinci sınıf karakter oyuncusu!..

Vay anasını sayın seyirciler,
Vay anasını be... vay anasını!..
Bak, şimdi ağlarım ha,
Tez kapatsın biri,
Gözlerimin bozuk vanasını!..

Oysa, o zehir kusan fabrika yolunda
Beraber ıslanmıştık biz, nice yağmurda.
Ve o gün, Nubar Bey'in çarpıp kaçtığı
Bir hayvancağızdı inleyen,
Yol kenarı çamurunda.

Ve hep kendine ayırdığın
O bencil yüreğin,
Bir de o gariban köpeğe sızlamıştı.
Ve ben, ilk defa seni böyle bilmiştim,
Ve damarlarım ilk defa böyle cızlamıştı!..

Merhaba Nalan... merhaba!
Yoksul mahallemizin en havalı kızı.
Merhaba, yanlış ağlara takılmış
Muhteşem deniz yıldızı!..

Ben sana bakınca, dolardım bulut gibi
Dolardım da bir türlü yağamazdım...
Sen bana bakınca,
Bir ağlamak düğümlenir boğazımda,
Gurur yapar, ağlamazdım...

Ne düşkündüm sana be!
Hani hayvanlar yavrusunu nasıl yalarmış,
Aynen öyle...
Ne tutkuydu bizimkisi be!
Hani Ferhat dağları nasıl delermiş,
Aynen öyle...
Ve o nasıl gidişti be!
Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş,
Aynen öyle...

Of Nalan of!..
Sen benim neler çektiğimi bilsen,
Bunu bilmekten ölürdün...
Şu kadarını söyleyeyim:
Hani taş olsan,
Yani taş olsan;
Ortadan ikiye bölünürdün...

Gitme Nalan, dur!
Tekrar gitme ne olur!..
Aldırış etme saçma sapan sözlerime.
Yoo... hayır, ağlamıyorum,
Galiba cıgaranın dumanı kaçtı gözlerime.

Belki de sen haklıydın,
Bu mahallede ne bahtın açılır,
Ne de boyun uzardı.
Üstelik annen ölmüştü
Ve sokağınız,
Acını kaldıramayacak kadar dardı...

Terso gidiyordu herşey...
Milllet işi-gücü bırakmış,
Aklını bize takıyordu.
Altımızda çul yoktu,
Üstümüzde dam akıyordu.
Arap kızı camdan bakıyordu...

Sen gittikten sonra ben,
Hiç sorma...
El attığım her işi, çok geçmedi batırdım.
Çünkü seni unutmanın tek yoluydu;
Bütün kazancımı şaraba yatırdım.

Ama gelinliğin duruyor.
Baba yadigarı cumbalı evi de satmadım.
Yalanım varsa kalkmayayım şuradan:
Ben seni bir tek gün,
Bir tek gün bile unutmadım!..

Merhaba Nalan,
Merhaba üzgün melek.
Merhaba kadersizim, talihsizim.
Merhaba titreyen elim, sancıyan belim,
Ağrıyan dizim, vazgeçilmezim!..

Ama Necdet Tosun öldü Nalan,
Artık yemekleri sen,
Salatayı da ben yapacağım.
Sami Hazinses kadar olmasa da
Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım.

Kemal Sunal da öldü Nalan,
İyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık.
Ve dünya kirlendi,
Filmler bozuldu
O masum sevdalar yaşanmıyor artık...

Sen varsın, ben varım.
Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda...
Esas film şimdi başlıyor,
Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada!..

Merhaba Nalan, merhaba!..
Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe...
Ulan seviyorum seni be!..
Ulan, nereden inceldiyse,
Oradan kopsun be!..Yusuf HAYALOĞLU

*

“Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.

Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…

Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.

Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.

Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?

Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.

Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.

Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..

Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN…”---Can YÜCEL

*

Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal

Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme Lavinia---Özdemir ASAF

*

gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım

ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım---Atilla İLHAN

beklenen şiirleri, büyük doğu, özdemir asaf şiirleri, atilla ilhan şiirleri, necip fazıl kısakürek şiirleri, ölüm, beklemek şiirleri, aşka inandıran şiirleri, resimli sözler, can yücel şiirleri, aşk şiirleri,

Share This:

Söz Harmanı

I'SİTEMİZDE; en güzel dualar, ayetler, hadisler, altın sözler, anlamlı öğütler, altın tavsiyeler, aşk sözleri, aşk şiirleri, şairler ve yazarların hayatları, eserleri ve eğitim ders notları sizlerin istifadesine sunulmaktadır......

Yorum Yok " "BEKLEMEK" ŞİİRLERİ "

Sitemizle ilgili yorum ve tavsiyelerinizi bekliyoruz...

  • To add an Emoticons Show Icons
  • To add code Use [pre]code here[/pre]
  • To add an Image Use [img]IMAGE-URL-HERE[/img]
  • To add Youtube video just paste a video link like http://www.youtube.com/watch?v=0x_gnfpL3RM