Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

Browsing Category "hz mevlana"

BİLEN BİLİR!

7 Eylül 2023 Perşembe / No Comments
akıl, aklı başında, allah, anlayan, anlayışlı, ben, beni bilen, altın sözler, hayaller, hz mevlana, mevlana sözleri, resimli sözler, vesselam, yaradan,

BEN

Beni bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir.
Beni en iyi ben bilirim, bir beni Yaradan Allah bilir.
Allah aklımızdan geçenleri de hayallerimizi de bilir.
Bana bir Ben lazızım.
Öyle bir Ben ki beni koruyan, gözeten, kollayan.
Ve bana bir de beni anlayan lazım vesselam...

*

Beni bir bin bilirim, bir de Yaradan,
Bana bir ben lazımım, bir anlayan...




akıl, aklı başında, allah, anlayan, anlayışlı, ben, beni bilen, altın sözler, hayaller, hz mevlana, mevlana sözleri, resimli sözler, vesselam, yaradan, 

NİÇİN DUA EDERİZ?

25 Haziran 2020 Perşembe / No Comments
allah yeter, çare, çaresizlik, dua, hz mevlana, mevlananın mesajı, resimli mesajlar, yakarış, neden dua etmeliyiz, niçin dua ederiz, duanın gücü nedir, duanın önemi, allaha neden dua ederiz

DUANIN GÜCÜ

İnsan çaresiz değil, duasızdır. Hz. Mevlana

*

Dua etmenin önemi nedir, neden dua ederiz?

ALLAH’A NİÇİN DUA EDERİZ?

Allah bizlere birçok nimetler vermiştir. Bizler, verdiği bu nimetlere karşılık Allah’a şükretmeliyiz,verdiği nimetler sebebiyle onu anmalıyız.

Dua, insanın Allah katındaki değerini artırır. Ey Muhammed, de ki: Duanız olmasa Rabbim size niye değer versin. (Furkan, 77) ayeti bunu belirtmektedir.

Duaya neden ihtiyaç duyduğumuzu maddeler halinde açıklayabiliriz.

Allah’a yakın olmak, onun sevdiği ve razı olduğu bir kul olmak için dua ederiz.
Alah’ın verdiği nimetlere şükretmek için dua ederiz.
Kötülüklerden, bela ve afetlerden korunmak için dua ederiz.
İyi bir insan olmak, güzel ahlak ve davranışlara sahip olmak, doğru yoldan ayrılmamak için dua ederiz.
Dileklerimizi ve isteklerimizi gerçekleştirmesi için Allah’a dua ederiz.

Dua, istemek demektir. Aç bir kimsenin, iştihâlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir. Dua, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Allahu Teâlâ, dua eden Müslümanı çok sever. Dua etmeyene gadap eder. Dua mü’minin silâhıdır. Dinin temel direklerinden biridir. Hadis-i şerifte, “Dua müminin silahı, dinin de direğidir.” buyuruldu.

Dua, gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur.Çünkü, Peygamberimiz, “Dua belâyı önler.” buyurmuştur.

Duâ etmek, namaz, oruç gibi ibâdettir. Allahü teâlâ, “Bana ibâdet yapmak istemiyenleri, zelîl ve hakîr yapar, Cehenneme atarım” buyurdu. 

Allahü teâlâ, herşeyi sebep ile yaratmakta, ni’metlerini sebeplerin arkasından göndermektedir. 

Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyleri vermek için de, dua etmeyi sebep yapmıştır. 

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Dua, ibâdetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan makbûl birşey yoktur. Dua yetmiş türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.”
“Kaza, ancak ve yalnız dua ile durdurulur.”

İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Dua, kazayı, belayı defeder” buyurdu.

Duanın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde dua varsa elbette yapılır. Duanın belayı önlemesi kaza ve kaderdendir. 

Nitekim Peygamberimiz, “Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabûl olan duâ, o belâ gelirken korur.” buyurmuştur.

Peygamber efendimiz, “Allaha Teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin!” buyurunca, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu. Bunun üzerine “Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu.
Duanın halis niyetle yapılması gerekir. Allahü Teâlâ, “Bana hâlis kalb ile dua ediniz! Böyle duaları kabûl ederim” buyurdu.

Dua şartlarına uygun yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz, “Duanın kabul olması için iki şey gerekir. Duayı ihlas ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helaldan olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı dua kabul olmaz” buyurdu.

* Alah'ın verdiği nimetlere şükretmek için,

* Allah'ın bizi kötülüklerden, belalardan ve âfetlerden koruması için,

* Allah'ın bizden istediği gibi, güzel ahlak ve güzel davranışlara sahip bir müslüman olmak için

* Doğru yoldan (sırat-ı mustakim) ayrılmamak için,

* Allah'a daha yakın olmak, onun sevdiği bir kul olmak için,

* Allah'tan istediğimiz dilekleri gerçekleştirmesi için dua ederiz. 


allah yeter, çare, çaresizlik, dua, hz mevlana, mevlananın mesajı, resimli mesajlar, yakarış, neden dua etmeliyiz, niçin dua ederiz, duanın gücü nedir, duanın önemi, allaha neden dua ederiz

ŞEB-İ ARUS

17 Aralık 2019 Salı / No Comments
şebi arus, şebi arus gecesi, düğün gecesi, mevlana, hz mevlana, mevlana sözleri, mevlana hayatı, mevlana kimdir, şebi arus nedir, şebi arus ne demek, hz mevlananın hayatı, şebi arus törenleri

Öğretileri ile tüm dünyada ilgi uyandıran Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü gece Şeb-i Arus olarak tanımlanıyor. Mevlânâ'nın ölüm yıl dönümüne denk gelen haftalarda yapılan 'Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri' de bu isimle ifade ediliyor. Peki, Şeb-i Arus ne demek, anlamı ne?

Şeb-i Arus, Hz.Mevlana'nın vuslata erişmesinin 745. yıl dönümünde Konya başta olmak üzere birçok merkezde düzenlenecek olan etkinliklerle gündemde yer alacak. Ölümün aslen bir cismin ortadan kalkması değil, Allah'a doğru uçması anlamına geldiğini düşünen Hz. Mevlana, Şeb-i Arus'a 'Düğün Gecesi' anlamını yüklemiştir. İşte, Şeb-i Arus hakkında merak edilen bazı bilgiler...

ŞEB-İ ARUS NE DEMEK?

Şeb-i Arus kelimesi “Düğün Gecesi” demektir. Mevlana ölüm gününü “Hakk’a vuslat” yani “Yaratana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar. Bir başka ifadeyle ölüm “cismin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru uçmasıdır”. Ölüm, Müslümanlık öncesi Türklerde de aynı şekilde ifade edilir.

HZ. MEVLANA'NIN HAYATI

Asıl adı Muhammed Celâleddin olan Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, 30 Eylül 1207 yılında, bugün Afganistan sınırları içerisinde bulunan Belh şehrinde doğmuştur. Babası, Sultânü’l-Ulemâ (Âlimler Sultanı) unvanına sahip olan Muhammed Bahâeddin Veled, annesi Mümine Hatun’dur.

Bahâeddin Veled, 1212 yılında aile fertleri ve yakınları ile birlikte bazı siyasi olaylar nedeniyle Belh’den ayrılır. Hz. Mevlâna’nın da içinde bulunduğu göç kervanı önce Nişabur’a gelir ve büyük mutasavvıf Feridüddin-i Attar ile görüşür. Bu ziyarette ilgi ve takdirini kazanan Hz. Mevlâna’ya Feridüddin-i Attar, “Esrar-nâme” adlı eserini hediye eder.

Hz. Mevlâna ve ailesi Nişabur’dan sonra Bağdat ve Kûfe üzerinden hac ibadeti yapmak için Mekke’ye gider. Hac dönüş yolunda Şam’da Muhyiddin İbn-i Arabî ile görüşürler. Kafiledekiler oradan ayrılırken İbn-i Arabî, babasının ardından yürüyen Mevlâna’ya bakarak; “Sübhanallah! Bir okyanus bir denizin arkasından gidiyor” der.

Sultânü’l-Ulemâ ve ailesi Şam’dan sonra Halep üzerinden Anadolu topraklarına girip Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Niğde yoluyla 1222 yılında Lârende’ye (Karaman) gelip yerleşirler. Sultânü’l-Ulemâ ve yakınları, Karaman’da kendisi için yaptırılan medresede 7 yıl kalarak irşad faaliyetinde bulunurlar.

Mevlâna Celâleddin; 1225 yılında Karaman’da Gevher Hatun ile evlenir. Mevlâna’nın yaptığı bu evlilikten Sultan Veled ve Alâeddin Çelebi isimli iki oğlu dünyaya gelir. Gevher Hatun’un vefatı üzerine yapmış olduğu ikinci evliliğinden de, Emir Âlim Çelebi isimli bir oğlu ile Melike Hatun isimli kızı doğar.

Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın ısrarlı daveti üzerine Sultânü’l-Ulemâ ve yakınları, Karaman’dan Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya’ya göç ederler (3 Mayıs 1228).

Mevlâna ve ailesi ilk zamanlar Altunaba (İplikçi) Medresesi’ne yerleşirler. Va’z ve irşad faaliyetleriyle meşgul olan Sultânü’l-Ulemâ kısa zamanda Selçuklu Devleti içerisinde şöhreti ile ma’ruf olur ve 12 Ocak 1231 yılında, 85 yaşında iken Konya’da vefat eder.

Babasının vefatı üzerine, O’nun yerine geçen Hz. Mevlâna, şimdi İplikçi Camii diye bilinen yerdeki medresede uzun yıllar dersler ve vaazlar vermiştir. Bu ders ve sohbetlere zaman zaman farklı din mensupları da iştirak etmişlerdir.

Mevlâna Celâleddin, Şekerciler Hanı’nın önünden geçerken (15 Kasım 1244) Şems-i Tebrizî ile karşılaşır. Genç bir âlim olan Mevlâna, Şems’in kendisine sorduğu tasavvuf muhtevalı sorulara verdiği cevaplar sayesinde tanırlar. İki engin insan arasındaki bu tanışma ile tesis edilen büyük dostluk ve yakınlık, Şems’in kayboluşu yahut ölümü sebebiyle fazla sürmemiştir.

Herkesin birbirini anlamasını ve birbirine hoşgörü ile bakmasını, engin anlayışının temeli sayan ve kendisinin hayat görüşünün de Kur’an-ı Kerîm ile Hz. Muhammed (a.s)’ın çizgisi üzere olduğunu sık sık vurgulayan Mevlâna Celâleddin, 17 Aralık 1273 Pazar günü, 66 yaşında iken Konya’da vefat etti.

Mevlâna Celâleddin, vefat gününü, en büyük sevgili olarak bildiği Allah’a kavuşma anı olarak belirttiği için, o gece “Şeb-i Arûs” yani “Düğün Gecesi” olarak kabul eder. Allah’ın rahmeti, mağfireti ve bereketi onun üzerine olsun.

Hz. Mevlâna’nın 25.618 beyitten oluşan Mesnevî’sinin dışında Divan-ı Kebir, Mektubât, Fihi Mâ Fih ve Mecâlis-i Seb’a eserleri de dünyanın dört bir yanında ilgi ile takip edilmektedir.

Mevlâna Celâleddin Rûmî eserlerini esas itibariyle zamanın edebiyat dili olan Farsça ile kaleme almasının yanında, Arapça ile birlikte az da olsa Türkçe ve Rumca beyit ve ifadelere de yer verdiği görülmektedir.

Hz. Mevlâna eserlerinde, aynı ana fikir ve bakış açısının (ilâhî aşkın ve vecdin) yer aldığı din, tasavvuf ve sosyal hayat başta olmak üzere her konuda bilginin ve bilgi sahibi olmanın önemine her vesileyle işaret etmektedir.

Kaynak: www.habertürk.com
şebi arus, şebi arus gecesi, düğün gecesi, mevlana, hz mevlana, mevlana sözleri, mevlana hayatı, mevlana kimdir, şebi arus nedir, şebi arus ne demek, hz mevlananın hayatı, şebi arus törenleri

GERÇEK SEVGİ / AŞK

6 Mart 2017 Pazartesi / No Comments
altın sözler, gerçek aşk, diken, gerçek sevgi, gül, hz mevlana, mevladan mesajlar, mevlana celaleddini rumi, mevlana sözleri, resimli mesajlar, zen ustası nhat hanh, gerçek aşkın tarifi nhat hanh


Bırakacağın eli hiç tutma.
Tutacağın eli ise hiç bırakma.
Sahte sevgilere gül olmaktansa,
gerçek sevgilere diken ol...Hz Mevlana 
*
ZEN USTASINDAN GERÇEK AŞKIN TARİFİ

Aşka en güzel anlamları yükleyip, psikolojik olarak inceleyip, felsefeyle tanımladık. Yetmedi çekimin matematiksel formülünü bile çıkardık. Ama aşk ve sevgi hala gizemli. Belki de insan varlığının en önemli gizemi.

Vietnamlı Zen Budist keşiş, öğretmen, ve barış aktivisti Thich Nhat Hanh, "How to Love" adlı basit cümlelerle ve büyük bir bilgelikle yazılmış kısacık kitabında, sevgiyi keşfe çıkıyor. Basit metaforlarla ruhun en derin sorunlarını büyük bir farkındalık ile işleyen Nhat Hanh'ın öğretilerine kulak vermek için öncelikle dürüst ve içten olan her şeyi basit ve naif olarak görüp yok sayan savunma mekanizmalarını bir tarafa bırakmak gerekiyor.

Sevginin diğer adı...

Nhat Hanh'ın öğretilerinin kalbinde, "anlamak, sevginin diğer adıdır" fikri yatıyor.

Bir başkasının acısını anlamak, o kişiye verebileceğiniz en büyük hediyedir. Anlamazsanız, sevemezsiniz.

Birinin bizi anladığını, olduğu gibi gördüğünü hissetmek hepimizin ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Ama bunu teorik olarak kavrasak bile, kendi düşüncelerimizin, duygularımızın ve sıkıntılarımızın içinde o kadar kayboluruz ki, çoğu zaman karşımızdakine bu anlayışı gösteremeyiz. Nhat Hanh bu durumu güzel bir benzetme ile açıklıyor:

Eğer bir bardak suya, bir avuç dolusu tuz atarsanız, o su içilmez olur. Ama bir avuç tuzu bir nehre atarsanız, insanlar hala o sudan içip, yemek pişirebilirler. Nehir kocamandır, kabullenme ve dönüştürme yetisi vardır. Kalbimiz küçükse, anlayışımız ve merhametimiz limitlidir, ve acı çekeriz. Diğer insanları ve hatalarını kabullenemeyiz ve değişmelerini bekleriz. Ancak kalbimiz büyüdüğünde, böyle şeyler bize acı çektirmez. Çok fazla anlayış gösterebiliriz ve diğer insanları kabulleniriz. Onları oldukları gibi kabullendiğimizde, değişim şansları da olur.

Bu durumda, asıl soru kendi kalbimizi nasıl büyütebileceğimiz. Bunun yolu da kendimizi anlamak, kendi acılarımızı fark edip kendimize şefkat göstermeye başlamaktan geçiyor. Kendimizi mutlu etmeyi öğrendiğimizde, sevme yeteneğimizi de geliştirmiş oluruz.

Sevgi öğrenilen dinamik bir etkileşim olduğu için, çoğumuz anlayış (ve yanlış anlayış) sistemimizi küçük yaşta başkalarından kopyalayarak öğreniriz. Nhat Hanh diyor ki: Eğer ebeveynlerimiz birbirini sevmediyse, sevginin neye benzediğini nerden bilebiliriz ki? Ebeveynlerin çocuklarını bırakabilecekleri en değerli miras para, ev, arsa değil kendi mutluluklarıdır. Eğer mutlu ebeveynlere sahipsek, en büyük zenginliğe sahibizdir.

Çarpılmak ve aşık olmak arasındaki fark

Nhat Hanh birine "çarpılmak" ile aşık olmak arasındaki farkın önemine de dikkat çekiyor. Çarpılmak, gerçek aşkı engelleyen ve o kişinin gerçekte kim olduğunu tamamıyla yok sayıp bizim için ne anlam ifade ettiği ile ilgili kurduğumuz bir fanteziden ibarettir diyor.

Çoğunlukla başkalarını anladığımız veya sevdiğimiz için değil, kendimizi hissettiğimiz acılardan uzaklaştırmak için birilerine "çarpılırız". Ancak gerçekten kendimizi anlayıp sevdiğimizde, başkalarına da gerçek sevgi duyabiliriz.

Nhat Hanh bu durumu zekice açıklıyor:

Bazen boş hissederiz, bir şeylerin büyük eksikliğini duyarız. Sebebini anlayamayız, çok belirsizdir. Ama yine de bu boşluk çok güçlüdür. Sürekli olarak iyi bir şeyler olmasını bekleriz, daha az yalnız hissetmemizi sağlayacak şeyler, daha az boş hissetmemizi sağlayacak şeyler. Kendimizi ve hayatı anlama arzusu çok kuvvetlidir. Sevme ve sevilme arzusu da çok kuvvetlidir. Sevmeye ve sevilmeye hazırızdır ve bu çok doğaldır. Ama boş hissettiğimiz için, sevgimizi yansıtacak bir obje ararız. Bazen kendimizi anlayacak fırsatımız olmamıştır, ama objeyi bulmuşuzdur. Tüm istek ve arzularımızın o kişi tarafından gerçekleştirilemeyeceğini fark edince de, yine boş hissetmeye başlarız. Bir şey bulmak isteriz, ama ne aradığımızı bilemeyiz. Hepimizde sürekli bir istek ve beklenti vardır, hep daha iyi bir şeylerin olmasını bekleriz. Bu yüzden email hesabımızı veya sosyal medyayı defalarca kontrol ederiz.

Gerçek sevginin dört elementi

Gerçek sevgi, dört elementten oluşur: iyilik, merhamet, neşe, ve sakinlik.

Sevgi dolu iyilik, diğerlerine mutluluk verebilmektir. Ancak, siz mutluysanız başkalarına mutluluk verebilirsiniz. Kendinizi kabullenip sevdiğinizde başkalarına da mutluluk vermeniz mümkün olur.

Eğer yeterince anlayış ve sevginiz varsa, yaşadığınız her an - kahvaltı da hazırlasanız, araba da sürseniz, bahçeyi de sulasanız - mutlu bir an olabilir.

Derin bir ilişkide, partnerinizle aranızda bir sınır yoktur. Siz o’sunuzdur, o da siz. Sizin acınız onun acısıdır. Mutluluk ve acı artık kişisel meseleler değildir. Artık "Bu senin problemin." gibi bir şey hissedemezsiniz.

Dört ana elemente yardım eden iki element de saygı ve güvendir. Birini sevdiğinizde, ilişkide saygı ve güven vardır. Güven olmayan sevgi, henüz sevgi değildir. Öncelikle kendinize güvenmeli ve saygı duymalısınız. İyi ve merhametli bir doğanız olduğuna güvenin. Gerçek sevgi, hem kendinize hem karşınızdakine güvenip saygı duymadan var olamaz.

Bu saygı ve güveni yaratacak şey ise karşınızdakini dinlemektir. Bu hepimize milyon kez büyüklerimiz, öğretmenlerimiz, psikologlar, terapistler tarafından söylenmiştir, bu yüzden bağışıklık kazanmış olabiliriz. Ama yine de Nhat Hanh'ın zarif ve şiirsel diliyle söylendiğinde belki ruhunuza ulaşabilir:

Nasıl seveceğini bilmeden sevmek, sevdiğimiz kişiyi yaralar.

Birini nasıl seveceğimizi anlamak için, onu anlamamız gerekir. Anlamak için de, dinlememiz gerekir.

Birini sevdiğinizde, o kişiyi rahatlatabilmeli ve acısını dindirebilmelisiniz. Bu bir sanattır. Eğer o kişinin acılarının kökünü anlayamazsanız, yardımcı olamazsınız, tıpkı bir doktorun sebebini bilmeden hastalığınızı iyileştiremeyeceği gibi.

Daha çok anladıkça, daha çok seversiniz, daha çok sevdikçe, daha çok anlarsınız. Bu, bir gerçekliğin iki yüzüdür.

Efsanevi Zen hocası D.T Suzuki'nin akıllara kazınmış "içinde yaşadığımız ego kabuğu, büyüyüp aşması en zor şeydir." aforizmasını destekleyen Nhat Hanh, "Ben" anlayışının, karşılıklı anlaşılmanın nasıl önüne geçtiğini açıklıyor:

Çoğunlukla, "Seni seviyorum" dediğimizde, sevme işini yapan "Ben" kişisine odaklanırız. Bunun sebebi benlik algısına takıldığımız içindir. Bir benliğimiz olduğuna inanırız. Aslında bireysel bir benliğimiz yoktur. Bir çiçeği çiçek yapan şeyler çiçek olmayan şeylerdir, klorofil, su ve güneş ışığı gibi. Çiçekten çiçek olmayan her şeyi çıkarırsak, geriye çiçek kalmaz. Bir çiçek tek başına var olamaz. Sadece bizimle beraber var olabilir. İnsanlar da böyledir. Kendi başımıza var olamayız. Ben de ben olmayan elementlerden yapılmayım, dünya, güneş, ebeveyn ve atalar gibi. Bir ilişkide, partnerinizle beraber var olduğunuzu görebilirseniz, onun acısının sizin acınız, onun mutluluğunun sizin mutluluğunuz olduğunu fark edeceksiniz. Bu bakış açısıyla, farklı konuşup, farklı davranacaksınız. Sırf bu bile, çok fazla acıyı dindirebilir.



altın sözler, gerçek aşk, diken, gerçek sevgi, gül, hz mevlana, mevladan mesajlar, mevlana celaleddini rumi, mevlana sözleri, resimli mesajlar, zen ustası nhat hanh, gerçek aşkın tarifi nhat hanh

GÖNÜLDEN DÜŞEN!

/ No Comments
aşk, camii, gönül, gönülden düşen, hz mevlana, mevlanadan mesajlar, minare, minareden düşen, parça, resimli mesajlar, mevlana sözleri


Minareden düşenin
parçası bulunur, bulunur da;
Gönülden düşenin parçası bulunmaz...Hz.Mevlana Ks.



aşk, camii, gönül, gönülden düşen, hz mevlana, mevlanadan mesajlar, minare, minareden düşen, parça, resimli mesajlar, mevlana sözleri

SEVEN VE SEVMEYEN

1 Mart 2017 Çarşamba / No Comments
bal, hz mevlana, resimli mesajlar, seni seviyorum, seven, sevmek, unutmak, yutmak, zehir, mevlana sözleri, mevlana anlamlı sözler, altın sözler, sevda sözler, manalı sözler, en güzel sözler

SEVEN

Seni seveni zehir olsa da yut,
seni sevmeyeni bal olsa da unut...Hz.Mevlana Ks.






bal, hz mevlana, resimli mesajlar, seni seviyorum, seven, sevmek, unutmak, yutmak, zehir, mevlana sözleri, mevlana anlamlı sözler, altın sözler, sevda sözler, manalı sözler, en güzel sözler

GÖNÜL YIKMA!

21 Şubat 2017 Salı / No Comments
Gönül Alma Sözleri Kısa, Gönül Alma Sözleri Facebook, Gönül Alma Sözleri Sevgiliye, Gönül Alma Sözleri Komik, Gönül Almak İle İlgili Sözler, Gönül Alıcı Mesajlar, hz mevlana

GÖNÜL YAP, YIKMA!

Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden,
Bari bir gönül yıkılmasın dilinden...Hz.Mevlana
*
GÖNÜL ALMA SÖZLERİ

Birine verecek sevgin yoksa ona ümit dolu gözlerle bakma!

Hadi yaramı sarmaya merhemin yok, yalandan da olsa gönül alamaz mısın? Mevlana

De ki ömrünü istiyorum. Sorma bana verir misin diye. Sadece gel.

Ey canımın sahibi yar. Sen benim olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var.

Hatalar yapılmasa affetmenin güzelliği olmazdı hayatta. Çok üzgünüm.

Hani çok su verince ölürmüş ya çiçekler, birisini de çok sevince bırakıp gidiyormuş meğer.

Bölüşmek tek gerçeğimiz bizim,  sevinci, inancı ve ekmeği bölüşmek.

Hadi mesaj git sevdiğime söyle onu çok seviyorum, ona gönlünü almaya geldiğin söyle, beni affetsin.

Tartışmalar aslında hayatta verdiğimiz bir sınav. Aşkımızın sınavı. Bu sınavı kazanalım olmaz mı?

Ey gönül, şimdi sorarım sana hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi? Şemsi Tebrizi

Sen ruhuma cemre diye damlamadıktan sonra ben bu bedende neyleyim. Beni affet sevgilim.

Sevgilinin ismini eline koluna yazarak aşk olmaz. O kişiyi çok seviyorsan kalbine kazımalısın o zaman aşk olur senin için.

Yokluğun kor alevler gibi beni yakıyor, sen olmayınca sanki dünya başıma yıkılıyor. Seni çok seviyorum aşkım.

Hiç kimse bir gülümsemeyi satın alabilecek kadar zengin değildir; ama çoğu kimse gözden yaş akıtabilecek kadar ucuzdur.

Seni kırdıysam çok özür dilerim, ben sadece sana daha yakın olmak istemiştim. Beni affet aşkım seni çok seviyorum.

Seni tanıdığım gün ben yeniden doğdum, sen bana bakınca kalbimin atışını duydum, senin sözlerinle yaşamayı öğrendim bir tanem.

Asma artık suratını sana gülmek yakışıyor, bu gözler seni görmeden mutlu olmuyor, bu kalp sensiz atmak istemiyor.

Ben sevgiyi, sevmeyi seninle öğrendim, senin gözlerine baktığım zaman aşkı yüreğimde hissettim, ben sen olmayınca yaşamaktan pes ettim.

Dünyada yedi harika varmış, aman sevdiğim o harikaların yanından geçme seni görüp kıskanmasınlar bizden güzelmiş diye.

Gönlünü almam için ne diyorsan yapmaya hazırım, hatta geleyim pencereyin önünde sabaha kadar oturayım. Yeter ki bana gönül koyma.

Karanlığa gizlensen de kalbim bulur seni.

Gönül, han değil dergahtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır! Mevlana

Seni öyle bir severim ki, şeytan bile maşallah der.

Bir gönül yapmak gelmiyorsa elinden bari bir gönül yıkılmasın dilinden. Mevlana

Gel otur yanıma biraz, yaşlanınca kalkarsın.

Sevmenin dozunu fazla kaçırdım galiba; ikimizi çift görüyorum.

Gözlerin dipsiz bir kuyu, Yusuf olası geliyor insanın.

Görmeden sevmiştim seni. Gördüklerimle göremediklerimi, sende görür gibi.





Gönül Alma Sözleri Kısa, Gönül Alma Sözleri Facebook, Gönül Alma Sözleri Sevgiliye, Gönül Alma Sözleri Komik, Gönül Almak İle İlgili Sözler, Gönül Alıcı Mesajlar, hz mevlana

DÜŞMEZ KALKMAZ BİR ALLAH!

8 Aralık 2016 Perşembe / No Comments
derinlik, düşenin dostu olmaz, hz mevlana, hz. yusuf, hz.yunus, kuyu, marifet, mevlana, mevlana mesajları, mevlana sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, su, yiğit düştüğü yerden kalkar,

İNSAN

İnsan suya düştüğü için değil,
sudan çıkamadığı için boğulur. Hz.Mevlana
*
İnsan hayat boyunca düşer ve çıkar.
Bazen çok yükseklerden düşer.
Düşememek gerek ama mutlaka düşer.
Ve düşenin de dostu olmaz.
Marifet düştüğü yerden kalkabilmektir.
Düştüğü su ne kadar derin olursa olsun, sudan çıkabilmektir.
Yiğit düştüğü yerden kalkar.
Hayatı düştüğü kuyulardan, sulardan çıkabilenler kazanır.
Yusuf gibi, Yunus gibi...Acer





derinlik, düşenin dostu olmaz, hz mevlana, hz. yusuf, hz.yunus, kuyu, marifet, mevlana, mevlana mesajları, mevlana sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, su, yiğit düştüğü yerden kalkar, 

AŞK BİLMEKTİR

4 Aralık 2016 Pazar / No Comments
aşk, aşk nedir, candan aziz bilmek, dünya hayatı, aşk sözleri, aşk ne demektir, ey sevgili, eyvallah, hz mevlana, en güzel mevlana sözleri, mevlana mesajlar, mevlana sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler,

AŞK BİLMEKTİR

Aşk bilmektir Ey Sevgili!
Bir tek yari bilmek, onu candan aziz bilmektir.
O'ndan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu,
dünyanın O'nunla mana bulduğunu bilmektir.
O'nun selamı ile gelen bela olsa,
Eyvallah diyebilmektir.
Kızmana, gülmene, gelmene, gitmene, hepsine,
Eyvallah...Bilesin. Hz. Mevlana

*









aşk, aşk nedir, candan aziz bilmek, dünya hayatı, aşk sözleri, aşk ne demektir, ey sevgili, eyvallah, hz mevlana, en güzel mevlana sözleri, mevlana mesajlar, mevlana sözleri, resimli sözler, 

KADERİN DEĞİŞECEĞİ NOKTA

/ No Comments
dayanılamayacak acılar, hz mevlana, kader, kaderin değişeceği nokta, mevlana mesajları, nokta, resimli mesajlar, resimli sözler, mevlana sözleri, vazgeçme,

KADERİN DEĞİŞECEĞİ NOKTA

Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde,
Sakın vazgeçme!..
İşte orası,
Kaderin değişeceği noktadır...Hz. Mevlana





dayanılamayacak acılar, hz mevlana, kader, kaderin değişeceği nokta, mevlana mesajları, nokta, resimli mesajlar, resimli sözler, mevlana sözleri, vazgeçme, 

SADECE O'NA SIĞINIRIM

/ No Comments
SADECE O'NA SIĞINIRIM
Sığınırsın Alemlerin Rabbine,
herkes seni sustu sanır.
Olsun. Aldırma be gönül aldırma.
İş olacağına varır...