Yazı Duyurusu

Menu

Browsing "Older Posts"

Browsing Category "resimli sözler"

İNSAN HAKLARI GÜNÜ

12 Aralık 2022 Pazartesi / No Comments
10 aralık, dünya insan hakları günü, kutlama mesajı, resimli mesajlar, resimli sözler, savaşa hayır, suriye savaş, afrin, dogu guta, duma, halep, gazze, israil

İNSAN HAKLARI GÜNÜ 

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. Bildirgenin kabul edildiği gün 10 Aralık her yıl Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nasıl ortaya çıktı?

2. Dünya Savaşı'nda 60 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetti. Milyonlarca kişi de yaralandı ve evsiz kaldı. Ayrıca salgın çeşitli salgın hastalıklar da ortaya çıktı. Savaş sonrası devlet, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için birleştiler. Savaş bittikten 3 yıl sonra da sivil vatandaşların haklarını korumaya yönelik İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edildi. Bildirge, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948'de hazırlandı ve 10 Aralık 1948'de Genel Kurulun Paris'te yapılan oturumunda kabul edildi. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, sadece belli bir ülke veya kesimi değil tüm dünyayı kapsıyor. Bu nedenle de oldukça önemli.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin maddeleri nelerdir?

Madde 1: Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Madde 2: Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir. Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.

Madde 3: Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.

Madde 4: Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.

Madde 5: Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.

Madde 6: Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir.

Madde 7: Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyannameye aykırı her türlü ayırdedici mualeleye karşı ve böyle bir ayırdedici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Madde 8: Her şahsın kendine anayasa veya kanun ile tanınan ana haklara aykırı muamelelere karşı fiilli netice verecek şekilde milli mahkemelere müracaat hakkı vardır.

Madde 9: Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.

Madde 10: Herkes, haklarının, vecibelerinin veya kendisine karşı cezai mahiyette herhangi bir isnadın tespitinde, tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

Madde 11: Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır.

Hiç kimse işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha şiddetli bir ceza verilemez.

Madde 12: Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz bırakılamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.

Madde 13:
1. Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.
2. Herkes, kendi memleketi de dahil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.

Madde 14:
1- Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci
muamelesi görmek hakkını haizdir.

2- Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit
kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.

Madde 15:
1- Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır.

2- Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.

Madde 16:
1- Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, uyrukluk veya din bakımından hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına haizdir. Her erkek ve kadın evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hakları haizdir.

2- Evlenme akdi ancak müstakbel eşlerin serbest ve tam rızasıyla yapılır.

3- Aile, cemiyetin tabii ve temel unsurudur, cemiyet ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir.

Madde 17:
1- Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.

2- Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

Madde 18: Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

Madde 19: Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

Madde 20
1- Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.

2- Hiç kimse bir derneğe mensup olmaya zorlanamaz.

Madde 21
1- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine
katılmak hakkını haizdir.

2- Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.

3- Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

Madde 22: Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Madde 23
1- Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı
vardır.

2- Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.

3- çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü
sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

4- Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.

Madde 24: Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

Madde 25:
1- Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

2- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar,
aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

Madde 26:
1- Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir.
Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle
açık olmalıdır.

2- Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef
almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

3- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Madde 27:
1- Herkes, topluluğun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, ilim sahasındaki ilerleyişe iştirak etmek ve bundan faydalanmak hakkını haizdir.

2- Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin
korunmasına hakkı vardır.

Madde 28: Herkesin, işbu Beyannamede derpiş edilen hak ve hürriyetlerin tam tatbikini sağlayacak bir sosyal ve milletlerarası nizama hakkı vardır.

Madde 29:
1- Her şahsın, şahsiyetinin serbest ve tam gelişmesi ancak bir topluluk içinde mümkündür ve şahsın bu topluluğa karşı
görevleri vardır.

2- Herkes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince
tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve
genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir.

3- Bu hak ve hürriyetler hiçbir veçhile Birleşmiş Milletlerin amaç ve prensiplerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30: İşbu Beyannamenin hiçbir hükmü, herhangi bir devlete, zümreye ya da ferde, bu Beyannamede ilan olunan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz.

10aralık,savaşa hayır,dünya insan hakları günü,duma,israil,suriye savaş,gazze,bm,birleşmiş milletler,afrin,resimli sözler,dogu guta,halep,doğu türkistan,uygurlar,soykırım,abd,çin,ab

10 aralık, dünya insan hakları günü, kutlama mesajı, resimli mesajlar, resimli sözler, savaşa hayır, suriye savaş, afrin, dogu guta, duma, halep, gazze, israil



10 

ATATÜRK'ÜN SÖZLERİ

10 Kasım 2022 Perşembe / No Comments
atatürk szöleri, atatürkün hayatı, mustafa kemal atatürk, atatürk kimdir, atatürk, atatürk resimlleri, resimli sözler, altın sözler,

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Atatürk'ün Ahlak ile İlgili Sözleri 

Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir. 

Bir takım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. 

Bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar. 

Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür. 

Saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur. 

Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet sözlerle açıklanamaz. O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır. Medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatın-dadır. Bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur. 

Bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur. 

Atatürk'ün Bağımsızlık ile İlgili Sözleri 

Egemenlik, kayıtsız şartsız ulusundur. 

Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.
 
Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır. 

Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur. 

Türkiye’nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır. 

Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz. 

Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır. 

Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz. 

Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır.

Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır. 

Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur. 

Ya istiklal, ya ölüm. 

Atatürk'ün Bilim ile İlgili Sözleri 

Bilim, gerçeği bilmektir. Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız.

Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir. 

Atatürk'ün Birlik, Beraberlik ile İlgili Sözleri 

Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.

Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur. 

Milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; birbirinden ayrılamaz. 

Atatürk'ün Cumhuriyet ile İlgili Sözleri 

Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. 

Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz. Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. 

Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. 

Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. 

Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. 

Cumhuriyet fazilettir. 

Atatürk'ün  Çalışmak ile İlgili Sözleri 

Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile alışınız. Çalışmaların en yükseği budur. 

Denebilir ki, hiçbir şeye muhtaç değiliz, yalnız bir tek şeye ihtiyacımız var: Çalışkan olmak! 

Servet ve onun doğal sonucu olan rahat yaşamak ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışanların hakkıdır. Yaşamak demek çalışmak demektir. 

Türk, öğün, çalış, güven. 

Atatürk'ün Değişim ile İlgili Sözleri 

Türk milletinin istidadı ve kesin kararı, medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. 

İnkılap, Türk ulusunun son asırlarda geri bırakılmış kurumlarını yıkarak yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık düzeyine ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar koymaktır. 

Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. 

Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. 

Atatürk'ün Dil ile İlgili Sözleri 

Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. 

Atatürk'ün Eğitim ile İlgili Sözleri 

Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. 

Bir millet, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla kaimdir. 

Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder. 

Atatürk'ün Ekonomi ile İlgili Sözleri 

Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa, kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve siyasal yıkımlardan kaçamaz. 

Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, bağımsız, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin bel kemiğidir. 

Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur. 

Atatürk'ün Fikir ile İlgili Sözleri
 
Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. 
Fikirler, şiddetle, top ve tüfekle öldürülemez. 

Atatürk'ün Gençlik ile İlgili Atatürk Sözleri 

Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. 

Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. 

Cumhuriyeti biz kurduk, onu sonsuza kadar yaşatacak olan sizlersiniz. 

Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze, durmadan, yorulmadan yürüyecektir. 

Atatürk'ün Kadın ile İlgili Sözleri 

Kadınlarımızın genel görev ve çalışmalarda paylarına düşen işlerden başka, en önemli, en hayırlı, en faziletli  bir ödevleri de “iyi anne” olmalarıdır.

Ey kahraman Türk kadını, Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. 

Dünyada her şey kadının eseridir. 

Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar. 

Büyük başarılar, kıymetli anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde olmuştur. 

Milletin kaynağı, toplumsal hayatın temeli olan kadın ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir. 

Atatürk'ün Kültür ve Medeniyet ile İlgili Sözleri 

Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının özüyle ölçülür. 

Bir millet savaş alanlarında ne kadar zafer elde ederse etsin-, o zaferin sürekli sonuçlar vermesi ancak kültür ordusu ile mümkündür. 

Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. Kültür zeminle orantılıdır. O zemin milletin seciyesidir.
 
Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekayı geliştirmektir. 

Medeniyet öyle bir ışıktır ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder. Medeni olmayan milletler, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdur. 

Atatürk'ün Millet, Halk ve Milliyetçilik ile İlgili Sözleri 

Büyük ve tarihi olayları ancak büyük milletler yaşayabilir. Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. 

Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır. 
Felaketler insanları, zeki milletleri daima azimli ve yeni hamlelere sev keder. 
Bir millete hizmet eden onun efendisi olur. 

Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. 

Türk milleti kendisi için, kendi geleceği ve kurtuluşu için çalışan kimseleri ve kurulan zorluk karşısında bırakmayacak kadar yüksek vatanseverlik ve yüksek onur duygusuyla doludur. Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur. 

Bu millet, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir. 

Türk milletinin geleceği, bugünkü evlatlarının doğru görüşü, yorulmak bilmez çalışkanlığı ile büyük ve parlak olacaktır. 

Milletimizin saf karakteri yetenekle doludur. Ancak bu doğuştan gelen yeteneği geliştirebilecek metodlarla donanmış vatandaşlar lazımdır. Kurtulmak ve yaşamak için çalışan, çalışmak zorunda olan bir halkız. Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır, yetkisi vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve ömrünü çalışmadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuzda yeri yoktur, hakkı yoktur. Halkın sesi, Hak’ın sesidir. 

Atatürk'ün Öğretmen ile İlgili Sözleri 

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister. 

Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve ordularınızın zaferi için yalnız ortam hazırlar. Gerçek zaferi siz kazanacaksınız ve sürdüreceksiniz ve kesinlikle başarılı olacaksınız. 

Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır. 

Atatürk'ün Sanat ile İlgili Sözleri 

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. 

Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin.tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. 

Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız. 

Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. 

Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. 

Bir milletin sanat yeteneği güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür. 

Atatürk'ün Spor ile İlgili Sözleri 

Ben sporcunun çevik ve namuslusunu severim. 
Spor, ahlaktır. 

Türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa ulusumuzun geleceği güvence altındadır. 

Sporda başarılı olmak için bütün milletçe sporun niteliği ve değeri anlaşılmış olmak ve ona kalpten sevgiyle bağlanmak ve onu vatan görevi saymak gerekir. 
Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim. 

Atatürkün Taklit ile İlgili Sözleri

Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü bir millet, ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyetçiliği içinde kalabilir. 

Atatürk'ün Tarih ile İlgili Sözleri 

Tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkar etmez. 

Atatürk'ün Tutsaklık, Esaret ile İlgili Sözleri 

Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar. 

Atatürk'ün Vatan ile İlgili Sözleri 

Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalık, yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor. 

Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır. 

Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. 



altın sözler, atatürk, atatürk kimdir, atatürk resimlleri, atatürk sözleri, atatürkün hayatı, mustafa kemal atatürk, resimli sözler, 

BABA HAKKI

27 Mayıs 2022 Cuma / No Comments
baba hakkı, cuma mesajları, hayırlı cumalar, hz. ali sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, baba sözler, baba oğul sözleri, baba ile ilgili sözler, baba sözleri damar, ağır baba sözleri

BABA HAKKI

Şen babanın hakkına riayet edersen,
oğlunda senin hakkına riayet eder. 

Hz.Ali

*

Hayırlı Cumalar 

*

EN GÜZEL BABA SÖZLERİ

Babanın faziletleri, çocukların servetidir.
*
Adettir; babanın topladığını oğlu saçar.
*
Babanın mirasını mı istiyorsun? Bilgisini öğren.Onun parasını hemen harcayabilirsin.
*
Çocukluk çağında baba korumasından daha güçlü bir ihtiyaç düşünemiyorum.
*
Bir adam yaşlandığını anlar, çünkü babasına benzemeye başlar.
*
Babanın rolü, yüz öğretmeninkine bedeldir.
*
Babanın erdemleri çocuklarının servetidir.
*
Bir baba, kendi mutluluğundan çok, çocuklarının mutluluğu ile mutlu olur.
*
İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca duyar.
*
Babanın mirasını mı istiyorsun? Bilgisini öğren. Onun parasını hemen harcayabilirsin.
*
Bir babanın çocukların yapabileceği en büyük iyilik onların annelerini sevmektir.
*
Bir baba yüz evlada bakar da, yüz evlat bir babaya bakamaz.
*
Türk İslam ahlâkında, bilhassa ana-baba ve hocanın hatırı unutulmaz. Bunların unutması, âile, dostluk ve cemiyet bağlarını yok eder.
*
Babana riayet edersen, sende oğlundan hürmet ve riayet bekleyebilirsin.
*
Sensiz bir gün daha geçiriyorum ve inan bana, kendimi çok yalnız hissediyor, çok üzülüyor ve çok üşüyorum, beni üzmeden dön lütfen babacığım.. Seni seven yavrun..
*
Ana ve babalarımız tesadüfle, arkadaşlarımız seçimle kazanılır.
*
Baba, dünyanın en iyi çocuğuna sahip olmak nasıl bir duygu? Ben nerden bileyim, git babaannene sor..
*
Evlatlarını sevmeyen babalar olabilir; ama torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz.
*
Baba, fâni hayatın,terbiye vereni ise,ebedî hayatın sebebidirler.
*
Baba olduktan sonra göreceksiniz ki, kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile mutlu olabilirsiniz.
*



baba hakkı, cuma mesajları, hayırlı cumalar, hz. ali sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, baba sözler, baba oğul sözleri, baba ile ilgili sözler, baba sözleri damar, ağır baba sözleri

İYİ DOST ÖZELLİKLERİ

23 Mayıs 2022 Pazartesi / No Comments
ayna, dostun özellikleri, dost edinmek, hayat, iyi dost kimdir, gerçek dostun vasıfları, osman nuri topbaş, mevlana sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, caferi sadık sözleri, altın sözler

İYİ DOST

İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur.
Dostlar birer aynadır.
Hayat bir aynadır.
Aynadan yansıyan kendimiziz.
İyi dost ve iyi hayat bizi iyi yansıtır.
İyi dostlar edinmeli...

*

İYİ DOST KİMDİR?

Gerçek bir dost, “yâr olur, bâr olmaz”, yani dostuna yük olmadığı gibi, aksine onun yükünü hafifletmeye gayret eder.

Gerçek bir dost, yıldızlar gibi, ancak karanlık çöktüğünde ortaya çıkar. İmkanı nispetinde dostunun kara gününü aydınlatmaya gayret eder, onun derdiyle dertlenir.

Bu bakımdan, rahatlık zamanlarının çay-kahve sohbetleri, gerçek dostluk zannedilmemelidir. Esas dostluk, zor zamanların dostluğudur.

Gerçek bir dost bulmak, son derece zor olduğu içindir ki, müʼminin vazifesi, evvela kendisi gerçek bir dost olmaya çalışarak, bu nevi dostların çoğalması yolunda canlı bir örnek olmaya çalışmaktır.

GERÇEK DOSTUN ÖZELLİKLERİ

Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur:

“Dostluk/arkadaşlık ancak kendi ölçüleri ile gerçekleşir. Kimde bu hasletlerden birini veya bir kısmını görürsen, bunu gerçek dostluğun alâmeti kabul et:

1- Dostluk ölçülerinin ilki, ivazsız garazsız (şahsi menfaat hesaplarından uzak) bir şekilde sana karşı samimi olmasıdır.

2- Senin zor duruma düşmeni kendi sıkıntısı olarak görmesi, senin iyilik ve güzelliğini de kendi iyiliği olarak görmesidir.

3- Mal ve makamın onu (yani mütevazı halini) değiştirmemesidir.

4- İmkânı dahilinde olan hiçbir şeyi senden kıskanmamasıdır.

5- Bu hasletlerin hepsini cem eder; o da felaketler esnasında seni terk etmemesidir.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2014 – Ocak, Sayı: 335


ayna, dostun özellikleri, dost edinmek, hayat, iyi dost kimdir, gerçek dostun vasıfları, mevlana sözleri, resimli mesajlar, resimli sözler, caferi sadık sözleri, altın sözler, osman nuri topbaş

TÜRKİYE'NİN JEOPOLİTİK KONUMU

22 Mart 2022 Salı / No Comments
bayrak, devlet, millet, milliyetçilik, resimli mesajlar, resimli sözler, Türkiye, türkiyenin jeopolitik konumunun olumlu ve olumsuz yönleri, türkiyenin konumunun önemi,

Devletimize , Milletimize, Vatanımıza , Bayrağımıza 
olan sevdamız artarak devam edecektir . 
Bir olacağız , iri olacağız , diri olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız.

*

TÜRKİYE'NİN JEOPOLİTİK KONUMU, ÖNEMİ, ÖZELLİKLERİ 

Jeopolitik; bir devletin coğrafi, ekonomik sosyal ve siyasal şartlarının o devleti ve devletler arası politikayı ne şekilde etkilediğinin incelenmesidir. 

Bir ülkenin dünya üzerinde bulunduğu konum, yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip oluşu gibi etkenler o ülkenin dış politikada önemini gösterir. 

Türkiye büyük bir jeopolitik öneme sahiptir. 

Türkiye Asya ve Avrupa kıtaları üzerinde toprakları bulunan bir ülkedir. Türkiye'nin Asya kıtası üzerinde bulunan kısmına Anadolu yarımadası denir. Avrupa kıtası üzerinde bulunan bölümüne de Trakya yarımadası denmektedir. 

İki yarımadayı İstanbul ve Çanakkale boğazları birbirinden ayırmaktadır. Ayrıca bu iki boğaz Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü görevi de yapmaktadır. İstanbul ve Çanakkale boğazları önemli bir su yolu olma özelliğine de sahiptir. Karadeniz'den diğer denizlere açılabilmek için bu iki boğazdan seçme zorunluluğu vardır. 

Aynı şekilde Akdeniz'den Karadeniz'e geçmek için de bu iki boğazı kullanmak gerekmektedir. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının bu özellikleri bölgenin ve Türkiye'nin stratejik önemini arttırmaktadır. Bölgeye ayrı bir değer verilmesine neden olmaktadır. Türkiye bulunduğu bu stratejik bölgeden dolayı hassas bir denge unsuru olmaktadır. 

Ayrıca Türkiye zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu ve diğer Asya ülkeleriyle komşu bulunmaktadır. Türkiye zengin yer altı ve yer (bilgi yelpazesi.com) üstü kaynaklarına sahiptir. Türkiye'de geniş tarım alanları vardır. Besin maddeleri yetiştirmede kendi kendisine yeten bir ülkedir.

Türkiye geçmişte birçok uygarlığa sahne olmuştur. Bu bakımdan Türkiye tarihî eserler yönünden en zengin ülkeler arasında sayılmaktadır. Türkiye yetmiş milyon civarında bir nüfus potansiyeline sahiptir. Nüfusun yüzde doksanı okuryazardır. Her alanda teknik eleman ve bilim adamı yetiştirmiştir. Ülke sosyal, ekonomik ve diğer bakımlardan güçlü bir duruma gelmek için çaba harcamaktadır. 

Türkiye’nin menfaatleri, bulunduğu bölgedeki bazı devletlerin menfaatleri ile çatışmaktadır. İşte bu menfaat ile çatışmasından dolayı Türkiye sürekli bir tehdit karşısında bulunmaktadır. Bu durumda ülke bütünlüğünü korumak vazgeçilmez bir amaç olmalıdır. 

Dıştan gelecek tehditlere karşı da dış politikasını sürdürmek ve kuvvetli olmak zorunluluğu vardır. 

Türkiye yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı pek çok devletin ilgi odağı hâlindedir. 

Ülkemizin jeopolitik önemini arttıran unsurlar şunlardır: 

-Türkiye; Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirlerine en çok yaklaştığı bir konumda bulunmaktadır. Bu nedenle Asya ve Avrupa arasında önemli bir köprü görevi görür. 

-Türkiye, dünyanın en büyük petrol rezervlerinin bulunduğu Orta Doğu'ya çok yakındır. Petrol halen dünyadaki en önemli enerji kaynaklarının başında gelmekte ve birçok savaş petrol yüzünden yapılmaktadır. 

-Türkiye Çanakkale ve İstanbul Boğazlarına hakimdir. Karadeniz, Akdeniz arasındaki su yolu Türkiye'nin kontrolündedir.

-Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili ve ılıman bir iklime sahip olması zengin tarım üretimine imkan sağlamaktadır. Ayrıca maden zenginliği bulunan bir ülkedir. Mesela geleceğin madeni olarak adlandırılan bor madeninin dünyada en büyük rezervi Türkiye'de bulunmaktadır. 

-Türkiye, dünyada savaşların eksik olmadığı Irak, Orta Doğu, Balkanlar gibi bölgelere de çok yakındır. Ayrıca stratejik maddelere sahip Orta Asya'ya da çok yakındır. Bu durum, ülkemizi dünya güç dengesinde çok önemli bir konuma getirmektedir.

Türkiye'nin jeopolitik konumunun çok önemli olması ülkemize yönelik tehditlerin de artmasına yol açmaktadır. 

Ülkemizin dış destekli terörle, bölücü unsurlarla, toplumsal kutuplaşmalarla uğraşmak zorunda bırakılmasının en önemli sebebi jeopolitik (bilgi yelpazesi.com) konumundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ülkemizin kendi iç sorunlarını aşmış, ülkesi ve milletiyle birlik ve beraberlik içinde ve her zaman güçlü olması gerekmektedir. Bunda en önemli görev şüphesiz gençliğimize düşmektedir.


bayrak, devlet, millet, milliyetçilik, resimli mesajlar, resimli sözler, Türkiye, türkiyenin jeopolitik konumunun olumlu ve olumsuz yönleri, türkiyenin konumunun önemi, 

SADAKA NEDİR? FAYDALARI NELERDİR?

17 Şubat 2022 Perşembe / No Comments
sadaka ile ilgili hadisler, sadaka vermenin faydaları, günah nedir, lokman hekim, lokman peygamber, resimli sözler, sadaka vermek, sadaka kimlere verilir, sadaka çeşitleri nelerdir, nelerden sadaka verilir

SADAKA 

Hz.Lokman Aleyhisselâm oğluna
şu öğüdü vermiş;
'Yavrum bir günah işlediğinde
bir parça ekmek de olsa 
sadaka ver.'

*

Sadaka nedir, sadaka çeşitleri nelerdir, İslam Dininde sadaka çeşitleri, sadaka ve zekat kavramları...

Allah’ın rızasını gözeterek Allah’ın verdiklerini ihtiyacı olana vermeye sadaka denir.Sadaka geniş kapsamlı bir kelimedir.  Sadaka farz, nâfile bütün yardımları de barındırır. Bu nedenle zekata da sadaka denilir. Fakat sadaka deyince, ilk akla gelen nâfile sadakalardır.

Zekat bu anlamda sadakaya göre daha dar ve hususi bir anlam taşır. Sadak için allah2ın verdiği tüm imkan ve nimetleri Allah’ın rızasını gözeterek harcamak olarak tarif edilirken zekatta ise bu anlam daha da sınırlıdır. Örneğin zekat mali bir ibadettir. Fakat sadaka sadece mal ile sınırlı değildir.

Sadaka çeşitlerine gelince

1-Sadaka-i câriye: Öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazdıran sadakadır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir. Bir hadis-i şerif meali: 
(İnsan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istiğfar edecek salih evlat.) [Müslim]
2-Fıtır sadakası: Sadaka-i fıtır,  Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır.
3-Nafile olan sadakalar: bu da kişinin Allah rızasını gözeterek verdiği sadakadır.
4-Farz  olan sadaka: Bu kısaca zekat denir.

NELERDEN SADAKA VERİLİR?

Nelerden sadaka verileceğine dair Kuran da ve rivayetlerde şöyle buyrulmuştur: Temiz olanlardan sadaka verin. Yani temiz ve helal olan ve haram yolla elde edilmemiş mallar ve buna ek olarak da kullanımı olmayan (eski veya çalışmayan veya bozulmuş) mallardan verilmemeye çalışılmalıdır. Çünkü sadaka Allah’ın rızasını kazanmak için verilir, bir tarafı fakirler ve yoksullardır diğer tarafı ise Allah'tır. Eğer bu noktalara riayet edilmese hem Allah’a saygısızlık olur hem de yoksullar tahkir edilmiş olur.

SADAKA NASIL VERİLMEDİR?

Sadakanın derin bir ihlas ve samimiyetle verilmesi gerekir. Gerçekten hiçbir çıkar gözetmeden, iyi niyet ve temiz kalple sadakada bulunulmalıdır. Sadaka yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek, fakire minnet etmeden ve riyadan uzak bir şekilde verilmelidir.

Yine, başa kakmak ve incitmek suretiyle sadakaları boşa çıkarmamak gerekir. Zira Cenab-ı Hak, bu çirkin davranışı kat’i surette yasaklamaktadır.

Sadaka verirken kesinlikle gösteriş ve dünyevi maksatlardan uzak durulmalıdır. Aksi taktirde maddi veya manevi olarak yapılan sadaka ibadeti hiçbir fayda sağlamayıp boşa gitmektedir.

Aynı zamanda sadakanın gizli olarak verilmesi de son derece önemlidir. Allah rızası için yapılan bu amelin gizli tutulması sadakanın faziletini artıracaktır.

Zekât veya sadaka verirken en azından malın orta hallisinden verilmelidir. Bize verildiğinde almak istemeyeceğimiz bir şeyi başkasına sadaka olarak vermemeliyiz.

SADAKA KİME VERİLMELİDİR?

Yaşlı ve zengin olan “Amr b Cumuh”, Peygamber (s.a.a.)’a şöyle sordu: Neylerden ve kimlere sadaka verelim? Ayet nazil olup şöyle buyurdu “Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: "Harcayacağınız her türlü mal, ana baba, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalanlar için olmalıdır. Şüphesiz, Allah yapacağınız her iyiliği bilir."

Bu doğrultuda sadaka vermede anne ve babanın önceliği bulunmaktadır. Arkasından sadaka verirken bir diğer öncelik verilmesi gereken nokta da akrabalardan ihtiyaç sahibi olanlardır. Bunun sonrasında önem sırasına göre diğer ihtiyaç sahipleri gelmektedir.

SADAKA VERMENİN ÖNEMİNİ ANLATAN HADİSLER

-Sadakanın faydaları hakkında, hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder. Beyheki

-Sadaka olarak verilen bir parça ekmek, Allah katında Uhud dağı kadar büyür. Taberani

-Bir hurma tanesi de olsa, sadaka olarak verin; çünkü o, az da olsa açlığı dindirir ve suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder. İbni Mübarek

-Sırf Allah rızası için sadaka verene, kıyamette Allahü teâlâ, "Ey kulum, sen benim rızamı gözettin, ben de seni hakir etmem ve vücudunu Cehenneme haram kılarım. Haydi, Cennete istediğin kapıdan gir" buyurur. Deylemi

-Sadaka, kabir azabından korur. Kıyamette de himaye altına alır. Beyheki

-İyilik ömrü artırır, sadaka günahları giderir ve kötü ölümden

korur. Taberani

-Sadaka, nafile oruç tutmaktan daha faziletlidir. Beyheki

-Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da günahları yok eder. Tirmizi

-Gizli verilen sadaka, Allah'ın gazabını söndürür.) Beyheki

-Rızkının bol olmasını isteyen sadaka versin. Deylemi

-Güne başlarken sadaka vermek, felaketleri önler. Deylemi

-Sadaka vermede acele edin; çünkü bela, sadakayı geçemez. Taberani, Beyheki

-Kıyamet günü hesabı görülünceye kadar herkes sadakasının gölgesinde olacaktır.” Sahih-i İbn-i Hibban

-“Üzüntüleri ve sıkıntıları sadakalarla telafi ediniz. Böyle yaparsanız Allah sizin sıkıntılarınızı giderir, düşmanlarınıza karşı size yardım eder, şiddet ve sıkıntı anında ayaklarınıza sabit kılar.”Feyzü’l-Kadir

-“Kişinin hayatında iken bir dirhem (az bir para) sadaka vermesi, ölümü anında(ölmek üzere iken) yüz dinar(altın lira) sadaka vermesinden hayırlıdır.”Sünen-i Ebu Davud

-“Sadaka vermekle mal eksilmez, affedenin Allahü Teala ancak şerefini artırır.Allah Rızası için mütevazi olan kimseyi muhakkak Allahü Teala yükseltir.”Sahih-i Müslim

-“Mirac gecesi cennetin bir kapısında, ‘Sadaka vermenin bire on misli sevabı, borç vermenin ise bire on sekiz(misli) sevabı vardır.’ Diye yazılmış olduğunu gördüm.” Sünen-i İbn-i Mace

SADAKA VERMENİN FAYDALARI

1- Kıyâmetin dehşetinden korur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Sadaka, kabir azâbından korur, Kıyâmette sâhibini himâyesine alır.” Beyhekî

2- Cehennemden kurtarır, cennete kor ve derecesini yükseltir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Yarım hurma da olsa, sadaka vererek Cehennemden korunun.” T. Gâfilîn

3- Sevâbı artırır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Mâlını, Allah yolunda harcayanın sevâbı, 700 misline kadar artar.” Beyhekî

4- Sırâttan kolay geçirir.

5- Mâlın hesâbını vermeyi kolaylaştırır. Öbür hafta da inşallah, sadaka vermenin dünyadaki bazı faydalarını zikredelim.

sadaka ile ilgili hadisler, sadaka vermenin faydaları, günah nedir, lokman hekim, lokman peygamber, resimli sözler, sadaka vermek, sadaka kimlere verilir, sadaka çeşitleri nelerdir, nelerden sadaka verilir


HAYVAN SEVGİSİ

15 Şubat 2022 Salı / No Comments
hayvanlarla ilgili hadisi şerif, hz muhammed, hayvan sevgisi ile ilgili sözler, resimli mesajlar, resimli sözler, merhamet ile ilgili sözler, hayvanlarla ile güzel sözler, altın sözler, hayvan sevgisi sözleri kısa

MERHAMET EDENE, ALLAH MERHAMET EDER. 
Hadisi Şerif

*

Merhamet et!
İnsana, hayvana, bitkiye, taşa, toprağa...
ağaca, ota, çöpe, kediye, köpeğe, kuşa, kurda, böceğe...merhamet et . 
Yaratılana merhamet et ki;
Yaratan da sana merhamet etsin...

*

HAYVAN SEVGİSİ ile İLGİLİ EN GÜZEL SÖZLER

Canlı hayvana işkence, eziyet edene lanet olsun. Hz. Muhammed
*
Ben size Allah’dan korkunuz, hayvanları incitmeyiniz, rahatlarını bozmayınız demiyor muyum? Hz. Muhammed
*
Hayvana binecekseniz tatlılıkla bininiz. Yük vuracaksanız takatinin üstünde yüklemeyiniz. Kesecekseniz en az ızdırap verecek şekilde kesiniz. Hz. Muhammed
*
Balığa, denizden başkası azaptır. Mevlana
*
Kargalar ötmeye başlayınca, bülbüller susar. Mevlana
*
Köpekler centilmendir. Umarım onların cennetine giderim, insanların değil.
Mark Twain
*
Arının evini yıkan, balın tatlılığıdır. Genceli Nizami
*
Köpek düzyazıdır, kedi ise bir şiir. Jean Burden
*
Tazılar, kendileri için koşar; ama avı efendileri için yakalarlar. William Shakespeare
*
Sanatçılar kedi sever, askerler köpek. Desmond Morris
*
Hayvanı seversen o da sevildiğini bilir. Anonim
*
Bey arı olmadan, petek oğul tutmaz. Ahmet Kutsi Tecer
*
Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz. Arthur Schopenhauer
*
Kedi, sevgilisinde muhakkak tırmık izi bırakır. Henry de Montherland
*
Atlar her zaman uysal olsalardı, ağızlarına gem vurmak kimsenin aklına gelmezdi. Voltaire
*
Kuş uçtuktan sonra, kafesin kapısını kapamak ne işe yarar. Theodor Fontane
*
Kedi evden dışarı çıkınca, fareler oyuna başlarlar. John Florian
*
Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir. Mahatma Gandhi
*
Havlamasını bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir. Türk Atasözü
*
Hayvanları öylesine güçlü bir şekilde sevmeliyiz ki onları yemeyi reddetmeliyiz. Mehmet Murat İldan
*
Hiç bir şey yavru bir kediden daha oyuncu, yaşlı bir kediden daha ciddi olamaz. Thomas Fuller
*
Her su bulunan yerde kurbağa olmaz; ama kurbağa sesinin geldiği her yerde su vardır. Wolfgang Van Goethe
*
İri bir at, gücü dolayısıyla değil, huyu dolayısıyla övülür. Confuciuf
*
Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi de vardır. John Lyly
*
Ne kadar çok insanla tanışırsam, köpeğimi o kadar, daha çok seviyorum. Rus Atasözü
*
Her kim aç bir hayvanı beslerse, aynı zamanda ruhunu besler. Charlie Chaplin
*
Bir kedi onu ne zaman çağırırsanız yanınıza gelir; tabi eğer yapacak daha iyi bir şeyi yoksa. Bill Adler
*
İnsanlar hakkında psikolojik romanlar yazmak istiyorsanız yapacağınız en iyi şey bir çift kedi edinmektir. Aldous Huxley
*
Kediler köpeklerden daha akıllıdır. Diz boyu karda kızağı çekecek altı kedi bulamazsınız. Jeff Valdez
*
Açlıktan ölmekte olan bir köpeği alıp doyurursanız sizi ısırmaz. Bu köpekle insan arasındaki temel farktır. Anonim
*
Hayvanat bahçelerine gitmeyin! Çocuklarınızı hayvanat bahçelerine götürmeyin! Hiçbir canlı hiçbir suç olmadan tutsaklığı asla hak etmez. Mehmet Murat İldan
*
Aslanın kral olmak için tayin edilmeye ve merasime ihtiyacı yoktur, kahramanca hareketleri onu bu mevkie getirir, tabiat onu kral ilan eder. Pancatantra
*
Köpeklerin cennette olmayacağını düşünüyorsunuz! Söylüyorum size hepimizden çok daha önce orada olacaklar. Robert Louis Stevenson
*
Hayatımı tamamen hayvanlara yardım etmeye adamamın sebebi; hali hazırda onlara zarar vermeye kendini adamış bu kadar çok insanın olması. Buddy Greyhound
*
Kurtlar bir atı öldürmek için birleşince, atın ölüsü bile, en güzel parça için kurtların birbirini yemesine yol açar. Bernard Shaw
*
Bütün hayvanlar arasında yalnızca kedidir yaşamı seyreden. Var olmanın döner dolabını mesafeli bir konumdan izler. Kedide sempatik olma kaygısı yoktur. Yalnızca yaşar, uzak, dingin ve bilge. Andrew Lang
*
İnsan ruhunun bir parçası hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz. Anatole France
*
İnsanın insanlardan kaçışıdır, hayvan sevgisi. Aziz Nesin
*
Koyunlar çoban için değildir, çoban koyunlar içindir. Sadi Şirazi
*
İnsan yüzü kızaran hayvandır. Mark Twain
*
En iyi arkadaşlarımız hayvanlardır, ne soru sorarlar, ne de kusur, kabahat bulurlar. George Elliot
*
Hayatımda köpekler olmasaydı eğer, korkarım; sevgi duyacağım canlı olmayacaktı. Anonim
*
Hayvanlar, insanlar için ne iyi arkadaştır, ne sual sorarlar, ne de insanı tenkit ederler. George Eliot
*
Kediler, seçilmiş arkadaşlardır. Norman Corwin
*
Bir yengece, doğru yürümesini asla öğretemezsiniz. Aristophanes
*
At, sahibine göre kişner. Cervantes
*
Kuşlar doğa adlı annenin güzel çalgıcılarıdır. Gavin Douglas
*
Bağı süsleyen bülbüldür; fakat incirini kargalar yer. Genceli Nizami
*
Hayatı boyunca iyi olmaya çalıştı. Çoğu kere başarısız oldu. Ne de olsa bir insandı. Bir köpek değildi. Charles M. Schulz
*
Kurtların içinde, ceylan masumiyetiyle ömür sürülmez. Hüseyin Rahmi Gürpınar
*
Koyunun bulunduğu yerde, kurt eksik olmaz. Honore de Balzac

Hayatı boyunca iyi olmaya çalıştı. Çoğu kere başarısız oldu. Ne de olsa bir insandı. Bir köpek değildi. Charles M. Schulz
*
Beni köpekler asla ısırmaz. Sadece insanlar ısırır. Marilyn Monroe
*
Kuş, insafsız ellerin yıkacağından korksa da yine yuvasını kurar. Kalman Mikszath
*
Hayvanlara karşı acımasızlık; ne gerçek eğitim, ne de gerçek bilginlik ile bağdaşır. Alexander Von Humboldt
*
Kedileri seviyorum çünkü evimi seviyorum; yavaş yavaş evimin gözle görülür ruhu oluyorlar. Jean Cocteau
*
İnsan ruhunun bir parçası hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz. Anatole France
*
Hiçbir hayvan, kendi türüne işkence yapmaz. H. Veldet Velidedeoğlu
*
Kurtlar birbirine düştüğü zaman, aralarında koyun rahat eder. Sadi Şirazi
*
Hangi kabadayı fare, kedinin boynuna çıngırak takabilir.” Mihayloviç Dostoyevski
*
Biz, hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz. Lev Tolstoy
*
Hayvanlar benim arkadaşlarımdır ve ben arkadaşlarımı yemem. George Bernard Shaw
*
Kedilerden nefret edenler bir sonraki hayatlarına fare olarak geri döneceklerdir. Faye Resnick
*
Kedinin duygusal dürüstlüğü tamdır. İnsanlar çeşitli nedenlerden duygularını saklayabilirler ama bir kedi asla. Ernest Hemingway
*
Köpeğe verilen kemik hayır işlemek değildir. Hayır, sen de köpek kadar açken köpekle paylaştığın kemiktir. Jack London
*
Yavru kediden daha cesur bir kâşif yoktur. Jules Champfleury






hayvanlarla ilgili hadisi şerif, hz muhammed, hayvan sevgisi ile ilgili sözler, resimli mesajlar, resimli sözler, merhamet ile ilgili sözler, hayvanlarla ile güzel sözler, altın sözler, hayvan sevgisi sözleri kısa


ALLAH RIZASI İÇİN SEVMEK

7 Şubat 2022 Pazartesi / No Comments
allah ne der, el, kaygı, önemli, resimli mesajlar, resimli sözler, allah rızası, allah rızası ne demek, allah rızası için sevmek, allah rızası için sevmek ne demek

"El der"
Kaygısı ile boğuşurken
"Allah ne der"
kaygısına daha erişemedik.
Önemli olan Allah'ın ne diyeceği...
*

ALLAH RIZASI İÇİN SEVMEK NE DEMEK?
 
Birbirini Allah (cc) için sevmek ne anlama geliyor? Mahşer günü arşın gölgesinde korunacak 7 grup insandan biri de, birbirinden menfaat gözetmeksizin Allah için sevenlerdir. Sizler de arşın gölgesinde korunanlardan olmak istemez misiniz? Allah lütfuna mazhar olmak, kim istemez ki?

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâlâ, yedi  insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır:

Âdil devlet başkanı,

Rabbına kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,

Kalbi mescidlere bağlı müslüman,

Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan,

Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit,

Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse,

Tenhâda Allah’ı anıp göz yaşı döken kişi.” (Buhâri, Ezan 36, Zekât 16, Rikak 24, Hudûd 19; Müslim, Zekât 91. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53; Nesâî, Kudât 2)

ARŞIN GÖLGESİNDE KİMLER GÖLGELENECEK?

Önceki hadiste sevginin yani Allah için sevmenin, imanın tadına varabilmek için vazgeçilmez olduğu ortaya konulmuştu. Bu ve bundan sonraki  bir kaç hadîs-i şerîfte de sevdiğini Allah için sevmenin, insana âhirette kazandıracağı mutluluğa işaret buyurulmaktadır. Böylece müellif Nevevî, konunun hem dünyevî hem de uhrevî açıdan önemini belgelemiş olmaktadır.

Yedi mutlu kişiyi ya da yedi güzel adamı tanıtan hadîs-i şerîfte öncelikle üzerinde durulması gerekli bir iki ifâde bulunmaktadır. Bunlardan birisi “zıllullah= Allah’ın gölgesi” ifâdesidir. Allah Teâlâ’nın gölgesi olamayacağına göre, bundan maksat, ya Kâbe’ye  “beytu’llah = Allah’ın evi” denilmesi gibi bir şereflendirme  veya arşının gölgesi yahut  Allah Teâlâ’nın sağlayacağı bir güvenliktir. Nitekim hadîs-i şerîfin bazı rivâyetlerinde açıkca “Allah, onları arşının gölgesinde barındıracaktır” buyurulmuştur. Bütün bu ifâdelerle Allah Teâlâ’nın o kullarını, âhiretteki sıkıntılardan  rahmetiyle koruyacağı anlatılmaktadır.

Öte yandan Allah’ın gölgesinde barınacak  insanlar  sadece bu yedi sınıftan ibâret değildir. Zira başka hadislerde önemli niteliklere sahip bazı kişiler daha sayılmıştır (Meselâ bk. Müslim, Zühd 74, Birr 38; Tirmizî, Büyû’ 67; İbn Mâce, Sadakât 14). Bu hadiste yedi kimsenin zikredilmiş olması, diğer rivâyetlerde zikredilen bahtiyarları bu mutluluktan asla mahrum bırakmaz.

450 ve 660 numaralı hadis olarak da bu kitapta tekrarlanacak olan hadisimizdeki bu yedi sınıf insanı ayrı ayrı tanıtmadan önce bir hususa daha işâret etmemiz uygun olacaktır. Âhirette, Allah’ın himâyesine kavuşacakları bildirilen insanların vasıflarına şöyle bir göz atılınca, her birinin, büyük güçlükleri göğüslemiş, hemen hemen aynı seviyede “zor”u başarmış kimseler oldukları, hepsinin bir çok dâhilî ve hâricî mânilere rağmen, soylu bir mücâdele vermiş oldukları anlaşılmaktadır. Yani hepsinin ortak özelliği, kullukta sevgiye dayalı kahramanlıklarıdır. Ödülleri de ona göredir: Kıyametin o dehşetli ortamında  ilâhî koruma altında olmak…

Şimdi hadisimizin haber verdiği yedi güzel insanı tek tek kısaca tanıyalım:

Âdil devlet başkanı. Müslümanların yönetimini üstlenmiş kişi demektir. Müslümanlar dünyada onun himâyesinde, bir başka ifâdeyle gölgesinde bulunmuşlardır. Bu sebeple böyle bir yöneticinin âhirette göreceği karşılık da yaptığına uygun olarak ilâhî koruma altında olmaktır. Âdil devlet başkanı, diğerlerinden üstün olduğu için birinci sırada zikredilmiştir. Çünkü devlet başkanının himâyesi onların hepsini  içine alır.

Allah’a kulluk içinde serpilip büyüyen genç. Gençlik yıllarını namazlı-niyazlı dindâr bir çizgide geçiren genç, nefsini Allah’ın emirlerine muhâlefetten korumuş, hevâ ve heveslerin, şehevî duyguların, gemlenmesi güç arzuların etkisine karşı koyup kulluğa sarılmıştır. Bu, ondaki derin Allah saygısının delilidir. Zira Allah’ın emirlerine sarılıp günahlardan kaçınmak büyük bir fazilettir. Hele bu, gençlik yıllarında gerçekleştirilmişse, her türlü takdirin üstündedir.

Kalbi mescidlere sevgi ile bağlı müslüman. Kalbi sanki mescide asılmış kandil gibi, sürekli mescidle ilgili olan, mescidlere devamda kusur etmeyen, Allah’ın evi demek olan mescidleri ve oralarda bulunmayı  seven kişi, mescidlerle ilgilenmek suretiyle Rabbine olan sevgisinde devamlılığını göstermiş demektir. Bunun karşılığı olarak da âhirette arşın gölgesinde barındırılacaktır.

Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları ve ayrılmaları Allah için olan iki insan. Hadisimizin konu ile doğrudan ilgili olan kısmı burasıdır. Allah rızâsı için birbirlerini seven, başka hiçbir maksat taşımayan,  bir araya gelmeleri Allah için, şayet ayrılacaklarsa ayrılıkları yine Allah için olan yani bir arada iken de ayrı iken de Allah için duydukları sevgiyi muhâfaza eden iki insan, sanki bir anlamda yekdiğerini Allah’ın emirlerine muhâlefetten korumaktadır. Zira mü’min mü’minin aynasıdır. Onların bu birbirlerini Allah için sevmeleri ve dostluklarını bu çizgide birbirlerine yardımcı olarak geçirmeleri, âhirette her ikisinin birden ilâhî koruma altına alınmaları ile ödüllendirilecektir. O halde sevgimize ve sevdiklerimize bu açıdan iyice dikkat etmeliyiz.

Güzel ve mevki sahibi bir kadının gayr-i meşru davetine “Ben Allah’tan korkarım” diye yaklaşmayan yiğit. Böylesine bir davete içinden veya açıkça “Ben Allah’ın emrine muhâlefet etmekten, veya O’nun azabından ve gazabından korkarım” diyerek yaklaşmayan, nefsini koruyan kişi gerçekten büyük bir yiğitlik göstermiştir. “Allah’tan korkan kurtulmuştur” müjdesi gereği onun da ödülü âhiretteki sıkıntılardan kurtulmaktır. Bu husus, her türlü gayr-i meşrû kadın-erkek ilişkilerinin kitle iletişim ve haberleşme vasıtalarıyla  yaygınlaştırılmaya çalışıldığı günümüzde çok daha büyük önem arzetmektedir.

Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse. Allah için verdiği sadaka ve yaptığı iyilikleri mümkün olduğunca gizli yapan, gösteriş ve riyâdan uzak kalmaya çalışan kimse, Allah’ın rızâsını her şeyin üstünde tutmuş demektir. Bunun karşılığı da, âhirette ilâhî korumaya mazhar kılınmak suretiyle o kişinin faziletinin açığa çıkarılmasıdır. Bu,  gıbta edilecek bir durumdur.

Tenhâda Allah’ı anıp göz yaşı döken kişi. İnsanlardan ve gözlerden uzak, kimsenin bulunmadığı ortamlarda Allah’ı anarak gözlerinden sevgi yaşları dökülen kimse, çoğu insanın başaramadığı bir kulluk çizgisini yakalamış demektir. Onun bu samimi ve gizli kulluğunun karşılığı da mahşer yerinde ilâhî koruma altına alınmak suretiyle, herkesin gözü önünde ödüllendirilmesidir. Böyle bir ödüllendirmeyi kim istemez. Yüce Rabbimiz cümlemize nasip eylesin.

HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ

Allah Teâlâ, kullarının sadece kendi rızâsına yönelik amellerinden hoşnud olur ve onları, kimseden yardım görme imkânının bulunmadığı yerde himâyesine alır.
Hadîs-i şerîfte sayılan yedi sınıf insanın vasıfları ve yaptıkları, örnek alınacak üstün nitelikli işlerdir.
Her güzel ve makbul işin temelinde, sevdiğini Allah için sevmek gibi bir üstün meziyet bulunmaktadır.
Gönülleri Allah sevgisi, Allah için sevme, Allah için buğzetme duygusuyla diri tutmak lâzımdır.
“Nerede benim rızâm için birbirlerini sevenler?  Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bugün onları, kendi arşımın gölgesinde gölgelendireceğim” buyurur.

Müslim, Birr 37. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53

ALLAH (CC) KULLARINI ÇAĞIRIYOR

Allah için birbirini sevmenin âhirette kişiye kazandıracağı  mutlu sonu dile getiren hadîs-i şerîf,  aşağı yukarı aynı neticeyi haber veren  önceki hadisten üslûb olarak farklılık arzetmektedir. Burada Peygamber Efendimiz, Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretlerinin, rahmet gölgesinde barındıracağı kişileri nasıl bir iltifâta tâbi tutacağını ve onlara nasıl hitâbedeceğini bildirmektedir. Bu bir anlamda, önceki hadiste haber verilen mutlu sona nasıl bir muamele ile gidileceğini açıklamak ve  konuya  tam bir kesinlik  kazandırmak demektir.

Hz. Peygamber’in, kıyamet gününde Allah Teâlâ’nın nasıl hitabedeceğini bildirmesi, hiç şüphesiz kendisine verilen bilgi sonucudur.

“Hiçbir gölgenin olmadığı bugün” ifâdesi, mahşer günü dünyadaki gibi bir gölge  bulunmayacağını ifade eder.  “Allah’ın gölgesi” ise, bir önceki hadiste işaret edildiği gibi, ya arşının gölgesi, ya da rahmet ve himâyesi anlamındadır.

“Benim celâlim için” demek, benim rızâm için, sadece benim rızâmı kazanmak amacıyla demektir. Ancak böylesi bir maksatla birbirini sevenler, sevgilerine dünyevî ya da nefsî herhangi bir duygu karıştırmayanlar, hareketlerini ve dostluklarını böylece tanzim ve devam ettirenler, Allah’ın himâyesini kazanacaklardır.

HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ


Gerçek anlamda Allah’a gölge izâfe etmek câiz değildir.
Kıyametin dehşetli havasından kurtulmanın yolu, sevdiğini Allah için sevmektir.
Dünyada Allah rızâsı için birbirini sevenler âhirette rızâ-ı ilâhîye kavuşmak suretiyle sevineceklerdir.

SEVDİĞİNİ ALLAH (CC) İÇİN SEVMEK


Sevgi, yaratılıştan sahip olduğumuz bir duygudur. Herkes birşeyleri sever. Bir anlamda insanın gerçek kölelik zinciri sevgisidir. Zira insana kafa, kalb ve karnından nüfûz edilebilir. Kalbi kazanılmış ya da kalbini kaptırmış insan, sevdiğinin mecnûnudur.

“Allah için sevmek” bir anlamda sevgiye, sevgiden başka karşılık tanımamaktır. İşte bu anlamdaki sevgi, imana derinlik ve zevk katmaktadır. İnsan da imanın tadını böylece tatmaktadır.

Sevgide ölçüyü kaçırmak, insan için aklını yitirmek kadar kötü neticeler doğurabilir. Gönlünü ağyâra kaptırmış bir kişi, düşman istilâsına uğramış ülke gibidir. Hiçbir yerinde, hiç bir köşesinde huzur yoktur. İman izzetine ters düşen bir sevgi, mümini kendi kendisini inkara götürür. Bu da imanı ortadan kaldırır. İman olmayınca onun tadından bahsetmek zaten mümkün değildir.

Kaynak: Riyazüs Salihin – Hadis-i Şerif Tercümesi, Erkam Yayınları


allah ne der, el, kaygı, önemli, resimli mesajlar, resimli sözler, allah rızası, allah rızası ne demek, allah rızası için sevmek, allah rızası için sevmek ne demek, alla rızası hadisler