ANADOLU
Baş koymuşum Türkiye'min yoluna,
İnişine yokuşuna ölürüm.
*
TÜRKİYEM
Baş koymuşum Türkiyemin yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm
Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına olurum
Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım
Kilimlerde çizgi çizgi efkarım,
Heybelerin nakışına ölürüm...
*
YÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM
Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!
O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem...
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır...
Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!
Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelik...
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
Mecnunlar gibi üstelik.
Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm! ..
İçiçe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır.
Yavuz Bülent Bakiler
*
UYAN TÜRKİYEM
Bu bir cinnet krizi, gerçekler yolunuyor
Gönül parkımızdaki çiçekler yolunuyor
Kuzular yolunuyor, ördekler yolunuyor
Kazlar tüyünü döktü, uyan artık Türkiye! .
Iğdır’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Üç siyasi tecavüz üç ortağın niyeti
Yapılan her yanlışta millet öder diyeti
Koru hukukumuzu, koru cumhuriyeti
Şerefimiz diz çöktü, uyan artık Türkiye! .
Rize’de şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Namuslu can derdinde, soyguncu mavi turda
Sosyete pazarında bütün eller uçkurda
Yabancı müfettişler ne halt ediyor burda? .
Yeter, uyanma vakti, uyan artık Türkiye! .
Ağrı’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Kimse senin adına borç alıp ruh satmasın
İşsiz, bunalmış gençler aklını oynatmasın
Çifte pasaportlular memleketi satmasın
Her zillet seni yaktı, uyan artık Türkiye! .
Sinop’ta şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Aldanma yalancının yalanına bir daha
Sarılma denenmişin yılanına bir daha
Yol verme haydutların talanına bir daha
Bayrağın boyun büktü, uyan artık Türkiye! .
İzmit’te şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Dünümüz yağmalandı, yarınlar ipotekli
Sevip büyüttüğümüz torunlar ipotekli
Elif’ler, Alparslan’lar, Harun’lar ipotekli
Kokla bak tuzlar koktu, uyan artık Türkiye! .
Muğla’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Avrupa sevdalısı âşıktan hayır gelmez
Ayının elindeki kaşıktan hayır gelmez
Teslim tünelindeki ışıktan hayır gelmez
Uyurken yılan soktu, uyan artık Türkiye! .
Mersin’de şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Kartel medya narkozu uyuşturmasın sizi
Hoyrat örselemesin, buruşturmasın sizi
Sistem birbirinizle vuruşturmasın sizi
Gök gürler-şimşek çaktı, uyan artık Türkiye! .
Hatay’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Sütü bozuk olmayan çok sever milletini
Hiç emdirmez kanını ve yedirmez etini
Kaybetmez inancını, çiğnetmez iffetini
Uykun pek fazla çekti, uyan artık Türkiye! .
Urfa’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Utansın paramızı pul yapan büyükbaşlar
Kesmesin yolumuzu küp başlar, kayık başlar
Bu sözlerim sizedir hür başlar, ayık başlar
Ahlar semaya çıktı, uyan artık Türkiye! .
Sivas’ta şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Doktor bizden olmalı, ilaç bizden olmalı
Başımıza giyecek her taç bizden olmalı
Ufuk bizden olmalı, miraç bizden olmalı
Dağlara sisler çöktü, uyan artık Türkiye! .
Konya’da şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
Gel ki görkemli birlik birlikte gerçekleşsin
Gel ki Anadolu’da huzur rüzgârı essin
Gel ki leş kargaları korksun, sesini kessin
Mazlum canından bıktı, uyan artık Türkiye! .
Her yerde şafak söktü, uyan artık Türkiye! .
01/06/2002 - (Parmak İzi)
Abdurrahim Karakoç
*
DÜZELMEZ
Kör olan vicdanlar bakın da görün
Bakmayınca bu memleket düzelmez!
Şu çıban yarılıp içinden irin;
Akmayınca bu memleket düzelmez!
Kapanmalı bu milletin yarası
Ne kavganın,ne döğüşün sırası,
Evde huzur,yurtta dirlik çırası,
Yakmayınca bu memleket düzelmez!
Olmamalı Türk'ün Türk'ten şüphesi
Yol olmalı aşk dağının tepesi
Her kulağa birer sevgi küpesi
Takmayınca bu memleket düzelmez!
Beşeriyet kanununun çatlağı
Yurdu yaptı vurguncunun otlağı
Yetimin hakkını yiyen gırtlağı
Sıkmayınça bu memleket düzelmez!
Vallahi susamış arıyor vatan,
Yeni bur kumandan,yepyeni bir han;
Ben diyeyim Fatih,sen de Alparslan,
Çıkyanıca bu memleket düzelmez!
Koy desinler falan fikrin ozanı
Ozan Arif sen bırakma ezanı
Bismillah deyip de köhne düzeni
Yıkmayınca bu memleket düzelmez!
Ozan Arif
*
İTİRAF DİLEKÇESİ
Şimdi yalan çıkmanın utancını terliyorum
Ortalık olabildiğince bir kör-duman.
Ben kendi dumanımda boğulurken
Beyaz ve siyah atlarını koşturmuş zaman;
Ihlamurlar çiçek açmış
Rüzgâr ıhlamurların türküsünü söylüyor
Çıkıp bir yelkende oturmam mümkün değil
Utancımın terleri kurumadan
Zamanın dışına sarkamıyorum.
Ihlamurlar çiçek açmış, bense hâlâ burdayım
Kavlimize göre böyle olmayacaktı,
Muhakkak sana gelecektim bir çiçek vakti
Yüreklerinde hasret, seslerinde hasret
Turnalar geçiyor memleket memleket
Bense çaresizlikten bir hurdayım
Akbabaların döndüğü son çukurdayım
Yaşanmamış bir gün, gün değil,
suçu takvimlere bırakamıyorum.
Sebep bir değil, beş değil
Ben birincisini söyleyeyim, ötesi kalsın
Kaderin hükmü bu, temyizi olmaz
Yaşanmış bir süreçtir sana rehin bıraktığım yaz,
Yakamaz, yakıştıramazsın, bugün dün değil,
vefasızlıkla ilgisi yok bunun efendim,
Tek başıma çare üretmekten tükendim
İş karışık, içinden çıkamıyorum.
’Gel' diyorsun sürgülüyken kapılar
Mayın tarlasına düşmüş gibiyim
Kasları, kanatları yanmış bir kuş gibiyim
Geç geldi ve uzaktan geçti bu bahar
Kaderin hükmü bu, nasıl geleyim
Ne başım ayıktır, ne kılavuzum var
Özüm dert evidir, düğün değil
Senin havuzuna akamıyorum.
İki tarla arasında takım belirleyen
Bir taş gibi oturup durdum bütün yıl
Gelen şiir yağmurlarını da kapıdan çevirdim ben
Bir gönül öne geçti, bir akıl
Gel gör ki her zaman kaderin dediği oldu
Bu işi bitirmem mümkün değil
Şair dilim lâl şimdi
Derdimi kolayca dökemiyorum.
Yüzüme tokat gibi yapışıyor bakışların
Gözlerimi kapatsam da karşımda duruyorsun
Ihlamurlar çiçek açmış salkım saçak
Sen beni hep kendi sözümle vuruyorsun
Ağlasam ıhlamurların dallarına kar yağacak
Uzatsan da pasaportumun süresini
Köprü su altında kaldı, bugün dün değil
Kaçağım, yüzüne bakamıyorum.
Bahattin Karakoç
*
KAYBOLDULAR
Bir zamanlar at koşturan ağalar
Dizginiyle nalıyla kayboldu
Viskiyle sulanan al yeşil bağlar
Yaprağıyla dalıyla kayboldu
Çiftliğinde çift dönerdi kahyalar
Burnumuza gelmez oldu reyhanlar
Suntalar kralı telli Yahyalar
Servetiyle malıyla kayboldu
Bir hoca vardı tespih çekerdi
Yalan koymaz yeryüzüne dökerdi
Gizli şarap içer haramdır derdi
Yalanıyla falıyla kayboldu
Bölmek için gürler dururdu sesi
Vatan neyi, nedir; memleket nesi
Kurt beslerdi bizim köyün fitnesi
Aslanıyla yalıyla kayboldu
Mahzuni Şerif`im sonun bu muydu
Tarih Baba neler yıkadı yudu
Nice olanaksız günlerin umudu
Bir acayip diliyle kayboldu
Mahzuni Şerif
*
TÜRKÜLER DOLUSU
Kirazın derisinin altında kiraz
Narın içinde nar
Benim yüreğimde boylu boyunca
Memleketim var
Canıma ciğerime dek işlemiş
Canıma ciğerime
Sapına kadar.
Elma dalından uzağa düşmez
Ne yana gitsem nafile.
Memleketin hali gözümden gitmez
Binbir yerimden bağlanmışım
Bundan ötesine aklım ermez.
Yerliyim yerli olmasına
ilmik ilmik, damar damar
Yerliyim.
Bir dilim Trabzon peyniri
Bir avuç tiftik
Bir çimdik çavdar
Bir tutam şile bezi gibi
Dişimden tırnağıma kadar
Ressamım.
Yurdumun taşından toprağından şurup gelir nakışlarım
Taşıma toprağıma toz konduranın
Alnını karışlarım
Şairim şair olmasına
Canım kurban şiirin gerçeğine hasına
içerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum
Bıçak gibi kemiğe daya
..........
..........
Bedri Rahmi Eyüboğlu
*
AZERBAYCAN-TÜRKİYE
Bir ananın iki oğlu,
Bir amalın iki qolu.
O da ulu, bu da ulu
Azə rbaycan - Türkiyə .
Dinimiz bir, dilimiz bir,
Ayımız bir, ilimiz bir,
Eşqimiz bir, yolumuz bir
Azə rbaycan - Türkiyə .
Bir millə tik, iki dövlə t
Eyni arzu, eyni niyyə t.
Hə r ikisi cümhuriyyə t
Azə rbaycan-Türkiyə .
Birdir bizim hə r halımız—
Sevincimiz - mə lalımız.
Bayraqlarda hilalımız
Azə rbaycan - Türkiyə .
Ana yurdda - yuva qurdum,
Ata yurda könül verdim.
Ana yurdum, ata yurdum
Azə rbaycan - Türkiyə .
Bahtiyar Vahapzade
*
ŞÜHEDA KANIYLA YOĞRULAN BU YURT
Şüheda kanıyla yoğrulan bu yurt
Sana yan bakanlar çekmez mi bela
Sende yaşayan Türk o mert oğlu mert
Biri yüz bin olup cihana dola
Cihana dolasın buluban izzet
Senin sahibindir sâhib-nübüvvet
Bunu fehm edemez her ehl-i gaflet
Zanneder ki gelip geçen beyhuda
Türk oğlu mertlikte yektâ cihandan
Vatanıyçün geçer ser ile candan
Kahreder düşmanı çekinmez andan
Çünkü nusret veren Hazret-i Mevlâ
Dinimiz İslamdır almışız himmet
Himmet alan kılmaz kimseye minnet
Hep âlem İslamda bulur hürriyet
Kırım, Bahçesaray, Hîve, Buhara
Irak, İran, Afganistan, Suriye
Mısır diyarı, Fas gele beriye
Bu birliğe karşı düşman eriye
O zaman dünyada bak ki ne ola
Endozin, Pakistan gele yetişe
Bütün dindaş hep el ele tutuşa
O vakit ülkemiz döner ateşe
Kimse parmak uzatamaz alava
Alava düşenler yanar çıkamaz
Yüz bin kedi bir arslanı yıkamaz
Ordumuza kimse hain bakamaz
Sâdıktır hep sâdık emîr ümerâ
Celal Bayar bu milletin sultanı
Adnan Menderes de vekiller hanı,
Refik Koraltan’ı ordu tekmanı
Umaram yaşasın dünya durdukça
Çakmak ataşlansa cihanı dağlar
Doğuya, batıya yıldırım yağar
Dostları şad olur, hep düşman ağlar
Salar cümlesini hay ile vaya
Gene bu gönlüme geldi bir efkâr
Bari saklamayam kılam âşikâr
Bizim gavsü’l-a‘zam kutb-ı zaman var
Dar günde imdada gelir evliya
Umaram bu yurda gelmesin keder
Hain bakanları ola derbeder
Cümle âşk-ı sâdık hep dua eder
Sen de niyâz eyle ey Cemâl Gedâ
Kağızmanlı Cemal Hoca
anadolu şiirleri, vatan şiirleri, Türkiye şiirleri, türkiyem şarkı sözü, bedri rahmi eyüpoğlu şiirleri, ozan arif, mahzuni şerif, yavuz bülent bakiler türkiyem şiiri, abdurrahim karakoç