Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

TİLAVET SECDESİ

25 Haziran 2020 Perşembe / No Comments
tilavet secdesi nasıl yapılır, tilavet secdesi, tilavet secdesi nedir, tilavet secdesi neden yapılır, tilavet secdesi ne zaman yapılır, tilavet secdesinde ne okunur, secde ayetleri,

Secde ayeti okunduğunda, tilavet secdesi nasıl yapılır?

Kur'an-ı Kerim'in surelerinde on dört secde ayeti vardır ki, bunlardan birini okuyan veya işiten her mükellef için bir secde gerekir. Şöyle ki:

Tilavet secdesi niyeti ile eller kaldırılmaksızın "Allahü Ekber" denilerek secdeye varılır. Üç kere "Sübhane Rabbiye'l-ala" veya bir kere: "Sübhane Rabbena in kâne vadü Rabbina lemef'ulâ" denilir. Ondan sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkılır.

Tilavet secdesinin rüknü, yüce Allah'a saygı ve tevazu gösterip, secdeden kaçınanlara aykırı davranmak için alnı yere koymaktır. Fakat namaz için rükû ve hasta olan için ima da aynı maksadı yerine getirdiğinden, tilavet secdesi yerine geçer. Bunlar aşağıda açıklanacaktır.

Tilavet secdesine ayaktan yere inilmesi ve bu secdeden baş kaldırırken ayağa kadar kalkılması ve böyle kalkarken: "Gufraneke Rabbena ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstahabdır. Bu secdeye gidilirken veya bundan kalkılırken alınan tekbirlerde müstahabdır; asıl secde ise, vacibdir. (Üç İmama göre, tilavet secdesi sünnettir.)

Tilavet secdesini yapacak kimsenin abdestsizlikten ve pisliklerden temiz, avret yerlerinin örtülü ve kıbleye yönelik bulunması şarttır.

Tilavet secdesi, secde ayetini okuyan bir mükellef için vacib olduğu gibi, bunu dinleyen bir mükellef için de vacibdir. İster dinlemeyi kasdetmiş olsun, ister olmasın, bu secdeyi yapar ve bu secdeyi yapmakla sevaba erer. Yapmayan da vacibi terk ettiğinden günaha girer.

Mümeyyiz bir çocuğun (henüz büluğ çağına ermeyen yetişkin bir çocuğun), cünübün, hayız veya nifas halinde olan kadının, bir sarhoşun veya Müslüman olmayan birinin okuyacağı bir secde ayetini işiten her mükellefe de tilavet secdesi vacib olur. Çünkü bunların bu okuyuşları, sahih bir okuyuştur.

Müslüman olan bir cünüb veya sarhoş da, okuyacağı veya işiteceği bir secde ayetinden dolayı secde ile mükellef olur. Bunlar temizlendiği ve akılları başlarına geldiği zaman bu secdeyi yapmaları gerekir. Fakat hayız ve nifas halinde bulunan bir kadının ne okuyacağı, ne de işiteceği bir secde ayetinden dolayı ona tilavet secdesi gerekmez. Çünkü bunlar bu halde namaz ile mükellef değillerdir.

Uyuyanın ve deli olanın okuyacakları secde ayetinden dolayı işitenlere, sahih olan görüşe göre tilavet secdesi gerekmez. Kendileri de bu secde ile mükellef olmazlar. Çünkü bunların okumaları ve işitmeleri bir niyete ve tayine bağlı değildir. Fakat sahih kabul edilen diğer bir görüşe göre, uyku halinde secde ayetini okuyana, sonradan secde ayeti okuduğu haber verilince, ona tilavet secdesi vacib olur. İhtiyat olan da budur.

Öğretilen kuşlardan veya ses yansımasından veya sesleri ileten fonograf ve teyp gibi cihazlardan işitilen bir secde ayetinden dolayı tilavet secdesi vacib olmaz. Fakat sahih görülen diğer bir görüşe göre, kuşlardan işitilen secde ayetinden dolayı tilavet secdesi gerekir. Çünkü işitilen Allah kelamıdır. İhtiyata uygun olan da budur.

Radyoya gelince, bu sesi yansıtmaktan ziyade nakil sayılmaktadır. Kasde bağlı olarak okunan şeylerin hemen aynını nakletmektedir. Bundan işitilen sesler, ses yansıması gibi, sade bir benzeyişten ibaret değildir. Bunun için radyo aracılığı ile işitilen bir secde ayetinden dolayı secde edilmesi vacib olsa gerektir. Vacib olmasa bile, secde edilmesinde bir sakınca olmadığından, herhalde secde edilmesi ihtiyata uygundur ve Kur'an-ı Kerim'e bir saygı ve hürmeti gösterir.

(Şafiîlere göre, tilavetin meşru ve kasde bağlı olması şarttır. Bunun için cünübün okumasından dolayı veya rükû halinde Kur'an okumak meşru olmadığı için burada tilavet secdesini gerektiren ayeti okumakla ne okuyana, ne de dinleyene tilavet secdesi sünnet olmaz. Yine yanılarak meydana gelen veya öğretilmiş kuşlardan veya bir aletten işitilen bir tilavetten dolayı da, niyete bağlı olmadığı için, secde edilmesi sünnet değildir.)

Tilavet secdesi ayetinin hecelenerek okunması ile veya yalnız yazılması ile veya telaffuz edilmeksizin yalnız yazısına bakmakla tilavet secdesi gerekmez. Çünkü bu hallerde okuyuş yoktur.

Bir secde ayetinin secdeyi gösteren ile, bunun evvelinden veya sonundan bir kelime daha eklenip beraberce okunsa veya dinlenmiş olsa, sahih olan görüşe göre secde gerekir. Diğer bir görüşe göre, secde ayetinin çoğu okunmadıkça secde vacib olmaz.

Secde ayetini işitmeyen bir mükellefe tilavet secdesi vacib olmaz. Ayet, bulunduğu mecliste okunmuş olsa bile hüküm aynıdır.

Bir secde ayeti olduğu gibi Arapça okunursa, her işiten mükellefe bunun secde ayeti olduğu bildirilince, secde etmesi ittifakla vacibdir. Fakat bir secde ayetinin Farsça, Türkçe veya başka bir dilde olan tercümesi okunacak olsa, bunu işittiği halde anlamayan kimseye sadece bildirmekle tilavet secdesi vacib olmaz. Bu hüküm iki İmama göredir. İmamı Azam'a, göre, bunun bir secde ayeti tercümesi olduğu haber verilirse, tilavet secdesi vacib olur. İmamı Azam'ın bu meselede iki İmamın görüşüne döndüğü rivayet ediliyor. İtimat da bunun üzerinedir. Fakat bu secde ayetinin tercümesini okuyana secde etmesi ittifakla ihtiyat yönünden vacib olur. Bunu anlasın, anlamasın fark etmez.

Bir secde ayeti gerçekten veya hüküm bakımından bir sayılan bir mecliste tekrarlanarak okunsa, bir defa secde edilmesi yetişir. Fakat başka başka secde ayetleri okunursa veya meclis hakikaten veya hükmen değişirse, her okunan ayet için başka bir secde gerekir.

Bir mescid gibi muayyen bir yerde iki defa okunan bir secde ayetinin meclisi gerçekten bir bulunmuş olur. Gelenek bakımından bir mekan sayılan yerlerin cüzleri arasında beraberlik de hüküm bakımından bir birliktir. Meclisin gerçekte değişmesi de, bir odadan diğer bir odaya geçmiş olmak, gibidir. Hüküm bakımından değişiklik ise, mescid veya bir oda gibi bir yerde secde ayeti okunduktan sonra orada başka bir işe başlamakla meydana gelir. Secde ayeti okunduktan sonra, üç kelime kadar konuşulması veya üç adım kadar yürünülmesi veya bir şeyden üç lokma yenilmesi veya bir sudan üç yudum içilmesi gibi...

Meclisin değişikliği, okuyucuya göre, kendisinin meclisi değiştirmesiyle, dinleyiciye göre de, onun meclisi değiştirmesiyle meydana gelir. Doğru olan budur. Bunun için bir meclis, bir şahsa göre bir sayıldığı halde, diğer bir şahsa göre değişmiş olabilir.

Tilavet secdesi hususunda gemi, bir oda gibidir. Yürümekte olan araba veya bir hayvan üzerinde bulunuluyorsa, meclis daima değişmiş sayılır. Bunun için araba veya hayvan üzerinde namaz halinde olmaksızın tekrarlanacak bir secde ayetinden dolayı tekrar sayısınca tilavet secdesi vacib olur.

Tilavet secdesi yapmak için, okuyanın öne geçirilmesi, dinleyenlerinde onun arkasında saf tutmaları ve ondan önce secdeye varmayıp secdeden de kalkmamaları müstahabdır. Buna aykırı olarak bulundukları yerlerde secdeye varmaları ve secdeden daha önce kalkmaları da mekruh değildir. Çünkü bunların hepsi tek başına secde etmekle sorumludur.

Tilavet secdesi için niyet etmek şarttır; fakat tayin şart değildir. Bu bakımdan birkaç secde ayetini okumuş veya dinlemiş olan bir kimse, bunların sayısınca tilavet secdesi niyeti ile secde eder, fakat hangi secdenin hangi secde ayetine ait olduğunu belirlemez. Bu tilavet secdesine namaz içinde yalnız kalb ile niyet edilir. Namaz dışında ise dil ile de niyet edilmesi sünnettir.

Vacib olan tilavet secdesini hemen yerine getirmek zorunluğu yoktur. Secde ayeti okunur okunmaz hemen secde edilmesi gerekmez. Bu secde uzun bir zaman sonra da yapılabilir. Yine eda olur, kaza sayılmaz. Kabul edilen hüküm budur. Bununla beraber, bir zaruret olmadıkça geciktirilmesi tenzihen mekruhtur. Namaz içinde ise, hemen yapılması vacibtir; çünkü bu, artık namazdan bir cüz olmuştur. Namaz dışında kaza edilemez. Bunu, secde ayeti okunduktan sonra üç ayetten sonraya bırakmamak gerekir. Bu mesele, aşağıdaki meselelerden açıklığa kavuşacaktır. İmam Ebû Yusuf'a göre, tilavet secdesi namazın dışında da hemen yapılması vacibdir.

Secde ayeti okununca, hemen secde edilmesi mümkün olmadığı zaman okuyan ve dinleyenlerin: "Semi'nâ ve eta'nâ ğufraneke Rabbena ve ileyke'l-masîr." demeleri müstahabdır.

Namazda kıyam halinde secde ayeti okununca, bakılır: Eğer bundan sonra üç ayetten çok okunmazsa, yapılacak rükû veya secde ile bu tilavet secdesi de yerine getirilmiş olur. Gerek buna niyet edilmiş olsun ve gerek olmasın. Fakat tercih edilen görüşe göre, rükû ile olabilmesi için tilavet secdesine niyet etmek lazımdır. Fakat üç ayetten çok okunacaksa, bu secde ayetinden dolayı hemen sadece onun için rükû veya secde edilmesi gerekir. Secde yapılması daha faziletlidir. Namazın rükû ve secdesi ile bu secde yapılmış olmaz. Yalnız üç ayet okunacağı zaman ihtilaf vardır. Tercih edilen görüşe göre, bu secdenin hemen yapılma hükmü kalkmaz, namazın rükû ve secdesi ile bu tilavet secdesi yapılmış olur.

Secde ayetini namaz içinde okuyan kimse, dilerse okuyacağı ayetlerin sayısına bakmaksızın hemen "Allahü Ekber" diye tilavet secdesine varır. Tilavet secdesi niyeti ile yalnız rükûa varması da yeterlidir. Ondan sonra tekrar ayağa kalkar ve birkaç ayet daha okur. Ondan sonra namazın rükû ve secdelerini yapar, namazına devam eder. Eğer bir sureyi bitirmiş ise, diğer bir sureden birkaç ayet okur; çünkü tilavet secdesinden kalkar kalkmaz böyle birkaç ayet okumadan namazın rükû ve secdesine gidilmesi mekruhtur.

Namazın dışında ise, yalnız rükûda bulunarak tilavet secdesi yapılmış olmaz. Çünkü tilavet secdesi bir tazim ifadesidir, bir emri yerine getirmenin alametidir. Bunlar, namaz içinde rükû ile yerine getirilmiş olursa da, namaz dışında rükû ile yapılmış olamazlar.

Cemaatle namaz kılındığı zaman, imam olan zat, yukardaki meselede açıklandığı gibi, öyle rükû ile tilavet secdesine niyet etmemelidir. Çünkü cemaat bunun farkına varamayacaklarından, böyle bir niyette bulunmamış olurlar. Bu takdirde de tilavet secdesi onlardan düşmez. Bu durumda imamın selamından sonra cemaatın tilavet secdesi yaparak ondan sonra tekrar teşehhüdde bulunmaları gerekir ki, bunu da herkes yapamaz.

Secde ayeti bir namazda tekrarlansa, sahih olan görüşe göre, yalnız bir tilavet secdesi gerekir. Bu tekrarlanma ister bir rekatta ve ister başka başka rekatlarda olsun fark etmez. Çünkü meclis birdir. Bu mesele İmam Ebû Yusuf'a göredir. İmam Muhammed'e göre, başka başka rekatlarda tekrarlansa, tilavet secdesi de tekrarlanır, meclis değişmiş sayılır.

İmam secde ayetini okuyup secdeye varmakla cemaat, imamın rükû ve secdeye vardığını sanarak rükû ve secdeye varsalar, bununla namazları bozulmaz; fakat bir secde daha yapsalar bozulur.

İmamın cuma ve bayram namazlarında ve emsali cemaatın kalabalık olduğu namazlarda ve gizlice kıraat yapılacak namazlarda secde ayetinin okunması mekruhtur. Çünkü cemaatın şaşırmasına sebebiyet verilebilir. Ancak secde ayeti okunan surenin sonuna raslamış olursa kerahet olmaz. O zaman namazın secdeleri ile tilavet secdesi eda edilmiş ve engel kalkmış olur. Bu durumda imama uygun düşen, bu namazın rükû ile tilavet secdesine niyet etmemektir. Ta ki, bu vecibe namazın secdeleri ile bütün cemaat tarafından da yerine getirilmiş olsun.

Mesbuk ayağa kalktıktan sonra imam tilavet secdesini hatırlayarak yapacak olsa, bakılır: Eğer mesbuk henüz secdeye varmamış ise, tilavet secdesi için imama uyar, secdeye varır. Ondan sonra ayağa kalkarak kalan namazını tamamlar. Eğer imama uymazsa, namazı bozulur. Fakat secdeye varmış ise, artık imama uymaz. Eğer uyarsa, namazı bozulur.

Misafire uyan bir mukîm, misafirin yapacağı tilavet secdesine iştirak eder. Sonra kalkıp namazını tamamlar. Eğer kendi başına kılacağı rekatlarda da bir secde ayeti okuyacak olursa, bundan dolayı da ayrıca secde etmesi gerekir.

Bir kimse namaz kılarken rükû, secde veya kade (oturuş) halinde veya imama uymuş olduğu halde onun arkasında secde ayetini okusa, ne kendisine, ne imama ve ne de bu imama uyan diğer cemaata tilavet secdesi vacib olmaz. Çünkü namaz kılanlar, bu halde Kur'an okumaktan menedilmişlerdir. Bunların okuyuşu hükümsüzdür. Fakat bu okuyuşu dışardan duyanlara tilavet secdesi gerekir. Bunlar gerek başka bir namazda tek başına veya topluca bulunmuş olsunlar ve gerek olmasınlar. Çünkü bunlar o yasaklılık ve engel dışında kalmış olurlar.

Namaz içinde okunan secde ayetinden dolayı, namazı bitirdikten sonra secde edilemez. Çünkü bu secde, yukarıda da işaret olunduğu üzere namazın bir cüz'ü olmuştur, artık ondan ayrılamaz. Fakat namazda bulunan kimse, namazda bulunmayan bir kimsenin okuduğu secde ayetini işitecek olsa, namazını kıldıktan sonra secde eder. Daha namazda iken secde etmesi yeterli olmaz. Bununla beraber secde etse, bununla namazı bozulmaz.

Nitekim namazda okunan bir secde ayetini, dışardan işiten bir mükellef için de, namaz dışında secde etmek gerekir. Şu kadar var ki, bu mükellef, o secde ayetini okuyan kişiye uyar, onunla beraber bu secdeyi yaparsa, bu görevi yapmış olur. Eğer o secde yapıldıktan sonra, o rekatta uyarsa bu secdeyi o imamla beraber hükmen yapmış sayılır. Artık ne namazın içinde, ne de dışında tilavet secdesi yapması gerekmez.

Hasta iken veya bir arabaya veya bir hayvana binmiş iken secde ayetini okuyan veya dinleyen bir mükellefin işaret sureti (ima) ile tilavet secdesi yapması caizdir. Fakat bir mükellefin binici olmadığı halde, okuduğu veya dinlediği bir secde ayetinden dolayı bir özrü bulunmadıkça, binici olduğu halde işaret (ima) ile secde etmesi caiz olmaz.

Secde ayetini, hazır olanlar secde için hazırlıklı iseler aşikare olarak, hazırlıklı değillerse gizli okumak müstahabdır. Bunda cemaata karşı bir şefkat vardır.

Bir süre okunup da, içindeki secde ayetinin bırakılması mekruhtur. Çünkü bu, secdeden bir nevi kaçınmak demektir. Yalnız secde ayetinin okunup da suredeki diğer ayetlerin okunmamasında ise, kerahet yoktur. Fakat müstahab olan, fazilet ve tercih kuruntusunu kaldırmak için, secde ayeti ile beraber bir veya birkaç ayetin de okunmasıdır.

* On dört secde ayetini bir mecliste okuyup her biri için okudukça ayrı bir secde yapan ve hepsini okuduktan sonra umumuna birden on dört secdede bulunan zatın, dünya ve ahiret işlerinde kendisine üzüntü ve keder verecek hususta, Yüce Allah'ın onu koruyacağı rivayet olunmuştur.

* Namazı bozan şeyler, tilavet secdesini de bozar. Daha tilavet secdesinden kalkmadan meydana gelen abdestsizlik ve konuşma veya kahkaha ile gülme gibi... Ancak bu secdedeki kahkaha ile abdest bozulmuş olmaz ve kadınların da erkeklerle aynı hizada bulunmaları bu secdeyi bozmaz.

Kaynak: www.sorularlaislamiyet.com
tilavet secdesi nasıl yapılır, tilavet secdesi, tilavet secdesi nedir, tilavet secdesi neden yapılır, tilavet secdesi ne zaman yapılır, tilavet secdesinde ne okunur, secde ayetleri,

NİÇİN DUA EDERİZ?

/ No Comments
allah yeter, çare, çaresizlik, dua, hz mevlana, mevlananın mesajı, resimli mesajlar, yakarış, neden dua etmeliyiz, niçin dua ederiz, duanın gücü nedir, duanın önemi, allaha neden dua ederiz

DUANIN GÜCÜ

İnsan çaresiz değil, duasızdır. Hz. Mevlana

*

Dua etmenin önemi nedir, neden dua ederiz?

ALLAH’A NİÇİN DUA EDERİZ?

Allah bizlere birçok nimetler vermiştir. Bizler, verdiği bu nimetlere karşılık Allah’a şükretmeliyiz,verdiği nimetler sebebiyle onu anmalıyız.

Dua, insanın Allah katındaki değerini artırır. Ey Muhammed, de ki: Duanız olmasa Rabbim size niye değer versin. (Furkan, 77) ayeti bunu belirtmektedir.

Duaya neden ihtiyaç duyduğumuzu maddeler halinde açıklayabiliriz.

Allah’a yakın olmak, onun sevdiği ve razı olduğu bir kul olmak için dua ederiz.
Alah’ın verdiği nimetlere şükretmek için dua ederiz.
Kötülüklerden, bela ve afetlerden korunmak için dua ederiz.
İyi bir insan olmak, güzel ahlak ve davranışlara sahip olmak, doğru yoldan ayrılmamak için dua ederiz.
Dileklerimizi ve isteklerimizi gerçekleştirmesi için Allah’a dua ederiz.

Dua, istemek demektir. Aç bir kimsenin, iştihâlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. Dua, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Allahu Teâlâ, dua eden Müslümanı çok sever. Dua etmeyene gadap eder. Dua mü’minin silâhıdır. Dinin temel direklerinden biridir. Hadis-i şerifte, “Dua müminin silahı, dinin de direğidir.” buyuruldu.

Dua, gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur.Çünkü, Peygamberimiz, “Dua belâyı önler.” buyurmuştur.

Duâ etmek, namaz, oruç gibi ibâdettir. Allahü teâlâ, “Bana ibâdet yapmak istemiyenleri, zelîl ve hakîr yapar, Cehenneme atarım” buyurdu. 

Allahü teâlâ, herşeyi sebep ile yaratmakta, ni’metlerini sebeplerin arkasından göndermektedir. 

Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyleri vermek için de, dua etmeyi sebep yapmıştır. 

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Dua, ibâdetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan makbûl birşey yoktur. Dua yetmiş türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.”
“Kaza, ancak ve yalnız dua ile durdurulur.”

İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Dua, kazayı, belayı defeder” buyurdu.

Duanın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde dua varsa elbette yapılır. Duanın belayı önlemesi kaza ve kaderdendir. 

Nitekim Peygamberimiz, “Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabûl olan duâ, o belâ gelirken korur.” buyurmuştur.

Peygamber efendimiz, “Allaha Teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin!” buyurunca, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu. Bunun üzerine “Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu.
Duanın halis niyetle yapılması gerekir. Allahü Teâlâ, “Bana hâlis kalb ile dua ediniz! Böyle duaları kabûl ederim” buyurdu.

Dua şartlarına uygun yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz, “Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helaldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz” buyurdu.

* Alah'ın verdiği nimetlere şükretmek için,

* Allah'ın bizi kötülüklerden, belalardan ve âfetlerden koruması için,

* Allah'ın bizden istediği gibi, güzel ahlak ve güzel davranışlara sahip bir müslüman olmak için

* Doğru yoldan (sırat-ı mustakim) ayrılmamak için,

* Allah'a daha yakın olmak, onun sevdiği bir kul olmak için,

* Allah'tan istediğimiz dilekleri gerçekleştirmesi için dua ederiz. 


allah yeter, çare, çaresizlik, dua, hz mevlana, mevlananın mesajı, resimli mesajlar, yakarış, neden dua etmeliyiz, niçin dua ederiz, duanın gücü nedir, duanın önemi, allaha neden dua ederiz

DUALAR-20 (SINAVLARDA BAŞARI İÇİN)

8 Haziran 2020 Pazartesi / No Comments
Bu yazı, sınavlarda başarılı olmak için dualar, sınav duaları, sınavdan önce okunacak dualar, sınava girmeden önce okunacak dualar, başarılı olmak için dua, en güzel dualar, tesirli dualar ile ilgilidir.
başarılı olmak için dua, en güzel dualar, sınav duaları, sınavdan önce okunacak dualar, sınavı kazanmak için dualar, sınavlarda başarılı olmak için dualar, 
Sınava Girerken Okunacak Kısa Dualar Sınavda başarılı olmak için dua ve tavsiyeler:

Sınava girmeden önce okunacak dua veya sınav sırasında okunacak dualar arayışına girdiniz. O halde üzerinize düşeni yaptınız, sınav için gerekli hazırlıklarınızı yaptınız demektir. Unutmayın gireceğiniz sınav ne sınavı olursa olsun, beklentileriniz ne yönde olusa olursun. Herşeyden önce hakkınızda hayırlısını isteyin. Sınavı kazanmak sizin için mutlak hayır olmayabilir. O nedenle önce, “hakkımda hayırlı ise” diyerek duaya başlayalım inşAllah.

Rabbimiz, Necm suresi 39.Ayette bizlere şöyle buyueuyor; "Şüphesiz insan için kendi çalışmasından başkası yoktur."

Bu noktada islam alimleri tarafından tavsiye edilen, sınava girmeden önce, sınav sırasında okunmasında fayda görülmüş bazı dualar var.

Her işte olduğu gibi önce Besmel-i Şerif ile başlamak lazım.
Bismillahirrahmanirrahim Ayrıca abdestli ve temiz olmakta büyük fayda vardır.

Sınava girerken veya sınava girmeden önce mutlaka okunacak dualar:

1-“Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr”

ANLAMI: “Rabbim! kolaylaştır zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır”

Bu dua her an, her zaman, mubah olan herhangi bir işe başlarken okunur. Mesela Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başlarken, yazı yazarken, sınava girerken, dine aykırı olmayan her işe başlarken söylemek iyi olur. Yapılan işin kolay gelmesi, zor gelmemesi ve hayırla neticelenmesi için dua etmiş oluyoruz.

2-“Allahümme hır li vehter li.Vela teklini ala ihtiyari.”

ANLAMI: Allah’ım! Bu işi bana hayırlı kıl ve bu işi bana nasip eyle! Allah’ım beni kendi başıma bırakma.(Tirmizi,De’avat,90)

3-“Rabbi edhılnî müdhalen sıdkin ve ahricni muhrace sıdkin ve’c’al li min ledünke sultânen nasîrâ.”
رَّبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلِّي مِن لَّدُنكَ سُلْطَانًا نَّصِيرًا

ANLAMI:”Ya Rabbi!,Beni doğru bir giriş ile girdir ve yine doğru bir çıkış ile çikar. Katından bana yardım edici bir kuvvet ihsan eyle.”

4-“Rabb’şrah li Sadri ve yessir li emri, va’hlül ukdeten min lisani, yefkahü kavlî.”
رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي

ANLAMI:”Ya Rabbi!,Göğsümü ve gönlümü genişlet,işimi kolaylaştır,Dilimin bağını çöz,sözümü anlaşılır eyle.”

5-“Ya Hayyu Yâ KayyûM, Bi Rahmetike esteğisû.”
ياَحَيُّ ياَقَيّوُمُ بِرَ حْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ

ANLAMI:”Ey Hayy ve Kayyum olan Allah’ım, Senin Rahmetine Sığınıyorum.”

6-Rabbi Yessir ve la tuassir Sehhil âleyne bi fadlike ye muyessir Rabbi zidne îlmen ve fehmen nafiân ve temmim bil hayri
رب يسر و لا تعسر سهل علينا بفضلك يا ميسر رب زدنا علما وفهما نافعا وتمم لنا بالخير يا الله و يا رب العالمين

ANLAMI: Rabbim! Kolaylaştır zorlaştıma! Fazlınla bize kolaylaştır en Kolaylaştıran Rabbim! İlmimi artır, Anlayışımızı faydalı kıl ve Hayırla bitir Ey Alemlerin Rabbi olan Allah.

Burada tavsiye edilen, sınava girmeden okunacak dualara ek olarak, abdestimizle diz çöküp, Rabbimize el açıp SAMİMİYETLE ve İÇTENLİKLE yardım istemek, acizliği itiraf edip, yardıma muhtaçlığı kabul etmek, gönülden bir seslenişle içimizden geldiği gibi, dilimizin döndüğü kadar dua etmekte çok büyük faydalar var. Her duanın içinde beklentimizi değil, hakkımızda hayırlı olanı istemek çok önemlidir.

Sınav Duası için buraya tıklayın...

başarılı olmak için dua, en güzel dualar, sınav duaları, sınava girmeden önce okunacak dualar, sınavdan önce okunacak dualar, sınavlarda başarılı olmak için dualar, sınavı kazanmak için dualar
Bu yazı, sınavlarda başarılı olmak için dualar, sınav duaları, sınavdan önce okunacak dualar, sınava girmeden önce okunacak dualar, başarılı olmak için dua, en güzel dualar, tesirli dualar ile ilgilidir.

AFFETMEK, KONUŞMAK VE DEĞİŞİM

7 Haziran 2020 Pazar / No Comments
affetmek, beklemek, değiştirmek, imkanlarımız, kızgınlık, konuşmak, resimli mesajlar, susma sustukça sıra sana gelecek, susmak, nasıl davranmalı, nasıl olmalı,nne yapmalıyım,

NASIL OLMALI?

Kızgın olsanız da affedin.
Konuşma imkanınız varken susmayın.
Bir şeyi değiştirme imkanınız varsa beklemeyin.

*
affetmek, konuşmak, insan nasıl davranmalı, nasıl olmalı, ne yapmalıyım, resimli mesajlar, susma sustukça sıra sana gelecek,  ilham verici hikayeler, Martin Luther King, Papa John Paul II
Affetmek Üzerine 5 İlham Verici 

Affetmemek sağlıklı bir şey değildir. Bir başkasının size karşı hakaret veya hatasının yol açtığı acı ve öfkeden kendinizi uzaklaştırmak kolay olmaz. Ama bunu aşmalı ve ilerleyebilmek için affetmeyi öğrenmelisiniz. Affetmemek ve kin tutmak, gerginliğinizi artırır, strese yol açar ve ilişkilerinizi kötüleştirir.

Çoğu durumda, küçük meseleler nedeniyle büyük problemler ortaya çıkar ve birçoğu, iletişim problemlerinden kaynaklanır. Başka zamanlarda ise sorun çok daha ciddi olabilir. Her halükarda, diğer insan pişman olsa da olmasa da affetmek, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeydir.

Affetmek özgürleştirir

Affetmek çok güçlü bir araçtır ama çoğu insan başkalarını affetmenin ne kadar özgürleştirici olduğunu bilemez. Affetmek, üzerinizden bir yük alır ve öfkenin ya da intikam arzusunun merhametine kalmanıza izin vermez. Böylece zihniniz özgürleşir ve daha düşünceli kesin kararlar verebilirsiniz.

Unutmak sayesinde durumun kontrolünü ele geçirebilirsiniz. Bu sayede güçsüz bir konumda değil gerçek anlamda güçlü bir konumda olursunuz: kendiniz üzerinde güç sahibi olursunuz.


Başkalarını affetmek için size ilham verecek düşünceler

Yine de kimi zaman affetmek için kendimizi zorlamamız gerekir. Güç durumlarda başkalarının sözlerine başvurmak faydalı olabilir.

Olan olmuştur artık

Geçmişi düşünüp durmayın. Olan olmuştur. Artık düzeltilemez,ne kadar uğraşırsanız uğraşın geçmişi değiştiremezsiniz. Kötü bir şey yapıldığında, hayatınızda ilerleyebilmek ve elinizden gelenleri onarabilmek için yapılacak tek şey affetmektir.

“Günahlar, düzeltilemez, yalnızca affedilebilir.” Ígor Stravinski

*

Bağışlayın ve bağışlanın

Yalnızca bizim başkalarını bağışlamamız gerektiğini düşünme hatasına düşmemeliyiz. Biz mükemmel değiliz, er ya da geç biz de başka birini kıracağız, yanlış bir şey yapacağız ya da başkalarının canını yakacağız. Başkasını affedemiyorsak, kendimizin bağışlanmasını bekleyemeyiz.

“Kendimizin de affedilmeye ihtiyacımız olduğunu hatırlayarak daima affetmeliyiz. Affetmemiz gerekenden çok daha fazla kez affedilmemiz gerekir çünkü.” Papa John Paul II

*

Ne olacak bilemezsiniz

Yukarıdaki alıntıya uygun olarak bu başlık meseleyi bir adım öteye götürür. Mesele yalnızca affedilmek için affetmekten ibaret değildir, başkalarıyla ilişkilerinizi kolaylaştırmak için de affetmek gerekir. Çünkü yolunuz üzerinde onlarla ne zaman karşılaşacağınızı veya onlara ne zaman ihtiyaç duyacağınızı bilemezsiniz.

“Hollywood’da düşmanlarınızı daima affetmeniz gerektiği söylenir çünkü onlarla ne zaman çalışmak zorunda kalacağınızı bilemezsiniz.” Lana Turner

*

Aşk ve affetme yan yanadır

Gerçek aşk affetmeyi bayrağı olarak kullanır. Tabiatı ne olursa olsun, ilişkiler kolay değildir. İlişki ne kadar yakınlık içeriyorsa, o kişiyi bağışlamanız o kadar kolaylaşır. Affetme yoksa, o ilişki son bulmaya mahkumdur. Seviyorsanız, affedersiniz.

“Affedemeyen kişi sevemez.” Martin Luther King

*

Affetmek kendinizi sevmektir

Affetmek kendinizi sevmek demektir. Öfke ve intikam arzusunun acısını, kin ve pişmanlıkla birlikte içinde taşıyan sizsiniz. Ama affettiğinizde bütün bu kötü duygular yok olur.

“Bize yanlış davrandığını düşündüğümüz bir kişiyi affetmeliyiz. Bunu hak ettikleri için değil, bu haksızlıklara karşılık vermeye devam etmeyecek kadar kendimizi sevdiğimiz için.” Miguel Ruiz

*

Unutmaksızın affetmek, affetmek değil boş vermektir

Çoğu kişi, “Affederim ama unutmam” der. Ama bu affetmek değildir, birlikte yaşamayı sağlamak için boş vermektir. Oysa affetmenin özü, size yapılan hatayı unutmaktır. Unutmazsanız, er ya da geç gücenme ve güvensizliğin hayaletleri tarafından saldırıya uğrarsınız.

Bunun tekrar yaşanmasını istemiyorsanız, ilişkinizde veya yaşamınızda değişiklikler yapın. Ama size karşı hata yapıldığında nefret ve kini aynı odaya kilitlemeyin, çünkü bunlar hiç ummadığınız anda odadan kaçabilirler.

Kaynak : aklinizikesfedin.com

affetmek, beklemek, değiştirmek, imkanlarımız, kızgınlık, konuşmak, resimli mesajlar, susma sustukça sıra sana gelecek, susmak, nasıl davranmalı, nasıl olmalı,nne yapmalıyım, 

VAHŞİ KİMDİR?

1 Haziran 2020 Pazartesi / No Comments
doğal denge, ekoloji, ekosistem, evcil hayvanlar, faydalı, hayvanlar alemi, ormanlar, vahşi kimdir, vahşi ne demektir, yaban hayatı, vahşi sözler, vahşilik sözler, soykırım sözleri, katliam sözleri
doğal denge, ekoloji, ekosistem, evcil hayvanlar, faydalı, hayvanlar alemi, katliam sözleri, ormanlar, soykırım sözleri, vahşi kimdir, vahşi ne demektir, vahşi sözler, vahşilik sözler, yaban hayatı, 
VAHŞİ KİMDİR?

Ormanda yaşayan hayvanlara halkımız 'vahşi' der.
Ancak bu hayvanlar aslında 'Yaban Hayvanı'dır.
Yani evcilleştirilememiş hayvanlardır.
Bu hayvanlar doğal denge en önemli sağlayıcıları ve paydaşlarıdır.
Ormanlara yada doğaya, daha geniş bir ifade ile ekosisteme zarar vermezler.
Bilakis faydalıdırlar.
Asıl vahşi olan ise ormana zarar veren insanlardır.

*

VAHŞİ VE VAHŞİLİK SÖZLERİ

Dünya yüzünde,insandan daha zalim,daha vahşi başka bir mahluk yoktur. Cahit Zarifoğlu 

*

Her diktatör bir vahşi hayvan mürebbisi ama kendisi de hayvanların en vahşisi. Sabahattin Ali 

*

Vahşilik,kötülük olmanın çok ötesinde,Doğa'nın içimizde kattığı ilk duygudur. Marquis De Sade 

*

Okyanus böyle vahşi ve acımasız olurken zavallı kuşlar niye böyle narin ve güzel yaratılmış acaba? Ernest Hemingway

*

"Kaplan adamı öldürmek isterse adı vahşilik,adam kaplanı öldürmek isterse adı spor olur.Suç ile adalet arasındaki fark bundan büyük değildir."

*

Dünya üzerinde insan kadar vahşi bir canlı olmasa gerek.Hatta sana şöyle söyleyeyim:Vahşet avlanan için vardır, avlayan için o dediğin bir eğlenceden ibarettir. İsmail Güzelsoy 

*

Demek ki insanlar alçalınca,vahşi hayvandan daha tehlikeli olabiliyor. Victor Hugo 

*

En vahşi mahluklar bile,yavrularının okşandığını görünce yumuşarlar. Victor Hugo 

*

Vahşi dediğin o doğa kendi düzeni içerisinde varlığını devam ettirir.Siz insanlar nedenir bilinmez onu bu sıfatla anmaktasınız.Oysaki dönüp bir de kendinize baksanız o zaman ne demek olduğunu anlarsınız. İdil Kefeli 

*

Lider medeni olmayandı.Medeni olmadığı için liderdi.İçinde hâlâ atalarından miras asgari bir vahşilik taşıdığı için hükmedebiliyordu... Hakan Günday 

*

İnsan hayvanlaşırsa bilinen en vahşi hayvan olur. Azra Kohen 

*

Hayvanları insanlara tercih ederim.Vahşi hayvanlar zalimdir elbette ama merhametsizlik insanların ayrıcalığıdır. Sigmund Freud 

*

İnsan yüzyıllar boyunca,vahşi hayvanlardan vahşi olmak için mi insanlaşmıştı? M.İlin 

*

"Vahşi bir yerli,kapitalist sınıf kadar zalim ve vahşi değildir."

*

Siyaset dünyası,insanların hiç çekinmeden birbirini çiğnediği,gözünü kırpmadan vahşice birbirini öldürdüğü,koskoca bir muharebe alanıydı. Rauda Jamis 

*

İşte savaş buydu:Birileri için hayat,diğerleri içinse vahşice katledilme. Maurice Blanchot

*

Doğayı ve insan haklarını en vahşice ihlal edenler asla hapse girmez. Cezaevlerinin anahtarı onlardadır. Eduardo Galeano 

*

Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm. Sabahattin Ali 

*

Vahşi hayvanlar gibi,en çok can acıtanın 'en erkek' sayıldığı bir cangılda mı yaşayacağız? Kemal Sayar 

*

Bu vahşi yaşamda hepimiz bilinçsiz olarak vahşileşiyoruz. Maksim Gorki

*

İnsanlar birbirlerini öldürmek gibi vahşi eylemleri sürdürdükleri müddetçe gelişimin önü kapalıdır. Nikola Tesla 

*

Kin,güvensizlik ve nefretin kaynağı ilkel vahşilik değildir.Bu duygular,dünyanın yapay bahçesine hapsolmuş bize aşılanmıştır ve o zamandan beri hiç durmadan tomurcuk vermeye,yeşermeye ve tabiatında merhametli yüreklerimizi boğmaya devam etmektedirler. Frédéric  Gros


doğal denge, ekoloji, ekosistem, evcil hayvanlar, faydalı, hayvanlar alemi, ormanlar, vahşi kimdir, vahşi ne demektir, yaban hayatı, vahşi sözler, vahşilik sözler, soykırım sözleri, katliam sözleri

ŞARKI SÖZLERİ / BARIŞ MANÇO

/ No Comments
barış manço şarkıları, boşluk, şarkı sözleri, barış manço şarkı sözleri, ingilizce şarkı sözleri barış manço, resimli sözler, selam, şal, yaz dostum şarkı sözleri, yetim, yiğit, yoksul,
barış manço şarkı sözleri, barış manço şarkıları, boşluk, ingilizce şarkı sözleri barış manço, resimli sözler, selam, şal, şarkı sözleri, yaz dostum şarkı sözleri, yetim, yoksul, 
YAZ DOSTUM

Güzel sevmeyene adam denir mi?
Selam almayana yiğit denir mi?
Alt üstü beş metrelik bez için,
Boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?
*
Yoksul görsen besle kaymak bal ile,
Garipleri giydir ipek şal ile,
Öksüz görsen sar kanadın kolunu,
Kimse göçmez bu dünyadan mal ile...

Barış Manço

*

ABBAS YOLCU

Denizlerde okyanuslarda
Dalgalarin koynunda
Bir ömür tükettikten sonra
Su icip bogulmak varsa

Cöllerde kizgin kumlarda
Karli buzlu daglarda
Bir ömür tükettikten sonra
Cukurda kaybolmak varsa

Korkunun ecele faydasi yok
Bu kosusma niye
Abbas yolcu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye

Tas üstüne tas koya koya
Yarattigin dünyanin
Cöktügünü görmek bir yana
Birde altinda kalmak var ya

Korkunun ecele faydsi yok
Bu kosusma niye?
Abbas yolcu soran yok
Yolculuk nereye
Kim kaldi geriye

Sana uzatilan elleri
Görmek istemesen de
Bir gün o eller üstünde
Bu dünyadan göcmek var ya...

*

AĞLAMA DEĞMEZ HAYAT

Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana
Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana
Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana
Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana

Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına

Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Hayat şarap gibidir keder de var neşe de
Hayat şarap gibidir keder de var neşe de

Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına

*

ALLA BENİ PULLA BENİ

Alla beni pulla beni
Al koynuna yar
Gözüm senden baskasını görmez oldu yar
Gönlüm senden birşey ister nasıl desem yar

Senin için dağları deler
Yol açarım yar
Senin için denizleri kuruturum yar
Senin için gök kubbeyi
Yerlere çalarım yar
Canım iste canım bile sana kurban yar

Dağlar taşlar uçan kuşlar senin olsun yar
Deniz derya gökler hep yerinde dursun yar
Gönlüm senden bir şey ister nasıl desem yar
Alla beni pulla beni al koynuna yar

Saçlarına yıldızlardan taç yapayım yar
Bir nefeste güneşleri söndüreyim yar
Çıra gibi uğrunda ben yanayım yar
Canım iste canım bile sana kurban yar

Yıldızlar yerinde güzel bırak dursun yar
Saçlarımı ellerinle okşa yeter yar
Gönlüm senden bir şey ister nasıl desem yar

Rüzgar olup ince beline sarılayım yar
Çimen olup ayağına serileyim yar
Sürme olup gözlerine sürüleyim yar
Canım iste canım bile sana kurban yar

*

AYI

Bugün hava güzel dedim ki hanıma
Haydi kalk giyin de çıkalım biraz
Bak cıvıl cıvıl kuşlar uçuyor
Dalları basmış erikle kiraz

Çoluk çocuk cümbür cemaat
Piknik yapalım ne dersiniz ha?
Ev halkı uçtu yihhu aslan baba sen çok yaşa

Yolda düşündüm bizim çocuklar tanımıyorlar hayvanları
Bir hayli garibime gitti doğrusu bir baba olarak verdim kararı
Anında bir ters U dönüş, doğru hayvanat bahçesine
Biliyoruz ayıp oldu hakim bey ama zar zor girebildik içeriye

Bak evladım buna ayı derler
Ormandan inip şehre gelirler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler

Evet babacım ona ayı derler
Ayılar bizleri çok severler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler

Seninde canın günün birinde
Armudun iyisini yemek isterse
Sakın ha aman manava gidip te
Armutları tek tek elleme

Adamın kafası bir atarsa
Bayramlık ağzını bir açarsa
Sana neler der biliyor musun
Mahalle duyar rezil olursun

A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI
Maksat çoluk çoçuk öğrensin hayatın çetin yollarını
Kaptırmasınlar kimseye kafalarını ve kollarını
Hani baba olarak vazifemiz tabi uyandırıp ikaz etmek
Uzunlar yanmıyor hakim bey kısa yoldan anlatmak gerek

Hayvan sevgisi tabiki lazım ama herşey karşılıklı
Ben seni seveyim sende beni say ki bozulmasın ağzımızın tadı
Armudun iyisini zaten o yer bir eli yağda ötekisi balda
Buramıza geldi artık hakim bey takdir sizden birazda ite kaka

A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI

*

BUGÜN BAYRAM

Sen gittin gideli
İçimde öyle bir sızı var ki
Yalnız sen anlarsın
Sen şimdi uzakta
Cennette meleklerle
Bizi düşler ağlarsın

Bugün bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi

Sen yaz geceleri
Yıldızlar içinden ara sıra
Bize göz kırparsın
Sen soğuk günlerde
Kalbimi ısıtan en sıcak anımsın

Bugün bayram
Erken kalkın cocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi

Bugün bayram
Çabuk olun çocuklar
Annemiz bugün bizi bekler
Bayramlarda hüzünlenir melekler
Gönül alır bu güzel çiçekler

*

DÖNENCE

Dün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda yapayalnız bekliyorum
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum

Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Görüyorum dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
Biliyorum dönence
Çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor
Duyuyorum dönence

Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Görüyorum dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
Biliyorum dönence
Çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor
Duyuyorum dönence

Duyuyorum biliyorum görüyorum dönence
Dönence gün dönende dönence
Bir gün gelecek dönence biliyorum

*

GAMZEDEYİM DEVA BULMAM

Hey heeeeeeeeeeeeeey! Heeeeeeeeeeeeeeeeeyyyy Heeeeeeey heeey hey!

Gamzedeyim deva bulmam garibim bir yuva kurmam
Gamzedeyim deva bulmam garibim bir yuva kurmam
Kaderimdir hep çektiğim inlerim hiç reva bulmam
Kaderimdir hep çektiğim inlerim hiç reva bulmam


Hey heeeeeeeeeeeeeey! Heeeeeeeeeeeeeeeeeyyyy Heeeeeeey heeey hey!

Elem beni terk etmiyor hiçte fasıla vermiyor
Nihayetsiz müteakiben doğrusu ömür yetmiyor
Elem beni terk etmiyor hiçte fasıla vermiyor
Nihayetsiz müteakiben doğrusu ömür yetmiyor

*

HALHAL

Halhal, halhal, halhal, halhal, halhal
Akşam olup gün batınca dağlara hüzün çökünce
Lale sümbül boynun eğip kurt kuzuya kem bakınca
Köye döner nazo gelin yavru ceylan gibi kaçar
Seke seke çaydan geçer nazo gelin ayağına takar halhal

Bir bakışı canlar yakar gülüşüne cihan değer
Nazo gelin ayağına takar halhal
Ayağında gümüş halhal ince nakış gümüş halhal
Yavru ceylan gibi kaçar seke seke çaydan geçer
Nazo gelin ayağına takar halhal


Bir bakışı canlar yakar gülüşüne cihan değer
Nazo gelin ayağına takar halhal
Halhal, halhal, halhal, halhal, halhal

Yedi köyün yiğitleri ağaları ve beyleri
Boş yere durmuş beklerler yaralıdır yürekleri
Gitti gelmez nazo gelin yavru ceylan gibi kaçar
Seke seke çaydan geçer nazo gelin ayağına takar halhal

Bir bakışı canlar yakar gülüşüne cihan değer
Nazo gelin ayağına takar halhal
Ayağında gümüş halhal ince nakış gümüş halhal
Yavru ceylan gibi kaçar seke seke çaydan geçer
Nazo gelin ayağına takar halhal

*

HEMŞEHRİM MEMLEKET NERE?

Kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü
Bir uçtan bir uca gezdim şu fani dünyayı
Okumuşu, cahili, yoksulu, zengini hiç farkı yok hepsi aynı
Sonunda bende anladım hanyayı Konya'yı

Sanki insanlık pazara çıkmış ekmek aslanın ağzında
Bir sıcak çorba içermisin diyen yok
Dört duvarı ören çatısını kapatıp içten kilitlemiş kapıyı
Bir döşekte sana serelim buyur diyen yok

Tek bir soru hemşerim memleket nire?
Bu dünya benim memleket
Hayır anlamadın hemşerim esas memleket nire
Bu dünya benim memleket
Tövbe, tövbe, tövbe


Kardeşlik ve eşitlik üzerine uzun uzun nutuklar çekip
Niye senin derin benden koyu diye soran çok
Kaşının altında gözün var diye silahlanıp ölüme koşarken
Kalan dul ve yetim ne yer ne içer diye soran yok

Barış garibim bulamadı çözümü oturdu etti bunca sözü
Gelin hepberaber anlaşalım diyen yok
Zaten paramparça bölünmüş ve yaşanmaz olmuş dünyamız
Daha fazla kesip bölmeye hiç gerek yok

Tek bir soru hemşerim memleket nire?
Dedim ya yahu bu dünya benim memleket
Hayır anlamadın hemşerim esas memleket nire
Bu dünya benim memleket
Tövbe, tövbe, tövbe

*

KARA SEVDA

Nasıl anlatsam bilemiyorum içim içime sığmıyor
O deli dolu neşe dolu kişi ben değilim sanki
Dışarısı buz gibi lapa lapa kar var benim içim yanıyor
Eksi kırk derece soğuk suda bile yüzerim inan ki

Karasevda karasevda dedikleri daha ne olabilir ki
Karasevda karasevda seni benden kim ayırabilir ki
Çocukça bir aşk deyipte geçme sakın gülme halime
Nasıl oldu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine

Nasıl anlatsam bilemiyorum gözlerim kararıyor
Tepe taklak oldu dünya sanki
Bütün aşıklar el ele kol kola cıvıl cıvıl geziyor
Bense Nuh'un gemisinde tek başıma gibi inanki

Karasevda karasevda dedikleri daha ne olabilir ki
Karasevda karasevda seni benden kim ayırabilir ki
Çocukça bir aşk deyipte geçme sakın gülme halime
Nasıl oldu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine

*

OSMAN

Osman bir deli oğlan onyedisinde
Bir dikili taşı yoktu şu fani dünyada
Osman yoksul Osman garip Osman bir deli oğlan
Osman sahipsiz Osman bir aşık oğlan

Şerife bir güzel kız onbeşinde Şerife ay parçası
Şerife elma yarısı Şerife bey kızı Şerife ağa kızı
Osman kim Şerife kim derler
Derler de araya girerler ağalar beyler

Sana yoksul dediler Osman garip fakir dediler Osman
Ağa kızı nene gerek seni oyuna getirdiler Osman
Gel büyük sözü dinle Osman hani kan kardeştik Osman
O kızı sana yar etmezler gece vakti dellenme Osman
Bırak o silahı yerine Osman silahla mertlik olmaz Osman
Allah'ın verdiği canı almak sana mı kaldı Osman
Destur be tövbe de Osman yüzbin kere tövbe de Osman
Tetik kolay düşer ama Osman dur Osman
Dur çekme Osmaaaaaan

Osman bir deli oğlan onyedisinde
Bir dikili taşı yok derlerdi şu fani dünyada
Dinleyin ağalar dinleyin beyler
Üç günlük dünyada üç kuruşluk mala gönül verenler
Bilesiniz artık Osman'ında dikili bir taşı var
Bir avuç toprağa dikili bir taşı
Bir de ağızdan ağza yayılan yanık bir türküsü var Osman'ın

*

TWİST İN USA

Everybody twist
There twistin in Cleveland In Kansas city too
They're wailin' in Warwood In Pittsburg and St. Louis
So baby get ready I'm gonna twist with you
Eee ohh round and round and up and down we go
Ye ye yeheeee
Make it with the shake it to and so
From Boston to LA
Don't cha know that's twistin USA
They're twistin in New York and old Chicago town
In Hartford and Frisco they all go round and round
They're twistin on Bandstand
So baby don't you put me down
Ahh so now
The Shimmy in Charlotte They Shake in Baltimore
In Detroit and Dallas And down Miami shore
So baby ohh baby
Ohh what A waiting for
Eee ohh round and round and up and down we go
Eee ohh round and round and up and down we go
Ye ye yeheeee
Make it with the shake it to and so
Don't cha know that's twistin USA

*

YOU AND ARE

You and I are just like children
We are always playing games
Even though we love each other
I never said its much the same
If you left me on my own again
Leaving me with so much pain
You hurt me more and more each time

Don't know what I found in you
People ask me all the time
If they knew you like I do
They would't say I'm wasting time
And you left me on my own again
Leaving me with so much pain
You hurt me more and more each time

I don't think we'll ever grow up
As long as you are there
I don't think we'll ever grow up
As long as you are there
You know
You and I are just like children yes
You and I are just like children
Just as long as you are there...


barış manço şarkıları, boşluk, şarkı sözleri, barış manço şarkı sözleri, ingilizce şarkı sözleri barış manço, resimli sözler, selam, şal, yaz dostum şarkı sözleri, yetim, yiğit, yoksul,